Sıkıntıdan Patlayan Kasaba – Selen Aydın, Sadi Güran

Yaşadığımız yer sakin bir şehir. İnsanlar her gün aynı saatte köpek gezdiriyor, çocuklar her gün aynı saatte bisikletlerine atlayıp okula gidiyor. Akşamları evlerden yemek kokularının yükseldiği saatler bile aynı. Buraya taşınalı 1 yıl oldu. Komşularımızın dışarda keyif yapacakları günleri, ne zaman markete gideceklerini, ışıklarının ne zaman yanıp ne zaman söneceğini bile kestirebiliyorum artık.

Bununla birlikte ben (henüz) bu sakin hayata adapte olamadım çünkü 30 yaşımdan sonra tam “Böyle gelmiş böyle gider,” diyecekken yeni bir ülkeye taşındım. Sıfırdan yeni bir hayat kurmaya başladım. Rollerim değişti, alışkanlıklarım değişti, hayallerim değişti. O gün bugündür bir rutine oturamadım. Bundan birkaç yıl önce ofiste bilgisayar başında bir yazılım projesi üzerine çalışırken şimdi evdeki küçük çalışma odasında oturdum ve ilk defa okul öncesi kategorisinde olmayan bir kitap incelemesi yazacağım.

Size sıkıntıdan patlayan insanların hikâyesini anlatan eğlenceli bir kitaptan bahsedeceğim. Selen Aydın Yazdı, Sadi Güran çizdi, Günışığı Kitaplığı da yayımlayıp raflara dağıttı. Karşınızda, Sıkıntıdan Patlayan Kasaba.

Baam! Paaat! Pooff! Bu kasabada neler oluyor? İnsanlar sebepsiz yere havaya uçup kendilerini yerde buluyor. Hatta bazen suya düştükleri veya çatılarda asılı kaldıkları oluyor. Bulut’un dedesini ziyarete gittiği kasabada Bulut ve Bayan Tepedenbakan dışında herkes bu patlamalardan nasibini alıyor. İyi ama neden?

“Ben, havaların çok sıcak olmasına bağlıyorum, mısır gibi patlıyoruz, hepsi sıcaktan…”
“Ben, kıskançlıktan olduğunu düşünüyorum…”
“Bence gençlerin bir oyunu bu!”
“Olur mu öyle şey… Kasabada patlamayan kimse kalmadı…”

Her kafadan bir ses çıkıyor ve anlaşmaya varılamayan bir toplantının ardından kasaba halkı rutin yaşamlarına devam ediyor… Sıkıntıdan patlamaya da tabii…

Bulut, dedesi Bay Sormageç ve Bayan Tepedenbakan bir araya gelerek kasabanın bu sorununa bir çözüm arıyorlar. Acaba akıllarında ne var? Daha da önemlisi bu plan sıkıntıdan patlamaktan şikâyetçi ama çözüm bulmakta gönülsüz kasaba halkına etki edecek mi? Eminim siz de bu gizemin peşine düşüp sayfaları heyecanla çevireceksiniz.

Hatta kitabı bitirdiğinizde aklınızda yepyeni fikirler, içinizde minik minik kıvılcımlar dolaşacak.

“Hayal edin, heves edin ve harekete geçin.”

“Hayalmiş, hevesmiş, bilmem ne…” diyen hikâyemizin karşıt karakteri Bayan Köstek sayesinde günlük hayat koşturmacasında akıp giden dakikaların peşinde elimizdeki işleri bitirelim derken neleri unuttuğumuzu da açıkça görebiliyoruz. Bay Sormageç’in rafa kaldırdığı hayalleri ise “iş işten geçti” diye düşünen yetişkinlere pek tanıdık gelecek. Diğer yandan bu kitabı okuyan tüm çocuklar için Bulut karakterinin canlılığı ve azmi şahane bir örnek! Bayan Tepedenbakan ise… Sanırım onun nasıl biri olduğunu öğrenmek için kitabı okumanız gerekecek.

Sıkıntıdan Patlayan Kasaba, bize – ve çocuklara – hayatta saptığımız yeni yolların karşımıza yeni manzaralar çıkaracağını hatırlatıyor. Eve biraz geç kalmak uğruna güzel bir manzara için kim yeni bir yol denemek istemez ki?

Selen Aydın’ın esprili anlatımı, canlı ve akıcı diyalogları hikâyeyi çok keyifli kılıyor. Sadi Güran’ın çizimleri ise sahnelerin akılda kalmasına yardımcı oluyor. “Hayal etmekten vazgeçme” mesajından ziyade “yeni hayaller bulmak her zaman mümkün” mesajının vurgulanmasına “kararsız” bir Y Kuşağı üyesi olarak çok sevindim. Bir çocuk kitabında bu konunun bu şekilde karşıma çıkması Hayal Takas Masası*’na uğramış biri olarak beni cesaretlendirdi. Bunun için sevgili yazara kişisel bir teşekkür borçluyum.

Bu hikâye, hayallerin değişebileceğine inananlara, sıkıntıdan patlayacak kadar rutinde kaybolanlara, sıkıntıya hep bir çaresi olan çocuklarımıza. Herkesin bir gün yeni bir (veya birkaç) hayalin peşine düşmesi dileğiyle.

İyi okumalar herkese.

Siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

(*): Hayal Takas Masası’nın ne olduğunu merak mi ettiniz? Bunu ancak kitabı okuyunca öğrenebilirsiniz. 🙂

—

Selen Aydın kimdir?

1975 yılı İstanbul doğumlu Selen Aydın, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklam ve Halkla İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Reklam ajanslarında metin yazarı olarak çalıştı. Kurumsal iletişim alanında projeler geliştirdi. Son yıllarda edebiyat atölyelerine katıldı ve çocuklar için öyküler yazmaya başladı. 2020 yılında Huban Korman ile bir araya gelerek çıkardığı ilk kitabı Karanlıktan Korkan Mum ile sevilen yazar, ikinci kitabı Sıkıntıdan Patlayan Kasaba ile hayal kurmaktan vazgeçen bir kasaba halkının hikâyesini anlatıyor. Sıkıntıdan Patlayan Kasaba’nın çizimleri Sadi Güran imzalı.

Sadi Güran kimdir?

1978 yılı İstanbul doğumlu Sadi Güran, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Tekstil Tasarımı Bölümü’nden mezun olmuş. Üniversite yıllarından bu yana serbest illüstratör olarak çalışıyor ve çocuk kitapları resimliyor. 2004 yılında bir grup arkadaşıyla birlikte Bant dergisini kuran Sadi Güran aynı zamanda müzikli çizgi roman Netame gibi sıradışı projelerin ekiplerinde de yer almış başarılı bir sanatçı. İstanbul, Paris, Berlin, Stockholm gibi kentlerde karma sergilere katılan Güran, İstanbul’da yaşıyor. Güran’ın 4. Zeynep Cemali Edebiyat Semineri’nde katıldığı söyleşiye ulaşmak için Keçi Edebiyat’a tıklayın.

Diğer Çocuk ve Gençlik kategorisi kitap incelemelerini okumak için tıklayın.