Bookinton

Bu hafta Bookinton’da kitap kulüpleri sayfamızı yepyeni bir kulübe ayırdık. Kulüp dedik ama onlar kendilerini “cemiyet” olarak tanımlıyor. Farklılıkların kesişme, hikâyelerin buluşma noktası: Eko Kitap Kulübü.

Anıl İlkay Bozkurt

Eko Kitap Cemiyeti ilk yüz yüze buluşmasını bu ay gerçekleştiren çok yeni bir oluşum. “Bir entelektüel egzersiz mecrası” olarak yola çıkmışlar, çok kısa sürede “organik gelişen psikososyoedebi bir yapı” olmuşlar.  

Danışanı kendisine uyan özelliklerde bir grup bulamayınca Uzm. Dr. Harun Erdem bu farklı topluluk için adım atmış. Gizem Söyük’ün, Ali Oğuzhan Özdemir’in, Pürlen Balkabağı’nın destekleriyle kuruluş süreci tamamlanmış.  

“Bir entelektüel egzersiz mecrası” çünkü “herkesin bir hikâyesi vardır, yaşam bu hikâyelerden oluşur,” düşüncesiyle ilerliyorlar. Hikâyeler paylaşıldıkça gelişme ve iyileşme sürecini peşinden sürüklüyor.

“Organik gelişen psikososyoedebi bir yapı” ise topluluğun kuruluş sinyaliyle birlikte kısacık bir zamanda tanıdığın tanıdığının tanıdığı etkileşimiyle yüzlü sayıları aşıvermesini anlatıyor.

Neden Eko?

Eko; golden retriver cinsi harika bir köpeğin ismi, aynı zamanda mitolojik bir aşk hikâyesi. 

Sözlük anlamını bilsek de tanrılar âleminde yaşananları anımsatalım: Yunan mitolojisinde Eko (Echo) kendi sesini ve konuşmayı seven bir dağ perisidir. Zeus’un karısı Hera, Echo’yu lanetler ve konuşma yetisini ondan alır. Echo ormanda dolaşırken Narcissus’a rastlar ve âşık olur. Ne kadar istese de konuşamaz, Narcissus’un söyledikleri bir kadın sesiyle ona geri gelir. Bunun üzerine Narcissus kendisine sarılmak isteyen Echo’dan korkar ve kaçar. Aşk acısından dağlara sığınan Echo durmaksızın ağlar. Echo’nun sesi sonsuza dek dağların ve vadilerin sesine dönüşür.  

Hikâye, bir köpeğin ismini kitap kulübüne vermek isteyen insanının bahanesi sayılabilir, yine de romantik olduğu kadar keyifli. 

Kitap Seçimleri Nasıl Yapılıyor?

Su akar yolunu bulur misali bir sonraki ay hangi kitabın okunacağını akışa bırakmışlar, sınırlar dışında kalmayı tercih etmişler. Seçili kitap sohbetinde katılımcıların paylaşımlarının yarattığı çağrışımlar yeni kitabı belirliyor.

Etkinliklerin başlangıç aşamasında bu özgürlük alanı bir rahatlık sunuyor, katılımcı sayısının artmasıyla fikir birliğine varılması zorlaşırsa farklı bir yöntemle devam etmeye açıklar. 

Toplantıların Akışı Nasıl?

İzmir’den katılım yoğun olsa da farklı şehirlerden ve yurt dışından da grubun parçası olmak isteyenler sebebiyle hem yüz yüze hem dijital platformda buluşmalar planlıyorlar. Ayda en az bir kez yüz yüze, iki kez dijital ortamda söyleşiler yapmayı hedefliyorlar. 

Moderatörlük, talep eden tüm katılımcılara açık; kitap ve yazar hakkında genel bilgileri içeren bir sunum yapılıyor. Sonrası tam olarak sohbet atmosferine bırakılıyor, mizahtan uzak kalınmaması tek kural sayılıyor. 

Şimdiye Kadar Okunan Kitaplar Hangileri?

  • Kırmızı Pazartesi – Gabriel Garcia Marquez
  • İnsan Olmak – Engin Geçtan

Diğer Kulüplerden Onları Ayıran Özellikler Neler?

Eko Kitap Cemiyeti, farkındalığı ve etkileşimi yüksek bir grup. Paylaşımcılar bazı yönleriyle benzeşirken bazı özellikleriyle birbirlerinden büyük ölçüde ayrışıyorlar. Kitap okumayı sevdirme, çok sayıda kitap okuma endişesi taşımıyorlar. Farklı bakış açılarından çıkarabildikleri ortak noktaları birleştirip yeni hikâyeler yazmaya çalışıyorlar. 

Süreç içinde okuma buluşmalarının farklı sosyal etkinlikleri çağırması da mümkün; yeni yerleri keşfetmek hevesiyle geziler düzenleyebilir, keyif alacaklarını düşündükleri etkinlikler için atölyelere katılabilirler. 

Katılımcı Profilleri Nasıl?

Eko Kitap Cemiyeti’nin kapıları hikâyesini anlatmak isteyen herkese açık; yaşınız, mesleğiniz, yaşadığınız yer önemli değil. 

Yeni bir organizasyon olmalarına rağmen yüzün üzerinde üyeye ulaşmışlar, etkinliklere katılım oranı da yüksek seyrediyor. Doktorlar, hâkimler, savcılar, öğretmenler, bankacılar ve diğerleri “psikososyoedebi” gelişimi kulaktan kulağa aktarıyorlar. 

Yorumlar

“Okumak ruhu besler. Küfür ise ruha yelpazedir, ara sıra kullanın. Kitap etrafında dağılmadan dans etmek, kitabı çıkış noktası olarak önce dinleyip sonra kendi hikayelerimizi anlatmak bana daha naif geliyor. Demiyorum teknik inceleme olmasın ama “insan olmak” ile dirsek temasında olsun.”

“Bu güzel topluluğun bir araya gelmesine vesile olmuş herkese teşekkür ediyorum. Böyle bir grupta yer almak çok güzel, sizin gibi insanların olduğunu görmek yarınlar için umudun bir göstergesi.”

“Hayatımda ilk kez bir kulübe katıldım. Lakin güzel arkadaşlarım, kitabı almış olmama rağmen okumaya başlayamıyorum bir türlü çünkü korktum! Kitaptan mı korktum cemiyetten mi bilmiyorum, kafamda deli sorular: Ya okuduğumu doğru anlayamazsam ya yanlış ifade edersem toplantıda kendimi. Bir sürü korkum varmış meğer, kendimle ilgili bunu fark ettim. Bu denli çok psikoloji okumuş içinde bulunmam doğru bir karar mı ayrıca onu da sorguluyorum.” 

“Hangimiz Ölü Ozanlar Derneği’ni okuyup varoluşçuluğu, varoluşumuzu bir gruba indirgemedik ki… Paylaşımlar çoğalsın ki serbest çağrışımda kalmasın entelektüel çabamız.”

“Birinci yüz yüze kitap buluşması Bornova’da gerçekleşti! Salonlara sığmayıp bahçelere taştık. Katılım yüksek, ortam neşeli, kitap yorumları şahane. Nicelerine diyoruz.”

“İzmir’de yaşıyor, Dokuz Eylül Üniversitesinde çalışıyorum. Kendimce yazmayı, okumayı, aramayı, bulmak pahasına kaybolmayı ve bir de katıksız neşeyi çok seviyorum.”

“Okul öncesi öğretmeniyim. İlk defa bir kitap kulübüne katılıyorum. Benim için güzel bir deneyim olacağına inanıyorum.”

“Matematik öğretmeniyim. Güzel deneyimlerin başlangıcı olacağını düşündüğüm için gruba katıldım.”

İnsan Olmak üzerine

“İnsan olmak bir puzzle gibi, zihnimizde parçaları kimimiz erken kimimiz geç birleştiriyoruz. Önemli olan puzzledaki parçaların bütününün ne anlatmak istediği… Kafamızda bitirince insan doğasının getirilerini, götürülerini, acılarını ve sevinçlerini hem tamamlanmış hissedip mutlu oluyoruz hem de mutlu ediyoruz, insan oluyoruz. İşte olgunlaşma serüveni burada başlıyor sonra bize ayrılan zamanı verimli ve güzel geçirmek gibi tatlı isteklerimiz oluyor.”

“İnsan olmak, gayretin sonucunu kabulleniştir… Aklın Hirasında, neden sorularına aldığın cevaplar karşısında yaşadığın hiçliktir… İnsan olmak; olanlarını çoğaltmaktır, olmayanlarını kabul etmektir ve tüm bu yolu yürürken -yaşamdan ölüme- yalnızlığını paylaşmaktır. Çünkü insan görüldüğünün bilincinde olandır. Bu kitap çam sakızı gibi çok faydalı, çok sağlıklı, çok…”

Kulüp Adı: Eko Kitap Cemiyeti
Buluşma Sıklığı: 
Ayda 1 kez yüz yüze, ayda 2 kez dijital ortamda.
Hangi Türde Okuyorlar:
 Her türde okuyorlar.
Platform:
 Yüz yüze/ dijital platformda.
Kimler Katılabilir: 
Hikâyesini paylaşmak isteyen herkes.
Katılımcı Sayısı: 
Üye sayısı 150/ toplantı katılımı ortalama 50.
Kurucular: Gizem Söyük, Ali Oğuzhan Özdemir, Pürlen Balkabağı ve Harun Erdem.
Başvuru için link:
 Instagram @ekokitapcemiyeti

Diğer kitap kulüplerini incelemek için tıklayın.

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.