• (0)

    Bir Gün, Gece – Mine G. Kırıkkanat

    Ülkemiz, on ilde yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya çalışırken diğer yandan beklenen İstanbul depreminin yarattığı kaygılarla boğuşuyor. Mine G. Kırıkkanat, bundan tam yirmi yıl önce okurla buluşan ve Kırmızı Kedi Yayınlarından çıkan Bir Gün, Gece romanında, İstanbul’da yaşanacak bir depremle birlikte tüm ülkenin ne hâle gelebileceğini anlatmış ve son cümlesinde okuru uyarmış: “Bu romanın sonunu siz yazacaksınız.”

  • (1)

    Mary Ventura ve Dokuzuncu Krallık – Slyvia Plath

    Bir kitabın etkileyiciliğinin kalınlığıyla ölçülemeyeceğinin en güzel kanıtı olan Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan Slyvia Plath’in Mary Ventura ve Dokuzuncu Krallık kitabı kadın yazarlara öncelik verme kararımın ardından karşıma çıkan ilk kitaplardan biriydi. Mary Ventura ve Dokuzuncu Krallık’a metroda başladığınızda kendinizi birkaç durak sonra aklınızda soru işaretleri, yüreğinizde ne olduğunu anlamlandıramadığınız hislerle bitirmiş hâlde bulabilirsiniz.

  • (1)

    Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş – José Saramago

    Portekiz edebiyatının ustası, Nobel Edebiyat Ödüllü yazar José Saramago, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş adlı romanının girişindeki alıntıyla okura bir ayna uzatıyor, “İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz.”

  • (4)

    Bir Yazarın Günlüğü – Virginia Woolf

    Modernist yazar Virginia Woolf’un yaşamdaki yerine dair bugüne kadar birçok şey yazıldı, çizildi. Bir kadın olarak geleneksel çizgilerin dışında kalması ile çok farklı biriydi. Kendinin farkında olan Virginia, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayımlanan Bir Yazarın Günlüğü’nde şu sözleri söylüyor: “Hayat ve ölüm arasında asılı duruyorum, alışık olmadığım bir şekilde.”

  • (0)

    Kendine Ait Bir Oda – Virginia Woolf

    Kendine Ait Bir Oda kitabı bizleri asırlar süren bir yolculuğa çıkarıyor. Aynı zamanda anlaşılır, yalın diliyle insani değerleri ve insanı anlamamızı sağlıyor. Kırmızı Kedi Yayınevinden çıkan, Virginia Woolf’un başyapıtlarından biri olan bu kitap, tüm dünyada hâlâ biz okuyucular için yepyeni ufukların habercisi olarak okunma rekorları kırmaya devam ediyor.

  • (0)

    Midak Sokağı – Necib Mahfuz

    Kahire’de alelade bir sokak, bir toplumun bütün niteliklerini gözler önüne serecek bir yer olabilir mi sizce? Kırmızı Kedi Yayınlarından çıkan Necib Mahfuz’un Midak Sokağı kitabını inceliyoruz.

  • (0)

    Portekiz’e Yolculuk – José Saramago

    José Saramago’nun keşfetmeyi amaçlayan bir “gezgin” profiliyle 1979 yılı Portekiz’ini anlattığı Kırmızı Kedi Yayınevi’nden yayımlanan kitabı Portekiz’e Yolculuk, yazarın sanattan mimariye, restoranlardan yemek kültürüne ve ülkenin tarihine dair notlarını içeriyor.

  • (0)

    Benim Kahramanım Türk Halkıdır – Cüneyt Arkın

    Cüneyt Arkın, Türk sinemasının özellikle Yeşilçam döneminin yakışıklı ve duygusal aktörlerinden biri. Kimi zaman iyi bir baba kimi zaman iyi bir sevgili ya da  eş kimi zaman da Türk halkının kahramanı olan Arkın, mütevazılığı elden bırakmayarak “Benim kahramanım Türk halkıdır,” diyor.

  • (0)

    Yıldızlardan Gelen Haber – Galileo Galilei

    Galileo Galilei, Ay’ın Dünya’dan yansıyan ışınlarla aydınlandığını söylüyordu ve bu söylemiyle ya çok meşhur ya da rezil olacaktı…

  • (0)

    Nehir Gibi Konuşurum – Jordan Scott – Sydney Smith

    Biri bana “Bu kitabı kesinlikle okumalısın!” dediğinde işi gücü bırakıp o kitabın peşine düşerim. Nehir Gibi Konuşurum’u rafta diğer resimli kitapların yanında öylece dururken buldum. Kapak resmine uzun uzun baktım ve evet, bu kitabı kesinlikle okumalıydım.

     

  • (0)

    Kirpinin Zarafeti – Maruel Barbery

    İnsanı insan yapan ait olduğu sınıf mı yoksa ruhunun derinliklerine işleyen naif, rafine, entelektüel bir bakış açısının zarafetle şekillenen uyumu mudur? Fransa’da otuz hafta boyunca çok satan kitaplar arasında yer alan Kirpinin Zarafeti’ni diğer romanlardan ayıran ne olabilir?

     

  • (0)

    Alıklar Birliği – John Kennedy Toole

    Alıklar Birliği adlı eserinde, yazar J.K.Toole, “normal” diye adlandırdığımız şeyleri didikleyip tersyüz ediyor ve hepsini iri yarı, tuhaf giyimli, felsefe ve siyaset bilmişi benzersiz bir uyumsuzun kocaman gövdesine boşaltıyor. Ve karşımızda: Ignatius J. Railley.