Unutkan Aşk – Nermin Bezmen
Yazan: Elif Bengü Bozdemir
Usta yazar Nermin Bezmen Unutkan Aşk ile okuyucuyu büyük bir aşkın harika bahçesinde gezdirirken birden alzaymır hastalığının dar ve karanlık koridorlarına sürüklüyor. Doğan Kitap tarafından yayımlanan ve 2020 Haziran ayında ilk baskısını yapan kitap, bu çaresiz hastalığın aşamalarını adım adım anlatarak özellikle hasta yakınları için gerçek bir rehber olma özelliği taşıyor.
Ülke: Türkiye
Türü: Roman
Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi
Hedef Kitle: Kurgu eserleri okumayı sevenler, alzheimer hastalığı ile ile ilgili kitapları merak edenler.
Sayfa Sayısı: 440 sayfa
İmla: ?
Ebat: 13,5 x 19,5 cm
İnceleme
Babamı doksan altı yaşında kaybettik. Son anına kadar o müthiş hafızasıyla yaşadı. Bırakın isimlerimizi hangi kitabı okumuş, o kitaplarda hangi karakterler varmış, tarihin bizim yüzmeye cesaret edemediğimiz sularında neler yaşanmış, hepsini hatırlıyordu. Son sekiz ayına kadar hafızasının ne noktada olduğunu anlayabilmek için oynadığım tekerleme oyununa hep katıldı. Ara sıra takılarak, durup nefes alarak ama hep gülümseyerek… “Üç prenses varmış; Cipsi, Cipsi Dripsi, Cipsi Dripsi Lamponponi… Üç prens varmış; Yakçi, Yakçi Drakçi, Yakçi Drakçi Droni. Evlenmişler; Cipsi ile Yakçi, Cipsi Dripsi ile Yakçi Drakçi, Cipsi Dripsi Droni ile Cipsi Dripsi Lamponponi ile Yakçi Drakçi Droni…”
Bu tekerlemenin her doğru söylenişi benim için yarına bir umut olmuştu hep. Sonra… Sonra yoruldu babam. Çok fazla konuşmaz oldu. Tekerlemeyi söylemek ise bana kaldı. Ama her tekrar edişimde gülen gözleriyle baktı bana. Sussa da hatırladığını biliyordum. Beni, bizi, ailesini, bize öğrettiklerini ve bir ömür harcadığı kitaplarını… Babamın orada, tam karşımda olduğunu hep bildim ben.
Unutmuş olsaydı, bir gün dönüp bana “Sen de kimsin?” diye baksaydı, neler hissederdim acaba? Peki vücudun ruha yetişemediği noktada unutmak mı iyidir? Yoksa son ana kadar hatırlamak mı?
Ya bütün bu unutuşlar hiç beklenmeyen bir anda ve henüz çok erkenken başlarsa? Ve bir daha dönüşü olmazsa?
Aklın ve kalbin amansız savaşı
Aslında babamla “yaşa bağlı demans” hastalığının ilk evrelerini yaşamıştık. Doktorlar bile o müthiş hafızaya, espri yeteneğine şaşırıyorlardı. Ama usta yazar Nermin Bezmen’in Unutkan Aşk kitabının kahramanı Maya için bu hiç de böyle değil; Alzaymıra yakalandığında hayatının belki de en verimli çağını sürdüren tanınmış bir yazardı. İkinci baharını yaşadığı eşi tiyatro oyuncusu Atlas ile mükemmel bir uyumu, sevgiyi ve saygıyı paylaşıyordu. Onun hikâyesi neredeyse kusursuz parlaklıkta bir hayatın içinden geçerek başlıyor. Kurgudaki mekânlar, yan karakterler hatta üslup bile neredeyse imrenerek bakılacak seçkin bir çerçevede sunuluyor.
Yazdığı kitap tiyatro oyununa uyarlanan ve başrolünü eşinin üstlendiği Maya, ilk kez yeni kitabının ilk bölümlerini yazarken takılıyor alzaymır taşlarına… Sendeliyor… Ancak diğer Nermin Bezmen romanlarında yaşayan kadın kahramanlar gibi o da çok güçlü bir kadın. Bu, Bezmen’in kendi özünde de taşıdığı ve örnek olmasını istediği için romanlarındaki kadın karakterlere yüklediği bir özellik. Maya ilk başta sendelese de ayaklarını yere sımsıkı basıyor. Sevdiklerini üzmemek ve kimseye yük olmamak için daha en başında toparlanıp yoluna devam etmeye gayret ediyor. Hastalığı ile ilgili çevresini bilgilendiriyor, sürece kendini hazırlıyor ve hatta bu süreçle ilgili endişelerini esprili sorulara çevirip “Bakalım nasıl yaşayacağım bunu?” diyebiliyor.
Sayfaları çevirdikçe Atlas ile Maya’nın aşklarını taşıyan kalplerinin, Maya’nın son ana kadar unutmakla hatırlamak arasında gidip gelen aklına karşı nasıl amansız bir mücadele verdiğine şahit olurken alzaymırın evrelerini ve ona karşı nasıl hareket edilmesi gerektiğini de görüyorsunuz. Kendi hayatında da sevdiklerinin alzaymır sürecine yakından tanıklık etmiş olan Bezmen, okurlarını kurgu içinde harmanladığı bir rehber kitapla bilgilendiriyor.
“Neden?” diye başladığım kitabı “İyi ki!” diye bitirdim
Kitabı okurken ilk başta beni rahatsız eden konu, hikâyenin neden bu kadar seçkin bir çerçevede anlatıldığı olmuştu. Alzaymır toplumun her katmanında görülebilen bir hastalık, dedim kendi kendime. Neden böyle bir ortam ve kişiler seçilmiş, kurgulanmış diye çok sorguladım. Devam ettikçe gördüm ki Nermin Bezmen’in bu satırları yazarken amaçladığı büyük bir aşk hikâyesi anlatmak değildi. Aslında en güçlü hafızaları, yaşı, mesleği ya da hayat sevincinin olup olmamasını gözetmeyen alzaymırın ne olduğunu, nasıl başlayabileceğini, hastanın ve yakınlarının süreç içinde yaşayabileceklerini, beklenen son gelmeden önce yapılabilecekleri anlatan bir rehber oluşturmaktı amacı. Bu açıdan bakıldığında da kültürel ve ekonomik yeterlilik böyle bir rehberin ortaya konabilmesi için en yalın ve en doğrudan yol olarak belirdi gözümde. Alzaymır hastalığını ayrıntılara boğulmadan, farklı hikâyelerin sokaklarına sapmadan, büyük bir sevginin orta yerine düşmüş bir bombayı tasvir edercesine anlatan Bezmen’in bu kitabında da bütün ustalığını sergilediğini düşündüm sonunda. Seçim çok doğruydu çünkü farklı yaşam biçimlerinde bu konunun ele alınışı bu kadar net ve doğrudan olamazdı.
Okunması gereken kitaplar listenize alın
Belki hayatınızın hiçbir döneminde alzaymır ya da demans ile karşılaşmamış olabilirsiniz. Ama bir düşünün… O çok sevdiğiniz yakınlarınızdan biri birdenbire her şeyi unutmaya, sizi tanımamaya başlarsa ne yapacaksınız? Nasıl davranacak, nasıl yardımcı olacaksınız? Üstelik hem kendinize hem de alzaymır olan sevdiğinize? Çünkü bu hastalık sadece bir kişiye uğramıyor, alzaymır yakını olan herkesi bir anda vuruyor.
—
Nermin Bezmen kimdir?
1954 doğumlu olan Nermin Bezmen, liseyi Amerika’da burslu olarak bitirip yüksek tahsilini İstanbul’da tamamladı. Aktif iş hayatının yanı sıra sanat eğitimine devam etti. Minyatür, özgün baskı ve süsleme sanatçısı olan, aynı zamanda restoratör ve yazar olarak bilinen Nermin Bezmen, kendi atölyesinde yetişkinlere ve çocuklara yirmi yedi yıl resim dersi verdi. Ayrıca altı sene yoga eğitmenliği yaptı. TRT’de canlı yayın sunuculuğu, çeşitli dergilerde, Akşam ve Vatan gazetelerinde köşe yazarlığı, dizi röportajlar, halkla ilişkiler ve panel organizasyon yönetimi, senaryo yazarlığı ve senaryo danışmanlığı da yapan Nermin Bezmen’in çoğu çok satanlar listesine giren yirmi iki kitabından Kurt Seyt ve Shura diziye uyarlandı ve tüm dünyada milyonlarca izleyiciye ulaşırken tercümeleri de on dört ülkedeki okurla buluştu. Her sene onlarca muhtelif kurum, dernek ve kuruluştan çocuk, kadın, insan hakları, sevgi, fedakârlık, aşk, tarih, göç, çevrecilik gibi konularda konuşmak üzere davet alan, gruplarla bir fiil buluşarak ve online yazarlık atölyesi çalışmaları yapan ve resim öğretmenliğini sürdüren yazar iki çocuk, üç torun sahibi olup tiyatro ve sinema oyuncusu Tolga Savacı’yla evlidir.
Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok