Bookinton

En güzel hediye kitap mıdır? Cevabınız “Evet, tabii ki, ne olabilir başka!” ise bu liste tam sizlik! Bookinton editörlerinden yılbaşı için hediyelik kitap önerileri listesinde 2022’de okuyup hediye edilmesini önerdiğimiz kitapları listeledik. Göz atmadan hediyenizi seçmeyin derim.

Zeynep Ceren Burak

2023’e sayılı günler kala yılbaşında sevdiklerimize alabileceğimiz hediye listeleri de çıkmaya başladı. Kahve fincanı, kırmızı bir kazak, oyuncak, küpe, deri bir ajanda… Hepsi olur ama kimileri için en makbul hediye kitaptır ve onu sadece kitaplar heyecanlandırır. Ortaokul yıllarımdan itibaren kendimce bir uygulama başlatmış, yılbaşı gününde paket dahi yaptırıp kendime bir kitap hediye etmeye başlamıştım. O güne özel aldığım ilk kitap Agatha Christie’nin Roger Ackryod Cinayeti idi. Hâlâ saklarım. Sonuçta insanı kendinden başka en çok kim mutlu edebilir ki?

İşin bir de sevdiklerimizi mutlu etme kısmı var ki o en önemlisi. Bu kez sizi sonsuz listelerde arama yapma zahmetinden kurtaracak birbirinden güzel hediyelik kitaplar listesi hazırladık.

Yeni yılınız gelmiş geçmiş en güzel yıl olsun…

Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan – Oğuz Atay

Yayınevi: İletişim Yayınları
Öneren Editör: Tezer Beğenmiş

Oğuz Atay bu eserinde kendisinin de hocası olan Prof. Mustafa İnan’ın mücadele dolu yaşamını anlatıyor. Bir Bilim Adamının Romanı ile birçok başarıya imza atan, cumhuriyetin ilk yıllarında yetişmiş bir bilim insanının gerçek yaşam mücadelesini okuyorsunuz. Mustafa İnan oldukça idealist bir eğitimciydi ve tüm yaşamı boyunca bildiklerini başkalarına öğretmeyi kendine amaç edinmişti.

Bir Bilim Adamının Romanı benim idealist ve anlayışlı yönü ile rol model olması için eğitimci arkadaşlarıma ve ilham almaları için de öğrenci arkadaşlarıma alacağım hediye olarak ilk aklıma gelen eser olacak. Eserde Prof Mustafa İnan’ı çocukluğundan başlayıp yaşamının sonuna kadar hayatının önemli noktaları ile tanıma fırsatınız oluyor. Üstelik bir kurgu içerisinde anlatıldığı için okura keyifli bir okuma sunuyor.

Aslında Oğuz Atay’ın diğer eserleri kadar bilinmesi ve tüm öğrencilerin bir gün mutlaka okuması için yeni yılda herkese hediye alabileceğiniz bir kitap olabilir. 

Cecü’nün Yer Cüceleri – Umberto Eco

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Öneren Editör: İlknur Akgül Ardıç

Bu kitap, çocuk kitabı görünümlü bir büyüklere masallar kitabı bence. Umberto Eco’nun her türlü hikâyeyi eşsiz anlatabilme başarısının en iyi örneklerinden. Cecü’nün Yer Cüceleri’ni  okuduğum zaman “İyi ki karşıma çıkmış ve mahrum kalmamışım,” dedim. Konusu, çizimleri, dili, anlatımı bir eseri nasıl bu kadar mükemmele dönüştürür diye de yutkundum gıptayla. Bomba ve General, Üç Kozmonot ve Cecü’nün Yer Cüceleri’nden oluşan üç öykünün ilki şöyle başlıyor:

“Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir atom varmış. Ve gene evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, üniforması yıldız dolu, kötü yürekli bir general varmış.”

Bombaları çok seven kötü yürekli bir general…

İkinci öyküde birbirini hiç sevmeyen Amerikalı, Rus ve Çinli üç kuşkucu kozmonotun dünyanın ayrı yerlerinden bilmedikleri bir gezegene yolculuk yapması ve altı kollu bir Marslıya rastlaması anlatılıyor.

“Mutlu masum yaşayıp giden küçük bir gezegene uygarlığı götüreceğini iddia eden kendini beğenmiş bir imparator…”

Kitaba adını veren üçüncü öyküde ise dünyada her yeri keşfeden yeni yerler, topraklar bulmak isteyen imparator ve onun Samanyolu Kâşifinin -arkadaşları ona kısaca SK diyor- öyküsü anlatılıyor. Samanyolu Kâşifinin Cecü gezegenine uygarlık götürme planı gerçekleşmiyor ve yer cüceleri, dünyaya gelip Cecü gezegeninin uygarlığını yerleştirmek konusunda Samanyolu Kâşifini ikna ediyorlar. Öykü, her istediğini elde edemezsin mesajı veriyor ancak didaktik olmayan muhteşem bir kurguyla. Masallara meraklıysanız bu kitabı mutlaka edinin. Çevre bilinci, savaş, uygarlık, insan, hayat ve niceleri üstüne, simgesel, akıcı ve ironik bir dille düşünmeye teşvik eden bu eşsiz kitabı, ilerde “bu masallara karnımız tok” demesin diye beş yaşındaki yeğenime vermek için saklıyorum. 

Portekiz’e Yolculuk- José Saramago

Yayınevi: Kırmızı Kedi
Öneren Editör: Zerrin Maral

Bakmayın adının Portekiz’e Yolculuk olduğuna, benim için adı: “yeni yılla gelen kitap”

Geçen yıl bu zamanlar minik bir sürprizle kapımdaydı. Tam da yeni bir yılın getireceği umutların içimde kıpırdanmaya başladığı, açılacak yeni kapılara, heyecanlara, biriktirilecek güzel anılara dair hayallerle, dilimde Jingle Bells ile dolandığım zamanlarda elime geçti bu kitap. 

José Saramago’nun keşfetmeyi amaçlayan bir gezgin profiliyle 1979 yılı Portekiz’ini anlattığı kitapta, sanattan mimariye, restoranlardan yemek kültürüne, ülkenin tarihine dair pek çok şeyi buluyorsunuz. Gezginle, nehirleri dağları aşıp kiliselerde dualar mırıldanmak, Arantes’te “sarrabulho lapası” yemek, tarihe ellerinizle dokunduğunuzu hissetmek istemez misiniz?

Hayat zaten eğrisiyle doğrusuyla, bizim seçimlerimizle, bugüne kadar yapmak isteyip de yapamadıklarımızla ve küçük mucizelerle yol almıyor mu? Peki ya siz yeni yılda

Saramago’nun izinden Portekiz’e gitmeye ne dersiniz?

Flanöz: Şehirde Yürüyen Kadınlar – Lauren Elkin

Yayınevi Adı : Nebula Kitap
Öneren Editör: Dilek Aygün

2022’ye girdiğimizde ilk okuduğum kitap oldu Flanöz: Şehirde Yürüyen Kadınlar. Akademisyen, araştırmacı ve çok sayıda dergide makaleleri yayımlanan yazar Lauren Elkin aslen New Yorklu. Önce Paris’e üniversite okumak için taşınıyor. Bir dönem Londra, Venedik, Tokyo ve Viyana’da yaşıyor, bu beş şehirdeki kadın olarak deneyimlerinden yola çıkarak da Flanöz’ü yazıyor. Flanöz, 1585 yılında ilk kez kullanılan, “aylak gezen kişi” anlamına gelen ve sadece erkeklerin egemenliğinde olan, kenti görünmeden gözlemleme eyleminin yazar tarafından dişil kullanımı.

Flanözlük saatlerce boş boş dolaşmak değil, bir koşturmaca hâlinde olmak hiç değil. Flanözlük yürürken keşfetmek, o şehri gözlemlemek, hissetmek ve sonucunda dönüşmek demek. Elkin, anılarıyla Jean Rhys (yeni bir kitabına başladım bu arada:Dörtlü), Virginia Wolf, George Sand, Sophie Calle, Agnes Varda gibi o şehirlerde yaşayan yazar ve sinemacı flanözlerin ayak izlerini takip ediyor, sanat ve sinema aracılığıyla eserlerinde şehirle kurdukları ilişkilerin seyrini kendi yaşam öyküsüyle, gezi notlarıyla harmanlayarak ilham verici bir şekilde bize aktarıyor.

Mesela ben tam bir flanözüm. Bir şehri tek başına adımlamak, keşfetmek kadar şahane ne olabilir ki? Bu kitabı okumaya başladığımda beni çok heyecanlandırdı. Özellikle Avrupa’da defalarca gittiğim, medeniyetiyle hiç bilmediğim ya da çok iyi bildiğim sokaklarında tedirgin olmadan saatlerce yürüdüğüm, gözlemlerimi zihnime yerleştirdiğim, kimi notlar aldığım şehirleri tek tek hatırlattı. Daha önce Bookinton’da da Dünya Yürüyüş Günü’ne özel hazırlanan bir dosyada Flanöz’den bahsetmiştik. Buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. 

Hâlen yaşadığımız ya da bir sebeple gittiğimiz şehri kadın olarak özgürce adımlamanın bize katacaklarını yeni yılda tekrar keşfetmek, yürürken farklı bir gözle baktığımızda ilham alınacak ne çok şey olduğunu hatırlamak ya da öğrenmek için bu kitabın çok güzel bir hediye olacağını düşünüyorum.

İnsanın Fabrika Ayarları (İFA) (üçlü set) – Sinan Canan

Yayınevi: Tuti Kitap
Öneren Editör: Özlem Gökbel

Biyolog, histoloji (doku bilimi) – embriyoloji yüksek lisanslı, fizyolog, nörobilim sevdalısı, “Açık Beyin” platformunun kurucusu, eğitmen ve araştırmacı Prof. Dr. Sinan Canan, “İnsan, karnı doyunca arıza çıkaran tek canlı türüdür,” diyor. Bu cümlesi hepimizi güldürür. Bir kısmımızı ise düşündürür: Neden böyleyiz biz, neden bir türlü mutlu olamıyoruz? Ve sonra sorular ardı ardına uçuşur zihnimizde: Mars’a gitmeye çalışan türümüz nasıl oluyor da kolayca strese ve bunalıma girmemeyi beceremiyor? Zihnimiz nasıl işliyor? Nerede yoldan sapıyor? Bedenimizin gerçekte neye ihtiyacı var? Nasıl daha iyi bir yaşam sürebiliriz? Atalarımızın mirasına sahip çıkabiliyor muyuz? Eskiden var olmayan bunca yeni hastalık, ölüm nedeni nereden çıktı?

Yeryüzündeki tüm canlılarla, balıklar hatta bitkilerle bile bir akrabalığımız olabilir mi? Sahi biz kimiz Allah aşkına…

Şu gizemlerin birkaç tanesini bile çözebilsek, ne büyük bir hediye olurdu bize, öyle değil mi? Eğer çevrenizde evreni, varoluşumuzu, insanlığın gereklerini sorgulayan ve sıklıkla bu konulara hayatını adamış uzmanlara kulak kabartan insanlar varsa, tam da bu nedenle 2023’e girerken -henüz bu eserleri okumamış sevdiklerinize- oldukça besleyici olacağını düşündüğüm üç kitaplık İnsanın Fabrika Ayarları (İFA) serisini hediye etmenizi öneririm. Bu kişilere muhtemelen çoktan okumuşlardır diye Harari kitaplarını önermiyorum. Ben de aynı gerekçe ile bu sene, bizim topraklarımızdan güçlü bir araştırmacı ve bilgili bir tıp insanı olan Sinan Canan’ın bu üç kitabının birleştirildiği, genişletilmiş ciltli yeni baskısını armağan edeceğim birkaç arkadaşıma. Bu kitap bilimsel gerçeklere farklı bir kapı aralıyor ve türümüzü, en çok da kendimizi daha iyi anlamaya olan ihtiyacımıza ilaç oluyor.

Kayıp Tanrılar Ülkesi – Ahmet Ümit

Yayınevi adı: Yapı Kredi Yayınları
Öneren Editör: Tuğba Gönderiç Akbaş

Berlin’den, tarihle yoğrulmuş şehir Bergama’ya uzanan mitolojik bir yolculuğa hazırsanız Kayıp Tanrılar Ülkesi’nin ilk sayfasını bir çevirin derim. Mitolojiye ilginiz olmadığını mı düşünüyorsunuz? Belki de henüz bu kitapla karşılaşmadığınız içindir. Zira polisiye türünün en önemli isimlerinden olan Ahmet Ümit mitoloji, arkeoloji ve polisiyenin ustalıkla harmanlandığı müthiş bir kurgu ile okuyucuları soluk soluğa bir serüvenin tam kalbine bırakıyor. Zeus Altarı ve Pergamon Tapınağı’nın rehberliğinde çözülmeye çalışılan bir dizi cinayet, heyecan unsurunu en üst seviyelerde tutarken bizlere de keyifli bir okuma fırsatı sunuyor.

Kitapta, yüzyıllar önce tanrıların başlattığı savaş, ölümlülerin dünyasında yeniden alevleniyor ve etrafındaki her şeyi küle çeviriyor. Çeteleşme, Neo Naziler, göçmenlik gibi sorunların gölgesinde kalan cinayetler Yunan Tanrıları’nın ayak izleri takip edilerek aydınlatılmaya çalışılıyor. Her saniyesi soluksuz ilerleyen romanın Türkiye ayağında olaylara dâhil olan isim ise heyecanı tatlı bir sürprizle perçinliyor. 

Bu kitap yeni yılda heyecan ve macera seven yakınlarımıza hediye etmek için eşsiz bir seçenek…

Gece Yarısı Kütüphanesi – Matt Haig

Yayınevi adı: Domingo
Öneren Editör: Burcu Gebeş

“Her şeye sahip birine bile eski bir kitap hediye edilebilir,” demiş Amin Maalouf bir kitabında. Ben de yeni yıla girerken çok sevdiğiniz birine hediye edebileceğiniz etkileyici aynı zamanda sade bir dile sahip bir kitap önermek istiyorum. “2020 Goodreads En İyi Kurgu” dalında ödül alan Gece Yarısı Kütüphanesi romanı bu yıl okuduğum, kendimle yüzleştiğim ve bakış açımı değiştiren kitaplardan biri oldu. Zorluklarla dolu bu dünyadan, hayatımızın farklı versiyonlarını görebildiğimiz üstelik arzu ettiğimiz yaşamı da istediğimiz gibi seçebildiğimiz başka bir dünyaya gidebilsek yine de mutlu olur muyduk? Böyle sorunca evet mutlu olurduk gibi bir cevap verdiğinizi duyar gibiyim. Çok istediğimiz bir hayatı da yaşasak her şey yine tercih ettiğimiz gibi mi olurdu? Bu kitap pişmanlıkların, yersiz korkuların, keşkelerin ne kadar boş olduğunu ve hiçbir hayatın kusursuz olmadığını anlatan hoş bir hikâye barındırıyor içinde. Eğer siz de yeni yıla girerken sevdiklerinize farkındalık kazandıracak, naif bir kitap hediye etmek istiyorsanız Gece Yarısı Kütüphanesi tam size göre.

Güzel bir alıntıyla son vereyim yazıma: “Acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını.”

BONUS OLARAK: HEDİYELİK ÇOCUK KİTAPLARI 

Çocuk, Köstebek, Tilki ve At – Charlie Mackesy

Yayınevi: Mundi Kitap
Öneren Editör: Melek Turgay

2022’de bana yeni yıl hediyesi olarak gelen bu kitabı o kadar çok sevdim ki başucu kitaplarımdan oldu. Çocuk ve gençlik edebiyatına tutkuyla bağlı birisi olarak Çocuk, Köstebek, Tilki ve At’ın kesinlikle yıllar yıllar boyunca basılacağına ve okurlarına ulaşacağına inanıyorum.

Kaldı ki sadece çocuk ve gençleri değil 7’den 70 ’e herkesi etkisi altına alabilecek güçte bir kurgu var bu hikâyede. Charlie Mackesy’nin hem yazıp hem de resimlediği kitabın her bir sayfası üzerinde uzun uzun felsefi sohbetler yapılabilir nitelikte.

Charlie, kitaba başlarken çok samimi bir sunuş yapmış. Okurken gülümsediğinizi fark edeceksiniz.

“Bu kitap dilediğiniz yerde dilediğiniz zaman içine dalacağınız bir kitap olsun istiyorum. İstiyorsanız ortasından başlayın, sayfalarına yazın, köşelerini kıvırın, okunduğu anlaşılsın.”

Ne tatlı temenniler, değil mi?

Eğer yeni yıl hediyesi olarak birilerine kitap almak gibi güzel bir fikriniz varsa lütfen bu kitabı da listenize ekleyin.

Kar Tanesi – Benji Davies

Yayınevi adı: Redhouse Kidz
Öneren Editör: Deniz Ünal

Karla kaplı sokaklar, mağazaları süsleyen parlak, süslü yeni yıl ağaçları, Noel babalar, simli yılbaşı kartpostalları… Sizce de bir masalın içinde değil miyiz? Kitaplarıyla en umutsuz anımızda bile mucizeleri gösteren ödüllü yazar ve çizer Benji Davies’i ve Redhouse Kidz yayınlarından Aralık ayında çıkan Kar Tanesi kitabını bu listeye dâhil etmemek olmazdı. Çocuklar için en güzel hediye bir kitap değil de nedir? 

Düşmek istememesine rağmen yeryüzüne düşmekte olan bir kar tanesi, rüzgârın onu daha da ötelere sürüklemesiyle birlikte savrulur. Kar tanesinin ise tek isteği hayalinde olduğu gibi güzel bir yere konmaktır. Tüm bunlar olurken Kardelen ise dedesi ile eve dönerken vitrinde gördüğü Noel ağacını çok beğenir ve böyle bir ağacı olmasını ister. Yol kenarında bulduğu bir dal parçasını süsler ve bir şeyin eksik olduğunu düşünür. Kardelen’i ertesi sabah bir sürpriz bekliyordur. Kar Tanesi kitabı tam da sevdiklerine büyülü bir dünya hediye etmek isteyenler için!

Sabırsız Tırtıl – Ross Burach 

Yayınevi: Beyaz Balina Yayınları
Öneren Editör: Çiğdem Yalman Kopan

Ne seneydi ama! 2019’dan beri zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Pandeminin gölgesi hâlâ hayatlarımızın üzerinde dolaşıyor, malum. Sanırım ben de bu sebeple durup durup kitaplara sarılıyorum. Hatta bazılarını artık ezberden okuyorum. “Anne, bir daha oku!” cümlesiyle birlikte hiç sorgulamadan, tekrar elime alıyorum bu tutuşu güzel, renkleri canlı, hikâyesi eğlenceli kitabı: Beyaz Balina Yayınları’ndan Sabırsız Tırtıl’ı.

Metamorfozun ne demek olduğunu bilmeyen şaşkın kahramanımız, kelebeğe dönüşebildiğini öğrenir öğrenmez bir an önce gösterişli kanatlar çıkarıp uçmak istiyor. Ama bunun için kozasının içinde biraz beklemesi gerekecek. Peki, nasıl sabredecek?

Yediden yetmişe yeni adaptasyonlar geliştirdiğimiz, unuttuğumuz ve yeniden öğrendiğimiz bir yılı daha sonlandırıyoruz. Ben bu sene okuduğum kitaplardan birini hediye edecek olsam diye düşündüğümde aklıma ilk gelen Sabırsız Tırtıl oldu. Eğlenceli, komik ve dinlendirici. Koşturmaca içinde geçen günlerde biraz nefes almamızı sağlıyor, üstelik çocuklar da çok eğleniyor. Bu arada kitabı zaten biliyorsanız Ross Burach’ın şahane çizgileri ile eğlenceli mizah anlayışı serinin ikinci kitabında da devam ediyor: Azimli Küçük Kelebek. Adres yine Beyaz Balina Yayınları. 🙂

Diğer kitap önerilerini okumak için tıklayın.

1 Yorum

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.