Bookinton

Yaşadığımız deprem felaketi sonrasında yardıma koşanlar organize olurken yardım bekleyenler de taleplerini iletmek için büyük ölçüde sosyal medyayı kullandı. Bu süreçte sosyal medya kullanımı büyük yararlar sağlarken bazı aksaklıklara da yol açabildi. Teyit.org yönlendirmelerini bu süreçte sosyal medyayı etkili kullanabilmeniz için derledik.  

Sanem Güven

Yardımların yerine ulaşmaması, yardım taleplerinin mesaj kalabalığı arasında kaybolup gitmesi, hangi mesajın daha öncelikli olduğunun anlaşılamaması gibi yaşamsal sonuçları olan hataların en azından bundan sonraki süreçte yaşanmaması için, sosyal medyayı etkin kullanma rehberi hazırladık. 

Burada yer alan bilgileri, yaşanan güncel sıkıntıları gözeterek www.teyit.org‘un sayfalarından derledik.

  1. Deprem bölgelerinde kurtarma ve destek ekiplerinde çalışan kişilere gönderilecek mesajların çok kısa, amaca yönelik ve mutlaka yardım ihtiyaçları ile ilgili olması gerekir. Depremle ilgili olsa bile yardım talebi/bilgisi içermeyen paylaşımlar, önemli ve acil mesajların arada kaybolmasına neden olabilir. Bu sebeple yardım bekleyenler ve yardım sunanların daha ilk günden bu durumu takipçilerine duyurarak, “acil ya da önemli olmayan mesajların gönderilmemesi” uyarısını yapmaları yerinde bir önlem olacaktır. 

  2. Özellikle ilk haftalarda, yardım ve destek çağrıları ardı ardına paylaşılacağından, bir süre sonra hangi mesajın güncel olduğu, nerede yardıma ihtiyaç olduğu, nerede yardım malzemesi dağıtıldığı gibi hususlarda belirsizlik yaşanabilir. Bu nedenle ilk günden itibaren, mesajlarda tarih, yer ve hatta saat bilgisinin yer alması, konuyla ilgili etiketin kullanılarak mesajın sınıflandırılmasına kolaylık sağlanması çok büyük yarar getirir. 

  3. Yardım paylaşımlarını hazırlar ya da iletirken, içeriğin güncelliğine özellikle dikkat edilmelidir. Destek ihtiyacı duyanla destek sağlayabilecek doğru kişi ve kurumların eşleştirilmesi, yardım faaliyetlerindeki en önemli hedef olmalıdır. Bu nedenle güncelliğini yitiren yardım talep ve önerileri mutlaka silinmeli, ya da “kurtarıldı”, “gerek kalmadı”, “bulundu” gibi etiketlerle yeniden paylaşılmalıdır.  

  4. Yardım çağrısındaki ihtiyacın tereddüt yaratmayacak biçimde açık, sade bir dille paylaşılması, ne istendiğinin, nereye istendiğinin olabilecek en kısa ve net şekilde anlatılması hayati önemdeki zaman kayıplarını önleyebilir.

  5. Yardım etmek isteyenler, güvenilir ve şeffaf şekilde idare edilen kuruluşların yardım kampanyalarına yönlendirilmelidir. Bu hesaplar bolca paylaşılıp yaygınlaştırılırsa, yapılan yardımlar ihtiyaç sahiplerine kolayca ulaştırılabilir. 

  6. Yardım çağrılarını yaygınlaştırırken, bir çocuğun ya da travmaya uğramış birinin görsellerini kimliğini açık edecek şekilde paylaşmamaya özen gösterilmelidir. Özellikle çocukların görüntü ve ses kayıtları, olası travmaları önlemek için paylaşılmamalıdır. 

  7. Paylaşımı ve erişimi kolaylaştırabilmek için, mümkünse ekran görüntüsü ya da el yazısıyla yazılmış bilgilerin fotoğrafı yerine, metin paylaşımı yapılmalıdır.

  8. Yardım istenen yerin adresi dışında, felaketin ortasında adres bulmanın güçlüğü hesaba katılarak, yardım getirenlerin sizi bulmasına yardımcı olacak belirgin işaretler ve mekânların paylaşılmasına da özen gösterilmelidir. 

  9. İhtiyaç ve çözümlere yönelik içerikler yerine hakaret, nefret söylemi veya komplo teorisi içeren yorumlar veya paylaşımların yaygınlaşmasına izin verilmemeli, bu tür içerikler paylaşılmamalıdır.

  10. Doğruluğu teyit edilmeyen bilgiler, telefon numaraları, hesap numaraları ve diğer veriler, gecikme ve zarara neden olmamak için paylaşılmamalıdır. 

Kaynak için tıklayın.

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.