Bookinton

Bookinton Kitap Platformu olarak, Türkiye’de nitelikli okuma kültürünün yaygınlaşması ve yayıncılık sektörünün gelişimini hedeflediğimiz misyonumuz çerçevesinde kitaplarda sansür ve kısıtlamaları kınadığımızı daha önce de vurgulamıştık. Sadece ülkemizde değil dünyanın pek çok yerinde artış eğilimi gösteren sansür ve kısıtlama haberleri kitapseverleri endişelendirmeye devam ediyor. 

Sema Adalar Utkueri

Yayın dünyası geçtiğimiz ay iki önemli sansür haberi ile sarsıldı. Türkiye’deki yayın haklarının Günışığı Kitaplığı’nda olduğu Brigitte Labbé’nin Çıtır Çıtır Felsefe serisindeki 7 kitap, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından “muzır” ilan edilip satışına 18 yaş sınırı getirildi.

Bu haberden kısa bir süre sonra Isadora Rose’un İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan Mutluluk Nedir?  kitabındaki gökkuşağı görselinin sansürlendiği haberi sosyal medyada yankılandı. Kitabın orijinalinde gökkuşağı görseli bulunurken İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan kitapta gökkuşağının yer almaması tartışılmaya devam ediyor. 

Ülkemizde olduğu gibi dünyanın pek çok yerinde kitaplara uygulanan sansür ve yasaklar ne yazık ki artış eğiliminde. Dünyada sansürle nasıl mücadele ediliyor ona bir göz atalım.

Mayıs ayında Kanadalı yazar Margaret Atwood ve yayıncısı Penguin Random House, Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın her yerinde yasaklanan, sansürlenen kitaplara dikkat çekmek amacıyla pek çok kez yasaklanan bir kitabın özel bir baskısını çıkardı. Atwood’un distopik Damızlık Kızın Öyküsü kitabı ateşe dayanıklı materyalden sembolik tek kopya olarak tasarlandı. Hatta Atwood, kitabın alev makinesi karşısındaki direncini test ettiği bir video da yayınladı.

“Kitaplar, kitaplar ve kitaplar, tamamen açıkta ne kilit ne kutu. Buraya giremeyişimiz şaşırtıcı değil. Yasak olanın vahası burası.” -Damızlık Kızın Öyküsü, Margaret Atwood

Margaret Atwood’un 1985 yılında yayımlanan ve çok satan listelerinde yerini hâlâ koruyan Damızlık Kızın Öyküsü kitabı yıllardır “yazılı sözcüğün” gücünden korkanların hedefi hâline gelmiş. Atwood “Yanmaz Kitap” ile ilgili bir söyleşisinde şöyle diyor: “Damızlık Kızın Öyküsü sadece Amerika’da değil İspanya, Portekiz gibi ülkelerde de bazen okullar bazen de kütüphaneler tarafından defalarca yasaklandı. Bu durumun Fahrenheit 451’de anlatıldığı gibi kitapların yakılarak tamamen imha edilmesi aşamasına gelinmemesini dileyelim.”

“Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.” -Paul Valéry

“Yanmaz Kitap”, müzayede evi Sotheby’s’de açık arttırmaya sunuldu ve satıştan elde edilen 130 bin dolar gelirin PEN Amerika’nın kitap yasaklarıyla mücadelesinde kullanılacağı açıklandı. 

Edebiyat ve ifade özgürlüğünün gelişmesi için çalışan, 102 ülkede 145 özerk merkezden oluşan bir kulüpler federasyonu olan PEN Yazarlar Derneği’nin Amerika Başkanı Suzanne Nossel yaptığı açıklamada şöyle diyor: “Kitaplar, hikâyeler ve düşüncelerden korkan ve lanetleyenlerin sansürleme ve susturma çabalarına karşı ‘Yanmaz Kitap’ onları koruma konusunda kolektif kararlılığımızın bir simgesi.” 

“Cahil olmayı isterdim. Böylece ne kadar cahil olduğumu bilmezdim.” -Damızlık Kızın Öyküsü, Margaret Atwood

PEN Amerika’nın mart ayı sonunda yayımladığı bir rapora göre sadece son dokuz ayda Amerika’da 26 eyaletteki 86 okulda 1586 kitap yasaklandı. 

Penguin Random House CEO’su Markus Dohle sansürcülerin özellikle beyaz ırktan olmayan ve LGBTQ+ yazarları, ırk çatışmaları, cinsiyet ve cinsel eğilim konularında yazılan edebî eserleri ve hatta sosyal eşitsizlik, cinsellik gibi konuları içeren ders kitaplarını hedeflediğini belirtiyor. 

Gerçekleri örtbas etmek isteyenlerin korkulu rüyası: Kitap

Amerika’daki okullarda ve kütüphanelerde hızını artıran sansür tehdidine karşı Amerika Kütüphaneler Birliği (ALA) bir açıklama yaparak destek çağrısında bulundu. 

“Okurlar ve okuma materyaline erişimi sağlayan kamu çalışanları için çok tehlikeli bir dönem yaşıyoruz. Kanun yapıcıların durumun ciddiyetini fark etmesi ve harekete geçmesi gerekiyor. Özellikle öğrenciler olmak üzere okurlar bilgiye erişimlerini kaybediyor, kütüphane çalışanları ve öğretmenler ise işlerini yaptıkları için saldırı altındalar. ALA bireylerin bilgiye erişim hakkını korumak için gerekli adımları atmaya hazır ama bunu tek başımıza yapamayız.”

ALA’nın “Unite Against Book Bans” kampanyası ile sansüre ve yasaklara sessiz kalmama ve birleşme çağrısını yirmi beşten fazla ulusal platform destekleme kararı aldı. Katılımcılar okumanın öğrenmenin temeli olması, okurların her çeşit kitaba erişim hakkı olması ve bu hakkın korunması prensibi çerçevesinde birlikte hareket ediyor. 

Kaynaklar:

Diğer Gündem içeriklerini okumak için tıklayın.

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.