İçimizdeki Çocuk – Doğan Cüceloğlu

Yayınevi:
Editör: Özgü Altındağ

Dünyaya daha mutlu, daha hoşgörülü ve daha hayat dolu bakabilmek için önce içimizdeki çocuğu tanımalı ve onun sesine kulak vermeliyiz. Doğan Cüceloğlu’nun kaleme aldığı ve 1992 yılında Remzi Kitabevi etiketiyle ilk baskısını yapan İçimizdeki Çocuk, günümüzde yetmiş birinci baskısı ile iç dünyasını tanımak isteyen okurlara rehber olmaya devam ediyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 6 Mart 2023

Ülke: Türkiye

Türü: Psikoloji, Kişisel Gelişim

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Psikolojiye ilgi duyanlar, kendi iç dünyasını tanımak isteyenler.

Sayfa Sayısı: 254 sayfa

İmla: ☺️

Ebat: 13,5 x 19,8 cm

İnceleme

Bazı kararları verirken çok zorlanabiliyoruz, ikilemde kalabiliyoruz. Kararımız ve davranışımız ile ilgili zihnimizde diyaloglar duyabiliyoruz. Bu diyaloglar, “içimizdeki çocuğa” ve “ebeveyne” ait. “Oh be! Bundan sonra içimden geldiği gibi yaşayacağım, kimsenin düşüncesi ve tutumu benim için önemli değil!” derken bir anda “Bunu yapamazsın, ne derler sonra!” sesi ile silkeleniyoruz. İçimizdeki çocuk ve ebeveyn çatışmaya başlıyor. Bu tutarsızlık enerjimizi düşürüyor ve bizi mutsuz ediyor.

“Sağlıklı psikolojik yaşamı olan insanlarda İç Çocukla İç Ana-Baba arasında sürekli bir diyalog, konuşma vardır. Her iki taraf birbirini tanır, sınırlarını bilir ve diğerine saygılıdır.” (s. 30)

İçinizdeki çocukla tanışın

İçimizdeki Çocuk, altı kısımdan ve on dokuz bölümden oluşuyor. İlk bölümde Doğan Cüceloğlu okurdan “Şu anda nerede olmak ve ne yapmak isterdiniz?” sorusuna cevap olarak aklına gelen her şeyi yazmasını istiyor. Bu cevaplarla oluşturulan liste, A listesi. Bir süre sonra okurdan A listesini okumasını ve sorumluluk sahibi bir insan olarak her bir ifadenin kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceyi başka bir kâğıda yazmasını istiyor. Bu liste ise B listesi olarak adlandırılıyor. A ve B listelerini karşılaştırdığımızda “içimizdeki çocuk”la ilişkimiz hakkında fikir edinebiliyoruz. A listesi özgür, duygusal, hayalperest ve heyecanlı yanımızı; B listesi ise daha çok mantıklı, ağır başlı ve gerçekçi yanımızı tanımlıyor.

Psikoloğa gittiğimizde öncelikle kendimizi, yaşadığımız sorunları ve bunların bizde yarattığı etkileri anlatıyoruz. Psikolog bize sorular soruyor ve notlar alıyor. Süreç ilerledikçe bize geri bildirimlerde bulunuyor. Sorunun kaynağını bulmamıza ve kendimizi iyileştirmemize yardımcı oluyor. İçimizdeki Çocuk kitabı da bu akışta ilerliyor. İlk kısımda Doğan Cüceloğlu, sorduğu sorulara verdiğimiz cevapları not etmemizi istiyor. İkinci kısımda ailenin önemini ve aile içi ilişkilerin insan psikolojisine etkisini anlatıyor. Üçüncü kısımda utanma ve utanç duyma duygularını ele alıyor. Dördüncü kısımda, ilk kısımda sorduğu sorulara verdiğimiz cevaplara göz atıyoruz. Cevaplarımızın nedenlerini fark ediyoruz. Beşinci kısımda içimizde konuşan seslerin çatışmasını engelleyerek uyum ve saygı içinde nasıl yaşayabileceğimizi öğreniyoruz. Altıncı kısımda artık uyanış gerçekleşiyor ve içimizdeki çocuğu yakından tanıyarak ona kavuşuyoruz.

Utanma ve utanç

Bebeklikten başlayarak devam eden büyüme sürecini yanında geçirdiğimiz ailemizin, yaşadığımız toplumun davranışlarının, içimizde bulunan çocuk ve ebeveyn gelişimi üzerinde büyük etkisi bulunuyor. Ebeveynlerin çocuklara karşı tutumu, verdiği tepkiler ve onlarda uyandırdıkları hisler, onların içindeki çocuğa ve ebeveyne ait davranışlar olarak karşımıza çıkıyor. İnsan kendi içinde öğrendiklerini uyguluyor. Çocukken yaptığı bir davranışta babasının verdiği tepkinin benzerini “içindeki ebeveyn”, “içindeki çocuğa” gösteriyor.

Mahcubiyet ve utanç, utanma duygusunun türleri olarak tanımlanıyor. Eksikliğinin farkında olan kişi, başarısızlık yaşadığında mahcubiyet duyuyor. Mahcubiyet alçak gönüllü, sağlıklı bir utanma duygusu; utanç ise zehirli bir duygu, insanı içten içe kemiriyor.

Çocuklara en sık cinsel, bedensel ve duygusal olarak kötü davranıldığından bahsediliyor kitapta. Ülkemizde en yaygın kötü davranışın ise bedensel olduğu belirtiliyor. “Kızını dövmeyen dizini döver.”, “Dayak cennetten çıkmadır.” atasözlerinde gördüğümüz gibi dayak, kültürümüzde bir terbiye aracı olarak kullanılıyor. Çocukların duygularına ve heyecanlarına yapılan eleştiriler, dikkate almamalar, alay etmeler; duygusal kötü davranış şekli olarak ifade ediliyor. İçimizdeki Çocuk, doğallığını kaybeden duygular gerektiği şekilde yaşanılmazsa, utancın insanın iç dünyasında baskın bir duygu olarak yerini alacağını anlatıyor .

Doğan Cüceloğlu, İçimizdeki Çocuk’ta yakınlarının çocuklarına olan davranışlarındaki hataları bize bir dost gibi samimiyetle anlatıyor. Verilen tepkilerin çocuklarda neden olabileceği hasarları gösteriyor. Örneğin, 11 Kasım 1991 tarihinde gazetelerde yayımlanan bir haberde boşanan bir çiftin adliyede çocuklarını terk ettiğini ve polislerin çocuklarla ilgilendiğini anlatıyor. Terk edilme duygusu ile çocukların üzerinde yaratacağı baskın utanç duygusu arasında bağlantı kuruyor.

İçinizdeki çocuğa kavuşma

İlk bölümde sorulan soruların cevaplarının son bölümlerde ne anlama geldiğini görüyoruz. Son bölümde “içimizdeki çocuk” ile konuşmalarımız ve onu tanımaya çalışma yolunda gösterdiğimiz çaba neticesinde içimizde oluşan değişimi hissediyoruz. Uyanışın ve iç dünyamızdaki uyumun hayatımıza mutlu bir bakış açısı getirdiğini fark ediyoruz. Bu kitapta anlatıldığı gibi insanların içindeki çocukla arasında sağlıklı bir iletişim mümkün olduğunda, topluma da gelişim ve duyarlılık geleceğini düşünüyorum.

Siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Bookinton Mart ayı yazarı olan Doğan Cüceloğlu hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayarak yazar dosyamıza göz atın.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “İçimizdeki Çocuk – Doğan Cüceloğlu”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar