Bookinton

Sınırsız sayıda verinin olduğu internet dünyasında, özellikle kriz dönemlerinde veri paylaşımı arttıkça doğru bilgiye ulaşmak zorlaşıyor.  Bazen yaşamsal önemde olabilecek bu sorunla başedebilmeniz için teyit.org sayfalarında yer alan bilgilerden yararlanarak size küçük bir rehber hazırladık. 

Sanem Güven

Neden Yanlış Bilgiye İnanmaya Eğilimliyiz? 

İnsan, herhangi bir sorunu çözmek için ilk akla gelen, en az zahmetli, en pratik ve kestirme yolu seçmeye eğilimli bir varlık. Örneğin güvenilir bir arkadaşımızdan gelen bilginin doğruluğunu araştırmaktansa, ona inanmayı seçiyoruz. 

Yine yapımız gereği, inanç ve değerlerimizi destekleyen bilgilere inanmaya eğilimliyiz. Bizim gibi düşünenleri, bizim gibi hissedenleri kendimize daha yakın hissediyoruz. Gerçeği belirlemek yerine yanlış da olsa  bize yakın gelene inanmak daha cazip geliyor. Üstelik, inandığımızın doğru olduğuna kendimizi ikna etmek gibi bir becerimiz de var. 

Tekrarlardan etkileniyoruz. Çok tekrarlananın, çok paylaşılanın, çoğunluğun inandığının doğru olduğunu kabul ediyoruz. Defalarca paylaşılan yanlış bilgi daha sonra düzeltilse de aklımızda kalan düzeltilmiş bilgi değil, yanlış bilgi oluyor çünkü düzeltme yanlış bilgi kadar çok paylaşılmıyor, insan yanılgısını kabul etmekten hoşlanmıyor, düzeltme bilgi yapısı gereği yanlış bilgiyi tekrarlıyor ve düzeltme genellikle yanlış bilgiden daha “sıkıcı” oluyor. 

Dünya görüşümüze, değerlerimize, inançlarımıza uygun olan bilgileri doğru kabul etme, bunlara aykırı olan düzeltmeleri de reddetme  eğilimindeyiz. 

Bütün bu etkenler dikkate alındığında, çok fazla yanlış bilginin dolaştığı internet ortamında, doğru bilgiye ulaşmak için adeta önce kendimizle savaşmamız, kendimizi eğitmemiz gerekiyor. 

Peki bunu nasıl yapacağız?

1- Daha şüpheci olacağız. Güven, sağlıklı bir toplumda sağlıklı ilişkilerin kurulmasındaki temel öge olsa da internet ortamında şüphecilik kasımızın güçlü olması gerekiyor. Buradaki şüphecilikten kasıt, genel bir güvensizlik değil, manipülasyon olasılığını gözardı etmemek ve gerçeği anlamaya çalışmak.

2- Yanlış bilgiyi gördüğümüzde tanıyabilmek için, yanlış bilgi örneklerini inceleyeceğiz. Yanlış bilgiye maruz kaldıkça, insanın bu konudaki ayırdetme yeteneğinin geliştiği bilimsel olarak kanıtlanmış. Manipülasyonun nasıl yapıldığına dair örnekler, karşımıza çıkan manipülatif bilgileri tanımamızı kolaylaştırıyor. Buna “aşılama” deniyor. 

3- Bir bilgiyi paylaşmadan önce azıcık durup düşüneceğiz. Bu bilginin neden doğru olduğuna inanıyoruz? Yoğun olarak öfke, acı, üzüntü hissettiğimiz bir durumda mıyız? Bunu paylaşmakla neyi amaçlıyoruz? Bu soruları aklımızdan geçirmek bile yanlış bilginin hızla yayılmasını büyük ölçüde engelliyor. 

10 maddede: Yanlış Bilgiyi Nasıl Tespit Edeceğiz? 

Sosyal medyada bir haber okuduğumuzu düşünelim. Sahte haber/yanlış bilgi olup olmadığını araştırırken şu üç basit soruyu kendimize sormakla başlayabiliriz. 

1- Bu haberin yaratıcısı, yazarı kim? 

Bir organizasyon ya da kurumsal bir yapı adına mı yazıyor, yoksa kişisel bir hesaptan mı yayın yapıyor? Haberi okuduğunuz ortamda yazar hakkında da bilgi var mı? İnternette diğer sitelerde hakkında bilgi var mı?

2- Haberin içeriği, verdiği mesaj ne? 

Bu mesajı internette başka yerlerde de görebiliyor muyuz? Haberde tarih var mı? Haber içeriğinde daha çok olaylar mı, kişisel görüşler mi yer alıyor? Haberde kaynak gösterilmiş mi?

3- Bu haber neden yazılmış?

Haber ticari amaçla, reklam amacıyla yazılmış olabilir mi? Haber birilerine çıkar sağlamak için yazılmış olabilir mi?

Ayrıca: 

4- Haberdeki görselleri tersine aratarak hangi web sitelerinin bu görselleri kullandığına bakabiliriz. Bu araştırma sizi haberin kaynağına götürebilir. 

5- Resmi görünen belgelerin sahte olup olmadığını, ilgili kurum, kuruluş ve organizasyonların resmi sitelerinden kontrol edebiliriz.

6- Haberi farklı kaynaklardan, başka internet siteleri veya platformlardan araştırabiliriz. 

7- Haberde bahsi geçen mekânı haritalardan, Google Earth gibi kaynaklardan araştırarak doğru bilgi verilip verilmediğini kontrol edebiliriz.

8- Doğrulama platformlarına mesaj göndererek, gerçekliğinden şüphelendiğimiz bilgilerin ve iddiaların içeriğinin araştırılmasını isteyebiliriz.

9- Bir haberin kısmen yanlış olabileceğini de dikkate almalıyız. Bir kısmı doğru olsa bile, içinde yanlış bilgiler barındırabileceğinden bu haberi paylaşırken özellikle dikkat etmeliyiz.

10- Yanlış bilgi olduğu konusunda haklı şüphelerimiz varsa, doğrulayana kadar o bilgiyi paylaşmamayı tercih etmeliyiz.


Yararlanılan Kaynaklar:

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.