Yazdığı üç roman ve başarılı dizi uyarlamalarıyla adını tüm dünyaya duyuran Sally Rooney, şimdilerde gelecek kitabı üzerine çalışıyor ve henüz 32 yaşında. Bookinton Mayıs ayı yazarı olarak belirlediğimiz Sally Rooney’nin hayatına ve kitaplarına göz atalım.
Özgenur Aydın
Sally Rooney günümüzün en çok okunan ve tartışmalı yazarlarından biri. Onu dünya çapında bu denli fenomen yapan unsurlar ise yalın üslubu, kişiliği ve yazdığı ilişkilerin katmanları…
Sally Rooney, 1991’de İrlanda, Castlebar’da doğdu. Dublin Trinity Üniversitesi’nde edebiyat eğitimi alan Rooney, aynı üniversitede Siyaset Bilimi alanında yüksek lisans eğitimine başladı ama bitirmedi. Onun yerine yüksek lisans derecesini Amerikan edebiyatı alanında aldı. Şu an Matematik Öğretmeni olan eşi John Prasifka ile doğduğu kasaba olan Castlebar’da yaşıyor.
Yazar olmadan önce restoran işletmeciliği yapan yazarın ilk romanı Arkadaşlarla Sohbetler (Monokl Yayınları, 2019) 2017’de yayımlandı. Tüm dünyada yankı uyandıran ve büyük başarı yakalayan Normal İnsanlar (Can Yayınları, 2019) ise ikinci romanı. 2018 yılında yayımlanan Normal İnsanlar hakkında, etki araştırmalarından küreselleşmeye kadar çeşitli alanlarda çözümlemeler ve analizler yapıldı. Son romanı Güzel Dünya, Neredesin? (Can Yayınları, 2022) 2021’de yayımlandı. Rooney’nin romanlarının dışında öykü ve şiirleri de var.
Kısa sürede uluslararası bir fenomen
Sally Rooney, günümüzde “Y jenerasyonunun edebî sesi” olarak gösteriliyor. Romanlarında çağdaş ilişkileri sade bir dille okuyucuyla buluştururken modernite üzerinden ilişkilenme biçimlerini sorguluyor.
“Snapchat neslinin Salinger’ı” ifadesi, yazara atfedilen en popüler tanımlamalar arasında. Yazarın edebî dili ve konuları ele alış şekli, eleştirmenler ve okurlar tarafından tartışmalı şekilde yorumlanıyor. Dilinin çok “sade ve düz” olması, ilişkileri ayrı bir pencereden görmemesi yapılan olumsuz eleştiriler arasında. Sally Rooney aslında hem dilinde hem de yarattığı karakterlerde kendi jenerasyonunun dogmalarını ve toplumun nasıl dönüştüğünü anlatıyor. Bunu yaparken kurduğu dil ise anlattıklarıyla özdeş ve gerçekçi bir üsluba sahip.
Kuşak ve kültür çatışmaları
Marksist ve feminist bir yazar olan ve bunu röportajlarında dile getiren Rooney; gittikçe artan sınıfsal eşitsizliğin, ataerkinin, iletişim çağında iletişimsizliğin yansımalarını, günümüz ilişki anlayışında karakterlerin diyaloglarıyla olduğu gibi aktarıyor. Bir yandan “Marksist roman nasıl olmalıdır?” tartışmaları süregelirken Rooney’nin karakterlerinin doğuş şekli ise hiçbir zaman gerçek dışı ya da saf kötücül değil. Aksine karakterler günlük yaşamın içerisinde farklı kesimlerden ve bazen aynı yerde farklı dünyalardan bir araya gelen insanlar. Rooney kitaplarında, bağ kavramının soyutlaşmasının ve dijitalleşmenin getirdiği iletişimsizliğin kuşak içine ve kuşaklar arasındaki etkisini gözler önüne seriyor.
Bence yazara dönük ağır eleştirilere kültür bağlamında Normal İnsanlar kitabındaki karakteri Connell ile cevap verilebilir. Akademik başarıyı, toplumsal statüyü, sınıf yapısını içine alan kültürün yarattığı tabakalaşma bireyler üzerinde belirginleşirken romanda proletaryanın içinde büyüyen Connell’ın yabancılaşması, yazarlık serüveni, kendi yaşıtlarıyla uyuşmazlığı Rooney’nin bir yansıması aslında. Y jenerasyonunun kendi içerisindeki mücadelesi ve bir önceki neslin “yerini dolduramayışı” zihinsel hastalıkların, sınıf ayrımının derinleşmesinin devamı gibi. Connell karakteri açısından kültür kimliği tespiti şu şekilde:
“Sınıfsal bir temsile dönüşmüştü kültür, edebiyatıysa eğitimli insanlar kendilerini sahte duygusal yolculuklara çıkardığı, sonra da okumaktan hoşlandıkları duygusal yolculukları yaşayan eğitimsiz insanlardan kendilerini üstün görmelerine izin verdiği için fetiş haline getirmişti. Yazar iyi biri olsa da gerçekten zekice bir kitap yazmış olsa da nihayetinde tüm kitaplar statü göstergesi olarak pazarlanıyordu ve yazarların tamamı da belli bir ölçüde pazarlamanın parçasıydılar.”
Genç yaşta kitaplarının milyonlarca satması, edebiyat dünyasında fenomen haline gelmek elbette yazarın gelecek projeleriyle ilgili büyük bir beklenti yaratıyor. Bu beklentinin ortaya çıkışı bazen sert şekilde dile getiriliyor. Fakat Sally Rooney, diğer fenomenlerin aksine kırsal bir yerde sosyal medya hesaplarını kapatarak yeni kitabı üzerine çalışıyor. Dikkat çekmek istemediğini ve diğer insanlardan özel veya üstün olmadığını ifade ediyor.
Sally Rooney’den Filistin için İsrail’e boykot girişimine destek
Rooney, İsrail’e karşı Boykot ve Yaptırım Hareketi’ni (BDS) desteklemek için önceki iki romanını yayımlayan İsrailli yayınevi Modan’ın son romanı Beautiful World, Where Are You‘yu çeviri teklifini reddetti. Önceki romanlarının İbranice’ye çevrilmiş olmasından dolayı gurur duyduğunu ancak BDS hareketiyle dayanışma içerisinde romanını yayımlamasının bir yolunu bulduğu zaman doğru ve mutlu hissedeceğini söyledi. Yazarın konuyla ilgili açıklamasını buradan okuyabilirsiniz.
Arkadaşlarla Sohbetler
Sally Rooney’nin ilk romanı Arkadaşlarla Sohbetler, Türkiye’de Pınar Umman’ın çevirisiyle MonoKL tarafından yayımlandı. Bu romanıyla Rooney, Sunday Times’ın 2017 “Yılın Genç Yazarı Ödülü”nü kazandı.
Romanda, Dublin’de üniversite öğrencisi olan 21 yaşındaki Frances ve Bobbi eski sevgili fakat aynı zamanda yakın arkadaştır. Otuzlu yaşlarındaki evli çift Nick ve Melissa ile tanışırlar. Melissa yazar, Nick ise aktördür. Frances ve Nick gizli bir ilişki yaşamaya başlar. Sonrasında ise kitapta bu dört karakter arasındaki ilişki biçimleri ve birbirlerinin hayatlarındaki sorgulamalara yer verilir.
Dostluk ve aşk kavramlarına hangi unsurların tesir ettiğini görebilmenin yanı sıra entelektüel topluluklar, meslek kimlikleri ve sınıf farkının gündelik hayatta varoluşunu genç bir karakterden okuyoruz. Çağdaş ilişkilerdeki dalgalanmayı aktaran Rooney, modern hayat içerisinde özgür ya da yasak gözüyle bakılan ilişki dinamiklerini gözler önüne seriyor.
Yazarın Normal İnsanlar’dan sonra diziye uyarlanan ikinci romanı Arkadaşlarla Sohbetler, Mayıs 2022’de Hulu tarafından yayımlandı. Dizide Sasha Lane ve Joe Alwyn gibi ünlü oyuncular yer alıyor.
Normal İnsanlar
Normal İnsanlar, ABD’de e-kitaplar hariç dört ayda ciltli olarak 64.000 satışa ulaşarak kısa sürede çok satan kitaplar arasına girdi. 2018’de İngiltere’de çıktığında Man Booker Ödülü’nün popülist alternatifi olan Costa Kitap Ödülü’nü kazandı. Ardından British Book Awards, “Yılın Kitabı” ve “Yılın Romanı Ödülü’nü, An Post Irish “Yılın Romanı Ödülü”nü kazandı ve 2018 Booker Ödülü Adayı, 2019 Women’s Prize For Fiction Adayı olmayı da başardı. Türkiye’de Can Yayınları’ndan yayımlanan kitabın editörlüğünü Cem Alpan, çevirmenliğini ise Emrah Serdan yaptı.
Normal İnsanlar, iki İrlandalı genç olan Marianne ve Connell’ın ilişkisini ele alıyor. Aynı lisede okuyan ve daha sonra aynı üniversiteye giden ikilinin aşkı ve arkadaşlığının merkezinde; hayatlarının akışını değiştiren olaylar, iletişimsizliğe karşı verilen sınavlar, toplumda bir konuma ve kimliğin arkasına saklanma çabalarıyla uzun süreli büyüme yolculuğunu anlatıyor.
Rooney’nin sunduğu tüm bu gerçeklik kapsamında iki gencin temsiliyeti, toplumsal olarak kabul gören “normal” kavramını irdeliyor. Normal İnsanlar, iki gencin ilişkisi üzerinden; kimlik çatışmaları, bunalım, modernite ve iletişim hakkında katmanlı bir roman.
Normal İnsanlar, Sally Rooney’nin diziye uyarlanan ilk romanı. BBC Three ve Hulu ortaklığıyla Nisan 2020’de yayımlandı. Başrollerinde Paul Mescal ve Daisy Edgar-Jones’un yer aldığı dizi, eleştirmenlerden olumlu yorumlar aldı. Conversation with Friends’in aksine bu dizinin yazarlar kadrosunda direkt Sally Rooney de yer alıyor. Bu uyarlama iki diziyi izlemek isteyenler için şunu söylemekte fayda var; günümüzde uyarlama furyasının ortaya çıkardığı kötü yapıtların aksine Conversation with Friends ve özellikle Normal People, ortalamanın üstünde iyi diziler.
Güzel Dünya, Neredesin?
Can Yayınları’ndan Emrah Serdan’ın çevirisiyle çıkan Rooney’in son romanı Güzel Dünya, Neredesin?, eleştirmenlerce yazarın en iyi kitabı olarak görülüyor. Irish Book Awards “Yılın Romanı” ve The Times, The Guardian, The Irish Times, Financial Times tarafından “Yılın Kitabı” seçildi.
Gelecek kaygısı, yaşam mücadelesi, yakın ilişkiler gibi temaların işlendiği roman, Alice, Eileen, Felix ve Simon’ın hayatları üzerinden ilerliyor. İkisi de otuzlarında olan Alice ve Eileen çok yakın arkadaşlar. Alice ünlü bir yazar, Eileen ise bir dergide editörlük yapıyor. Kitapta bu iki yakın arkadaşın e-posta yazışmalarına sıkça yer veriliyor. Felix, Alice’in flört uygulamasından tanıştığı depo işçisi, Simon ise Eileen’ın çocukluk arkadaşı. Yazar kitaba ismini verirken Friedrich Schiller’ın The Gods Of Greece isimli şiirinden esinlenmiş.
Kitabı okurken kendinizi kapitalizmin krizleri ve sınıfsal uçurumun eşiğinde “devam eden” hayatlardan gençlerin geleceksizliğine, sanat dünyasındaki güncel tartışmalardan aşka dair birçok şeyi düşünürken bulabilirsiniz. Ayrıca bu kitabın da dizi uyarlaması olacağı söylentiler arasında.
İlişkilerin sarmaladığı yeni dünyaya
Rooney, romanlarında karakterlerinin ilişkilerini yazarken bireyselleşmeden ziyade insanın sosyal bir canlı olduğunu ve her şeye rağmen birbirimize ihtiyacımız olduğunu yansıtıyor. Tüketim toplumunun içinde insanın aşkı ve ilişkileri tanımlayışının evrimi, kimlik bunalımları, güvencesizlik ve bağlanamama yaşadığımız dünyayı anlatıyor. Normal İnsanlar’da geçen “Çok iyi geldiler birbirlerine. Gerçekten, diye düşünüyor Marianne, gerçekten. İnsanlar birbirlerini değiştirebiliyormuş gerçekten” cümlesi, daha önce hiç olmadığı kadar yan yana olmamız gerektiğini ve değişimle birbirimizi özgür kılabileceğimiz düşüncesini zihnimizde uyandırıyor. Romanların içinde süzülürken “yeni ve güzel bir dünya”yı tahayyül etmeniz umuduyla… 🙂
Kaynakça:
Yasemin Kaya
Günümüz gençliğini içeriden anlatan bir yazar. Kıymetinin gitgide artacağını düşünüyorum. Elinize sağlık.