Bookinton

Britta Teckentrup, Küçük Fare ile Kırmızı Duvar kitabıyla kalbimizde şahane bir yere ulaşan yazarlar arasında yer alıyor. Beta Kids tarafından yayımlanan kitap, yetişkin okurlar için olduğu kadar çocuk okurlar için de çok değerli. Çocuklara sınırları anlatmak, korkuları keşfetmek konusunda harika bir eser.

Şimal Gürtekin

Küçük Fare ve arkadaşlarının yaşadıkları yerde büyük kırmızı bir duvar var. Fare duvarın arkasında olan bitenleri merak ediyor. Korkak Kedi’nin yanına gidiyor önce, ondan hiç kimsenin girememesi için orada olduğunu; İhtiyar Ayı’ya sorduğunda duvarı kendisinin bir parçası gibi hissettiğini; Gülen Tilki’nin duvarın arkasında ne olduğunu çok da önemsemediğini; Kükremesini Kaybeden Aslan’ın ise duvarın ardında kapkara bir hiçlik olduğuna inandığını duyuyor. Küçük Fare, tüm duyduklarına rağmen merak etmeye devam ediyor. Günlerden bir gün duvarın ötesinden gelen masmavi bir kuş, onu duvarın ötesindeki renkli dünyaya doğru uçuruyor. Fare çok heyecanlı. Arkadaşlarına anlatması gerek! Duvara doğru dönerken çok değişik bir şey oluyor. Duvar yok, hiç olmamış. Küçük Fare şaşırıyor! Döndüğünde arkadaşlarının duvarın içinden birer birer geçmesine tanık oluyor. Kükreyen Aslan hazır olmadığı için onları biraz bekletiyor. Hangimiz var olduğuna inandığımız duvarın aslında olmadığını öğrendiğimizde engeli aşacak kadar cesuruz ki?

Duvarlarımız var. Çevremizdekilere bahsetmekten çekindiğimiz, üzerini örttüğümüz, bazen unuttuğumuz ama hep içimizde olan duvarlarımız. Bazen o duvarlar yokmuş gibi davranıp hayatımıza devam ediyoruz, bazen de artık bir parçamız oldukları için duvarsızmışız gibi hissediyoruz. Kaybolduğumuzda, korkularımızla yüzleşirken ilk onlar ortaya çıkıyor. “Beni unutamazsın,” dercesine sırıtıyor. Delicesine mutlu olduğumuz anlarda yokluğuna az da olsa inanıyoruz. Ya da “mış” gibi yapıyoruz. 

İhtiyar Ayı haklı mı?

Küçük Fare, İhtiyar Ayı’ya soruyor: “İhtiyar Ayı, Kırmızı Duvar neden inşa edildi?” İhtiyar Ayı cevaplıyor: “Hatırlayamıyorum, Minik Fare. Duvar o kadar uzun zamandır burada ki benim bir parçam oldu, hayatın bir parçası.” Küçük Fare devam ediyor: “Ama hiç merak etmedin mi, İhtiyar Ayı?” İhtiyar Ayı, “Hayır Minik Fare. Artık merak etmek için çok yaşlıyım,” diyor ve uzaklaşıyor.

İhtiyar Ayı, bir noktada hepimiz gibi. Uzun zamandır var olan şeyleri parçası gibi hissetmede ustadır insan. Bu bir duvar da olsa, yetiştirdiği bir çiçek de olsa aynıdır. Alışması uzun sürer ama alışınca da bırakamaz. Kalbine yerleştirdiklerinde de aynıdır. Bazısı çok zor alır kalbin içine ve çok zor bırakır. Hatta bırakamaz. Ölesiye onunla yoluna devam eder. Bizim ayımız da onlardan sanki. 

İhtiyar ayı belki de bir noktada haklı. Hayatının neredeyse sonuna kadar var olduğuna inandığı bir duvar, parçası gibi hissettiği şey onun için merak konusu olacak kadar değerli mi? Yoksa yokmuş gibi davransa da hayatında bir şey değişmez mi? 

Sizce İhtiyar Ayı merak etmemekte haklı mı?

Aldığımız her yaş merakımızı azaltıyor mu?

İnsan, hayvan ya da başka bir tür. Her ne olursan ol yaş alırsın. Yaşadıkların seni büyütür, güçlendirir, bazen zayıflamış hissedersin ama aslında o ağacın ilk filizini vermesi gibidir. Zor ama büyük bir iş. İhtiyar Ayı, merak etmek için çok yaşlı olduğunu düşünüyor. Bu yüzden de duvarın varlığı ya da yokluğu; arkasında ne olduğu çok da umurunda değil. Öyle mi olmalı? Bir canlı yaşlanınca varlığına varlık katan şeyleri merak etmeyi bırakmalı mı? Elbette hayır. Her canlı, türü ne olursa olsun yaşıyla ve yaşadıklarıyla güzelleşir. Kalbi yaş aldıkça büyür. Vücudu yaş aldıkça gelişir. Hayal kurmak, merak etmek her yaşta önemlidir. Hayatın canlılığını ve varlığını unutmamayı sağlar. Korkular yaşanır, yüzleşilir. Gözyaşları akar, dindirilir. Hayal kurulur, bazen gerçekleşir bazen gerçekleşmesi için zamana ihtiyaç olur ama merak her yaşta değerlidir. Varlığı canlı tutar. 

Üzülme İhtiyar Ayı, merakını geri getirecek hikâyeler hayatta var ve sen onları yaşayacaksın. Belki sadece biraz daha zamana ihtiyacın vardır.

Peki İhtiyar Ayı şimdi ne yapacak?

Bir parçamızı kaybettiğimizde ne hissederiz? Var olduğuna inandığın ve artık bir parçan gibi hissettiğin duvarın olmadığını öğrendiğinde ne yaparsın? Bu soruların cevapları herkesçe farklıdır. Peki İhtiyar Ayı, o ne hissediyor? Uzun yıllardır ardına geçmediği ve var olduğuna parçası olacak kadar inandığı kırmızı bir duvar var. Duvarın ardından biri geliyor ve aslında onun var olmadığını söylüyor. Yaşlanana dek varlığına inandığın bir parçan yok olursa ne olur? Belki biraz hayal kırıklığı. Bir tutam da güvensizlik. Duvar beni neden kandırdı? Orada yoksa neden oradaymış gibi davrandı?

İhtiyar Ayı ne yapacak? Yoluna devam edecek. Belki o parçanın yerini hiçbir şey doldurmayacak. Belki yokluğu onu çok yıpratacak ama duvarı aşıp yeni bir hayata başlamasına hiçbir şey engel değil.

Britta Teckentrup Kimdir?

Yazar ve illüstratör Britta Teckentrup, 1969 yılında Hamburg’da doğdu. St Martin’s College ve Londra’daki Royal College of Art’ta eğitim gördü. Dünya çapında 20 dile çevrilen 40’tan fazla resimli hikâye kitabı olan Teckentrup Global İllustrasyon Ödülü sahibi. Sakın Kaplanı Uyandırma, Neon Leon, İyilik Tohumu, Ateşböceği Evi gibi eserleri Türkçe’ye de çevrildi.

KÜNYE
Yayınevi: Beta Kids
Kitabın Adı : Küçük Fare ile Kırmızı Duvar
Orijinal Adı: Little Mouse and Red Wall 
Tür: Resimli kitap
Çevirmen: Sima Özkan
Yazar: Britta Teckentrup
Sayfa Sayısı : 32 sayfa
Hedef Kitle: Tüm resimli kitap okurları

Diğer okurdan kitap incelemelerini okumak için tıklayın. 

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.