İyi Hissetmek: Yeni Duygudurum Tedavisi – Dr. David D. Burns
Yazan: Tuğba Gönderiç Akbaş
Dr. David D. Burns’ün Psikonet Yayınlarından çıkan İyi Hissetmek kitabı, birkaç basit kural ve teknik sayesinde iç ışığımızı yakarak duygusal aydınlanmamızı sağlayacak harika bir rehber niteliğinde. Bizi kendimiz olmaya bir adım daha yaklaştıran bu kitapla gerçekten iyi hissetmeye hazır mısınız?
Orjinal Adı: Feeling Good - The New Mood Theraphy
Ülke: ABD
Türü: Kurgu Dışı, Psikoloji
Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi
Hedef Kitle: Daha “iyi hissetmek” isteyen herkes.
Sayfa Sayısı: 632 sayfa
Çevirmen: Esra Tuncer -Özlem Mestçioğlu - İrem Erdem Atak - Gönül Acar - Samuray Özdemir
Çeviri: ☺️
İmla: ☺️
Ebat: 13,5 x 19,5 cm
İnceleme
Hayatınıza değer katacak şeyleri hep dışarıda mı arıyorsunuz? Aileniz, işiniz ya da başkalarının onayı olmadan yaşayamayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Başkalarını memnun etmeye çalışırken kendinizden mi uzaklaşıyorsunuz? Karanlık, dipsiz bir kuyuda hissediyor ve sizi kurtaracak ipin ucunu başka ellerde mi arıyorsunuz? Mükemmeliyetçilik yakanızı bırakmıyor mu? Toplanın! İçinizdeki gücü keşfederek bu ve benzeri ruh hâllerini alt etmek istiyorsanız Dr. David D. Burns’ün İyi Hissetmek reçetesine başlayalım.
Yansımalar
Hepimiz korkunç kayıplar ve harap edici kişisel meseleler yaşayabiliyoruz. Genlerimiz, hormonlarımız ya da çocukluk anılarımız; düşünce ve duygularımız üzerinde etkili olabiliyor. Yenilmiş, yetersiz, umutsuz ve bıkkın olduğumuzu düşünebiliyoruz. Hatta bazen bir düşünceye o kadar bağlı kalıyoruz ki o düşünce duyguya dönüşüyor. Kötü ruh hâlimiz ise bizleri “kaybeden” psikolojisine yöneltebiliyor. Peki ya kaybeden tarafta kalmaya istekli değilsek?
Hepimiz birbirimizin kusursuz birer aynasıyız. Önce kendimizi iyileştirip sonra başkalarına şifa olmak da okuyarak, yazarak ve olumlu düşünerek karanlıkları aydınlığa çevirmek de mümkün. Dr. Burns bu kitapta düşüncelerimizin duygulara nasıl dönüştüğünü ve bu konuda neler yapabileceğimizi herkesin anlayabileceği bir dille aşama aşama açıklıyor.
“İyi ve kötü diye bir şey yoktur, düşünce onu öyle yapar” – Shakespeare
Duygularımız ilk olarak zihnimizde oluşmaya başlıyor. Aslında olaylar değil olaylar hakkında nasıl düşündüğümüz hislerimizi tetikliyor. Duygularımızın asıl yöneticisi olan düşüncelerimiz doğru işlemediği zaman bizleri derin bir karanlığa sürükleyebiliyor. Çoğu karanlığın sonunda bizi bekleyen depresyon ise düşüncelerde yarattığı bozuklukla kişinin kendisi, çevresi ve geleceği hakkında olumsuz hissetmesine sebep oluyor.
İyi Hissetmek, kendi ruh hâlini fark etmek ve iyileştirmek için insanlara yol gösteren eğitici bir kitap. Bize acı veren depresif durumları ve bizleri güçsüz kılan duyguları azaltmak için oldukça etkili yöntemler sunduğu da yadsınamaz bir gerçek. Dr. David D. Burns “Karton kapaklı bir İyi Hissetmek kitabı iki kutu antidepresandan daha az maliyetli ve herhangi bir yan etkisi de yok,” derken aslında ne kadar iddialı olduğunu ortaya koyuyor.
Kitap, sorunlarımızı fark ettirmekle kalmıyor onlarla başa çıkma yöntemlerini de açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizlere tekrar iyi hissetmemizi sağlayacak pratik ve gerçekçi bir yardım planı sunuyor. Bunu, günlük yaşantımızda uygulayabileceğimiz basit ve somut yöntemleri içeren sistematik bir eğitim programı dâhilinde gerçekleştiriyor. Tüm bunları sadece okuyarak gerçekleştiremeyeceğimiz gerçeğinden bahseden yazar, günün belli bir kısmını kendimize ayırarak çeşitli çalışmalar yapmamızı istiyor.
Karanlıktan aydınlığa
Hayat yolculuğunda bazen yönümüzü kaybedebiliyoruz. Bilmediğimiz bir güzergâha karanlık bir yoldan ulaşmaya çalışmak korkutucu olabiliyor. Okudukça yolculuğunuz cılız bir mum alevi etkisiyle aydınlanmaya başlıyor ve kitap ilerledikçe ışığınız güçleniyor. Aslında yolun düşündüğünüz kadar karanlık olmadığını fark ediyorsunuz bir zaman sonra.
Sayfa sayısı sizi korkutabilir ancak kitabı elinize aldığınız andan itibaren hayatınızdaki pek çok kör noktayı çözüme kavuşturmaya başlıyorsunuz.
Gerçek “ben”lik
Taşıyabileceğimizden fazla yük omuzlamak zorunda kalabiliyoruz bazen. Hayatın akışına kapılıp kendimizi kaybedebiliyoruz. Yazar, kendimizi bulabilmek ve nerede olduğumuzu görebilmek için uygulayabileceğimiz psikoterapik yöntemlerden bahsediyor. “Depresyondayken hissettiklerimiz gerçek benliğimizi yansıtmıyor,” diyor ve ekliyor: “Depresyon tıpkı zatürre gibi oldukça doğal bir hastalık ve birçok hastalığın tedavisi mümkün.”
Kitabın ilk üç bölümü niçin depresif olduğumuzu fark etmemizi sağlıyor. Aynı zamanda nasıl iyileşeceğimizin yöntemlerini de gösteriyor. Sonraki bölümlerde ise benlik saygısının kazanılması, iyileşmenin kalıcı olması ve öz güven konularında beynimizin karanlık odalarına bir ışık yakıyor.
Kitabın sağladığı en büyük avantaj, bizi düzlüğe çıkaracak yöntemlerin keyifli ve kolay uygulanabilir olması. Kitapta verilen tutum ölçekleri, çeşitli testler ve psikoterapi metotları kendimizi nesnel bir şekilde değerlendirmemizi ve sorunlara sebep olan temel düşünce kalıplarımızı değiştirmemizi sağlıyor.
Hayatın içinden verilen örnekler o kadar çeşitli ki mutlaka kendinizden bir şeyler bulabiliyorsunuz. Bu da aslında duygularımız konusunda yalnız olmadığımızı hissettiriyor ve iyileşme hikâyeleri umut oluyor. Yazar kitabın sonuna bir ilaç kullanma kılavuzu eklemekten de geri kalmıyor. Bu bölümde ilaçların maliyetinden nasıl kullanıldığına, ne işe yaradığına, etkileri ve yan etkilerine kadar pek çok bilgiyi bulabiliyorsunuz.
Bu kitap iyi hissetmenizi sağlıyor mu? Kesinlikle, evet. Belki bir sihirli değnek değil ama kendinizi iyi hissederek gerçek benliğinize kavuşma yolculuğunuzda size eşlik edecek şahane bir kaynak. Bu kitapla hayatı daha yaşanılır kılabilir, renklerinizin üzerindeki tozu süpürerek daha da parlayabilirsiniz. Önünde sonunda bulutlar dağılıyor, güneş yeniden tüm parlaklığıyla gökyüzünde beliriyor ve biz o aydınlığı görebiliyoruz. Siz ne düşünüyorsunuz?
Peki siz İyi Hissetmek kitabını okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?
—
Dr. David D. Burns kimdir?
1942 doğumlu olan Amerikalı yazar, psikoloji bilimine yaptığı katkılarla önemli bilim insanlarından biri oldu. Tıp fakültesini bitirdikten sonra psikiyatri uzmanlığını tamamladı. “Bilişsel terapi”yi geliştiren Dr. Aaron T. Beck’in ilk öğrencilerinden biri olup depresyon ve anksiyetenin ilaçsız tedavisinde kullanılan “bilişsel-davranışçı terapi”nin gelişimine öncülük etti. Yaptığı çalışmalarla akademik alanda pek çok ödüle layık görüldü. Stanford Üniversitesi Psikiyatri ve Davranış Bilimleri anabilim dalında uzmanlık yapan yazar Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesinde konuk öğretim üyesi oldu.
Yazarın eserlerinden bazıları: İyi Hissetmek (2006), Panik Atakta (2016), Birlikte İyi Hissetmek (2019).
Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok