Rahatlama Kitabı – Matt Haig

Editör: Özge Ovalı Karakaya

Bazen hayatla baş edemediğimiz zamanlar olur. Böyle anlarda dinlediğimiz bir müzik, izlediğimiz bir film ya da sevdiklerimizin söylediği bir sözün ardından zihnimizde karanlığın içinden çıkan bir ışık hüzmesi beliriverir. İşte Matt Haig, Domingo Yayınevi tarafından yayımlanan Rahatlama Kitabı’yla kendi ışık hüzmelerinden yola çıkarak okurlarına şifa olmaya çalışıyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 20 Mart 2023

Orjinal Adı: The Comfort Book

Ülke: İngiltere

Türü: Kurgu Dışı, Kişisel Gelişim

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Rahatlamak isteyen herkes.

Sayfa Sayısı: 272 sayfa

Çevirmen: Kıvanç Güney

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 13,5 x 20,5 cm

İnceleme

Dünyada satışı milyonları bulan Gece Yarısı Kütüphanesi’ni okuduktan sonra büyük bir iştahla Matt Haig’in diğer kitaplarını edinmeye başlamıştım. Bunlardan bir tanesi Rahatlama Kitabı’ydı ve okunmak için doğru zamanı bekliyordu. O zaman, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin gerçekleşmesinden yaklaşık iki hafta sonraydı. Depremle birlikte zaman, benim nazarımda, birden durdu. Bir süre öncesine kadar belli bir konfor alanına sahip olan insanlar, zamanda geriye giderek ilkel yaşam şartlarına mahkûm kaldı. Ne zaman o insanlar eski hayatlarına dönebilecekler, işte o vakit duran zaman ileriye doğru akmaya başlayacak.

İntihara meyilli ağır depresyon

Matt Haig, yirmili yaşlarında büyük bir ruhsal bunalım yaşıyor. Doktorlar, yazara intihara meyilli ve ağır depresyon teşhisi koyuyorlar. Genç Matt depresyonun mutlaka bir gün geçeceğini umut ediyor. Yaş aldıkça bu umudundan vazgeçiyor çünkü depresyon hiçbir şekilde geçmiyor. Sadece bazı zamanlar ağırlaşıyor bazı zamanlar ise hafifliyor. Matt Haig hastalığın ruhundaki yıkıcı etkisine, kendi reçeteleriyle çare buluyor ve bunları biz okurlarla Rahatlama Kitabı’nda paylaşıyor. Reçetelerinin içinde filmler, kitaplar, şarkılar, hayır deme listeleri, sizi mutlu etmeyecek şeyler listesi, çok basit yiyecek tarifleri ve bir de dijital detoks var.

Hem bana yakın hem bana uzak

Rahatlama Kitabı’nda bana hem yakın hem de uzak gelen ifadeler var. Yakın derken, daha önce acı bir şekilde tecrübe ettiğim duruma çare olabilen şeylerden bahsediyorum. Uzak derken kastettiklerim ise acısını yaşadığım ama çare bulamadığım şeyler. Çare bulamamamın sebebi, çözüm burnumun ucunda dururken kendime ve yaşadıklarıma başka bir pencereden bakamamamdı. Çoğu insan hayatının bir döneminde, sevdikleriyle bir arada olmasına rağmen “Neden yaşıyorum, yaşamamın bir anlamı var mı?” gibi soruları kendine sorar. Matt Haig, farklı bir açıdan bakarak neden yaşamamız gerektiği konusundaki sözleriyle beni ikna ediyor: “‘Hiç kimsem yokken başkaları için nasıl hayatta kalabilirim?’ Bunun cevabı, kendi farklı versiyonlarınız için hayatta kalmanız. Karşınıza çıkacak insanlar için, tabii, o da var ama aynı zamanda dönüşeceğiniz insan için de.” (s. 16)

Umut havada uçar

“Umut her zaman için havada süzülerek bir yere ulaşmayı içerir. Umut havada uçar. Emily Dickinson’un dediği gibi tüylü bir şeydir.” (s.18)

Umut dediğimizde kafamızda bir şey canlanmıyor çoğu zaman. Matt Haig, umudu bize en somut hâliyle, Oz Büyücüsü filmindeki başkarakter Dorothy’nin Somewhere Over The Rainbowu söylediği sahneyle gösteriyor. Dorothy, Oz’da şarkı söylerken gökyüzüne bakıyor. Kapkara bulutların arasından, gökkuşağının orada bir yerlerden, gün ışığının yani umudun süzüldüğünü görüyor. Şarkı aynı zamanda Matt Haig’in “rahatlatan şarkılar listesi”nde de yer alıyor.

Mutlu olmak zorunda mıyız?

Matt Haig’e göre mutlu olmak zorunda değiliz çünkü ruh hâlimiz hava durumu gibi değişiyor. Dışarıdan görünümün önemli olduğu günümüzde, süper bireyler olmak zorunda da değiliz. Zengin olmak, lüks içinde yaşamak, genç ve formda görünmek, başarılı olmak bize dayatılan gerçeküstü olgular. Biz makine değiliz, her şeyden önce insanız. Bunu unutmamak gerekir. Matt Haig, Rahatlama Kitabı’nda mükemmel olmanın bizde yarattığı stresi en aza indirmek için sosyal medya detoksu yapmayı öneriyor. Detoks sadece dijital cihazlardan uzak kalarak değil aynı zamanda doğal olana yaklaşarak da yapılabilir. Ormanın içinde bir ağaca sırtımızı dayayıp hiçbir şey yapmadan gözlerimizi kapatabilir, doğanın sesini dinleyerek huzur bulabiliriz. Yazar ancak bu şekilde depresyonunun hafiflediğini hissedebilmiş.

Üretmek

Matt Haig, okurlarına üretmek zorunda olmadıklarını ifade ediyor. Üretmenin, insan üzerinde stres yarattığını dolayısıyla böyle bir mecburiyet hissetmemeleri gerektiğini ifade ediyor. Ben bu konuda yazarla aynı fikirde değilim. Varoluşunu anlamlandırmak isteyen insanın üreterek mutlu olduğu kanısındayım ki Matt Haig’in depresyonunun da kitap yazarak hafiflediğini düşünüyorum. İnsan, ortaya herhangi bir şey koymazsa işte o zaman psikolojik rahatsızlıklar nüksediyor. Üretmenin stres kaynağı olduğu doğru ama ürün ortaya çıktıktan sonra gelen rahatlama hissi de bir harika!

Yazarın son sözüyle yazımı sonlandırıyorum: “Sen yeterlisin, senin doğman bile mucize.” (s.192)

Siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Matt Haig hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayarak yazar dosyasını okuyabilirsiniz.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Rahatlama Kitabı – Matt Haig”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar