Küçük İşler Büyük Özgürlükler – Mert Başaran

Editör: Oya Tuğcu Özağaç

Yatırım yapmaya karar vermiş ancak parasını nereye ve nasıl yatırması gerektiğini bilmeyenler için, Mert Başaran’ın Butik Yayıncılıktan çıkan Küçük İşler Büyük Özgürlükler kitabını inceledik.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 13 Ocak 2023

Ülke: Türkiye

Türü: Ekonomi

Okur Yaşı: 18 yaş üstü okurlar.

Hedef Kitle: Yeterince finansal bilgisi olmadığını düşünen ve yatırım yapmaya başlamak isteyen okurlar.

Sayfa Sayısı: 208 sayfa

İmla: ☺️

Ebat: 13,5 x 21 cm

Kategoriler:

İnceleme

Küçük İşler Büyük Özgürlükler kitabının yazarı Mert Başaran işi okulunda öğrenmiş, üstün zekâlı ve donanımlı olduğunu kesinlikle iddia etmiyor. Hatta kitabın başında “Başarısızlıklarım” başlıklı bir bölüm var. Ekonomi ancak okulda öğrenilir, üstün zekâ temeldir, yatırım becerisi de tecrübeyle gelişir; diye düşünenlerin yanında “Benim gibiler de var!” diyor. Yatırım yapmanın ve başarılı olmanın yegâne yolunun, işi okulunda öğrenmiş insanları bünyesinde barındıran finans ve yatırım şirketlerinin elinde olmadığını savunuyor. Yatırım yapmak için büyük ana paralara ihtiyacımız yok. Sokaktaki insan da üç kuruşunu bir kenara ayırıp onu bu kitapta bahsedilen yöntemlerle artırabilir.

Kitabın Yapısı 

Küçük İşler Büyük Özgürlükler’in hakikaten ilgi çekici bir yapısı var. Bilgi verme amaçlı yazılan kitaplarda genellikle yazar, okuyucunun güvenini kazanmak için aldığı eğitimi ve tecrübelerini paylaşır. Güvenilir ve okumaya değer bir kaynak sunduğunu göstermek ister. Bu kitaptaki tutum farklı. Mert Başaran, İşletme mezunu. Eğitimi ekonomi üzerine olmamasına rağmen çoğunlukla doğru yatırımlar yapmış. Kanallarda heyecanla yorumlar yapan ancak öngörüleri genellikle doğru çıkmayan ekonomistlerden ziyade, kendisi gibi başarısızlıklarından ders çıkarıp başarılı olmuş yatırımcıların sokaktaki insana daha çok faydası dokunacağını ileri sürüyor. Bu nedenle kitabın ilk yirmi altı sayfasında kendi başarısızlıklarını anlatıyor.

Başarısızlıkların önemi

Mert Başaran, toplumun genelinde başarısız olarak kabul edilen onlarca durum sayıyor. Disleksili olduğu için rahat okuyamıyor, sosyal medyada yazdıklarını da biz rahat okuyamıyoruz. Paylaşımları bu yüzden birer bulmaca hâline gelebiliyor. Büyük firmalarda çalışıyor bir süre. Kendi deyimiyle “Ne iş olsa yaparım,” moduna giriyor. Paraya ihtiyacı olan herkes gibi her işi, hatta hamalbaşı olmayı dahi deniyor. Zengin bir aileden gelmediği için para kazanma zorunluluğu hep kafasında yer etmiş ve altı yaşında para biriktirmeye başlamış. Dedesi, dikkatli ve planlı para harcayan biriymiş; babası ise hiç çalışmamış ve ikisi de farklı açıdan kendisine örnek olmuşlar. Yatırım hatalarını erken yaşlarda yapmış. Panik atak sebebiyle birkaç senesi zor geçmiş. Disleksi sebebiyle kopyalarla okulu bitirmiş, iş hayatında defalarca işten atılmış. Sonunda başarısızlıklarını cebine koyup bir “B planı” hazırlamış.

İnsan ilişkileri hafife alınmamalı

İnsan ilişkilerinin iyi olması, çevresindeki hayatları gözlemleyip nasıl yaşamak istediğine karar verebilmesi, ticaretten gayet iyi anlayan Yahudi “abilerinin” tavsiyelerini can kulağıyla dinlemesi başarıya giden yolda kendisine yardımcı olmuş. Kendisi de konuyu başkalarıyla sohbetlerinden öğrendiği için sokak dilinde bir kitap yazmış. Ekonomiye giriş seviyesinde, ekonominin temel jargonunun anlatıldığı bir kitap değil; sokaktaki insana hitap eden bir tarzı var. İçinde Ayşe Teyze, Fatma Bacı şöyle düşündü, bu oldu; Hüseyin Amca ise böyle yaptı, sonuç bu oldu türünden örneklendirmeler var. Amacı, gayrisafi millî hasıla hesabını tutanlara hitap etmek değil, dişinden tırnağından artırıp kenara bir miktar koyabilmiş amcamızın, teyzemizin paralarının değerini düşürmemek, bizimki gibi zor bir ekonomiye sahip bir ülkede mümkünse bu miktarı artırmak.

Arada loser gibi İngilizce kelimeler ve “bir tık” gibi sokak diline yerleşmiş söyleyişler, kitabın konuşma dilinde yazıldığı savını destekliyor. Kendisi de yatırım tavsiyelerini -çok saygı duyduğu ve hayat felsefesini yazmasındaki katkılarını defalarca belirttiği- gayrimüslim küçük tüccar tanıdıklarından edindiği için tecrübe ve fikirlerini aynı üslupla paylaşıyor.

Yaşam tarzı değişmeli

Mert Başaran, küçük yaşlardan itibaren para kazanmanın değişik yollarını denemiş, bazılarında başarılı olmuş, bazılarında ise büyük kayıplar yaşamış. Tecrübelerinden öğrendiklerini okuyucularla paylaşırken çok ciddi mesajlar da veriyor. Kitabını bir kere okuyup bir kenara koymak için değil, baş ucumuzda tutup ara ara bakmak için yazdığını ifade ediyor. Zamanında kendisine verilen değerli nasihatleri okuyucularla paylaşıyor. Büyük harcamalardan önce şöyle bir bakıp paranın boşa harcanmayacağından emin olmak kitabın faydalarından biri. Bir başka faydası ise ele geçen bir miktar paranın uygun yatırımlarda kullanılmasını sağlayacak öğütler içermesi.

Sosyalleşmek ve geniş bir arkadaş çevresine sahip olmak önemli olmakla birlikte artık hepimiz için lükse dönüştü. Mert Başaran, çevremizin çok para harcamayı gerektirecek değil nasihatlerinden yararlanabileceğimiz insanlardan oluşmasının önemli olduğunu vurguluyor. “Harcama öyle bir alışkanlık ki Nutella’ya benziyor,” diyor ve devam ediyor, “Bir kaşık aldıktan sonra durmak çok zor.” Nutella etkisinden kaçınmak için ne yapılabileceği kitapta paylaşılmış. Detaylıca anlattığı Diderot etkisinden kaçınmak da onun nasihatleri sayesinde mümkün.

Hayaller

Hayal kurmanın doğru ancak bu hayalleri önüne gelene anlatmanın yanlış olduğunu içgüdüsel olarak biliriz. Tarihte de hayallerinin çalındığını, elindekini avucundakini başkalarına kaptırdıklarını bildiğimiz Tesla gibi örnekler var. İster nazar deyin ister kötü niyet, hayaller kurulmalı ancak fikirler paylaşılmamalı.

Hayalleri gerçekleştirecek parayı kazanmak için iyi fikirlerin paylaşıldığı bu kitapta sadece büyük yatırımların nereye ve nasıl yapılabileceği anlatılmamış. Israrla vurgulanan düşünce, paranın parayı çekeceği ve küçük büyük demeden para biriktirip kitapta önerilen doğru yerlerde değerlendirmenin gerekli olduğu. Bu açıdan yazar, bireysel emekliliğin ileride finansal özgürlük kazanmak için gayet doğru bir yol olduğuna inanıyor. Zamanı dolunca biriken para kitapta önerilen şekillerde değerlendirilmeli, nakit olarak saklanmamalı.

Sistemden çıkış pasaportu

İddialı bir söz olsa da kendisi başardıysa başkaları neden başaramasın diye düşünerek tecrübelerini ve bilgilerini paylaşan Mert Başaran, okuyucunun da kendisi gibi erken emekli olabilmesi ve sistemden çıkabilmesi için ara ara bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyor. Bize düşen, finansal özgürlüğe gidecek yolları anlatan bu kitabı baş ucumuzda tutmak ve yatırım tüyolarını değerlendirmek.

Peki siz Küçük İşler Büyük Özgürlükler kitabını okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Mert Başaran kimdir?

1978’de İstanbul’da doğdu. Liseyi İstek Bilge Kağan Kolejinde bitirdi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme bölümünden mezun oldu. Barsan Lojistik, DHL, Arkas Lojistik, AVEA ve Kuehne Nagel gibi kurumsal şirketlerde satış sorumlusu, satış müdürlüğü yaptı. 37 yaşında yıllardan beri hayalini kurduğu amacına ulaştı. Yaptığı küçük birikimlerle finansal özgürlüğüne kavuşup erken emekli oldu.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Küçük İşler Büyük Özgürlükler – Mert Başaran”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir