Uçan Sınıf – Erich Kästner

Yazan: Büşra Tangal

Uzun zamandır çocuk kitabı okumamış olduğumu fark ettiğim an kendimi İstanbul’daki çok sevdiğim bir pasajda buldum. Erich Kästner’in Can Yayınlarından çıkan Uçan Sınıf  kitabı çocuk kitaplarıyla dolu bir sahafta beni bekliyordu. Nihayetinde “İyi ki!” dediğim duygu yüklü bir okuma serüvenine sahip oldum.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 2 Şubat 2023

Orjinal Adı: Das fliegende Klassenzimmer

Ülke: Almanya

Türü: Kurgu, Çocuk ve Gençlik

Okur Yaşı: 9 yaş ve üzeri okurlar.

Hedef Kitle: 9 yaş ve üzeri çocuklar, çocuk edebiyatı okumayı seven yetişkinler.

Sayfa Sayısı: 188 sayfa

Çevirmen: Şebnem Sunar

Çeviri: ?

İmla: ?

Ebat: 12,5 x 19,5 cm

Kategoriler:

İnceleme

Alman çocuk edebiyatının çığır açıcı yazarlarından biri olarak nitelendirilen Erich Kästner’in ilk olarak 1933’te yayımlanan kitabı Uçan Sınıf, çocuklara okumayı sevdirecek nitelikte bir kitap.

Uçan Sınıf, ön sözünde bir türlü yazamadığı Noel hikâyesinden bahseden bir yazarla başlıyor ve yine aynı yazar tarafından yazılmış bir son sözle bitiyor. Hem tatlı hem acı diye tarif edebileceğimiz bu hikâyede, yatılı erkek okulunda öğrenim gören bir grup liselinin başından geçen olaylardan, yaşadıkları içsel çatışmalardan, aralarındaki birlikten ve daima erdemli kalma çabalarından bahsediliyor.

Nükteli, eğlenceli, öğretici, sevgiyi ve hoşgörüyü yücelten, tüm farklılıklarımıza rağmen bir aradalığı mümkün kılabileceğimize dair umut veren, acısıyla tatlısıyla gerçek hayatın içinden bir kurgu okuyoruz bu romanda. Adalet kavramının altını sıklıkla çizen yazar aynı zamanda beceriklilik ile zenginliğin aynı şey olmadığından, hakkını aramaktan, hayat üzerine düşünmekten ve onu anlamaya çalışmaktan söz ediyor.

Umut var, daima ve her şeye rağmen!

Erich Kästner’in en kötü karakterin bile bir gün pişman olabileceği mesajı, okura umudun her daim mümkün olduğu düşüncesini aşılıyor. Bu anlamda bana da ilham olduğunu söylemek isterim. Kitapta umuda ilişkin beni en çok etkileyen söz ise Martin’inkiydi: “Şimdi gördüğümüz yıldızların ışığı, binlerce yıllık. Işık ışınları bizim gözlerimize ulaşıncaya dek bu kadar çok zamana ihtiyaç duyuyorlar. Yıldızların çoğu belki de İsa doğmadan çok önce söndü. Ama ışıkları hâlâ yolculukta. Gerçekte çoktan soğumuş ve karanlığa gömülmüş olmalarına karşın, bizim için ışıldamaya devam ediyorlar.”

Uçan Sınıf’tan öğretici bulduğum birkaç alıntı daha paylaşmak istiyorum:

“Ve aptallar, Petrus, mutludurlar,” der, Martin.

“İşlenen her suçta, suç sadece o suçu işleyende değildir, suçun işlenmesini engellemeyen de suçludur.” (Profesör Kreuzkamm)

“Gençliğinizi unutmayın! İnsan sizin gibi henüz çocukken bu sözler gereksiz gelebilir. Ama gereksiz değil. Bize inanın! Biz yaşlandık ama yine de genç kaldık. Bunu kesinlikle biliyoruz, ikimiz de!” (Sigara İçmez/Doktor Uthofft)

Dil, üslup ve harika çizimler

Her bir bölümün girişine eklenmiş, özet nitelikteki paragraflar okuru meraklandırıyor. Yazarın dili gayet akıcı, okuru içine alan ve kahramanlarla özdeşleşmeyi sağlayan bir üslubu var. Hâliyle üzerimizde bıraktığı etki de bir o kadar derin…

Uçan Sınıf kitabının her bir bölümüne eklenmiş çizimlerini de çok beğendiğimi eklemek isterim. Walter Trier’in illüstrasyonları kesinlikle harika! Hem hikâyenin zihnimde daha belirgin şekilde canlanmasında katkısı oldu hem de içimi ısıttı. Yazarın hissettirmeye çalıştığı duygular kâğıda muazzam biçimde aktarılmış. Özellikle de istasyon önündeki çizimleri…

Uçan Sınıf’ın düşündürdükleri

Uçan Sınıf, bir çocuk okur için değerlendirildiğinde kesinlikle duygularını ifade edebilmeyi teşvik ediyor. Kästner bu anlamda oldukça başarılı bir iş çıkarmış. Tabii yalnızca çocuk okurları değil, yetişkinleri de etkileyeceğinden neredeyse eminim.

Pek çok değerli kazanım sağlayacağını düşünmekle birlikte kafamı karıştıran bir iki cümleden de bahsetmek istiyorum. Örneğin; romanda erdemlerden ve umut, cesaret, hırs, öfke gibi en doğal duygulardan bahsedilirken Martin’in bir “erkek olarak” ağlamamaya, sürekli dik durup duygularını bastırmaya çalışması sanki toplumsal bir gereklilik gibi sunulmuş. Elbette bu ayrıntıya hepimiz kendi kültürümüzden aşinayızdır fakat günümüzde, hele ki bu tarz toplumsal kabullerin değişmeye başladığı bir dönemde, benzer durumlara hem kendi sorgulamalarımızda hem de çevremizle olan paylaşımlarımızda önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Tabii Erich Kästner 1933 yılında yazdığı bu eseri günümüzde yazsa nasıl olurdu, diye eklemek daha adil olur sanırım. ?

Peki, siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Erich Kästner kimdir?

Şair, yazar, tiyatro eleştirmeni ve senarist kimliğiyle tanıdığımız Erich Kästner 23 Şubat 1899’da Dresden, Almanya’da doğdu. 1917’de orduya alındı ve Birinci Dünya Savaşı’na katıldı. Savaşta kalbinden rahatsızlandı. Savaşın acımasız yüzü ve ordu eğitimi antimilitarist ve pasifist kimliğinin temelini oluşturdu.

Savaş sonrası, Leipzig Üniversitesi’nde Alman dili ve edebiyatı, tarih, felsefe ve tiyatro tarihi okudu. Mezuniyetinden sonra gazetelerde redaktör ve tiyatro eleştirmeni olarak çalıştı. 1928’de yazdığı Herz auf Taille isimli şiir kitabı ve 1929’da yayımlanan Emil und die Detektive isimli çocuk kitabı, yazara uluslararası bir ün kazandırdı. Bunları Lärm im Spiegel (1929) ve Ein Mann gibt Auskunft (1930) adlı şiir kitapları izledi.

En önemli eseri sayılan Bok Yoluna Gitmek (Der Gang vor die Hunde) romanı ise sansürlenerek, farklı bir isimle (Fabian. Die Geschichte eines Moralisten / Fabian. Bir Ahlakçının Hikâyesi) 1931’de yayımlandı.

1933’te iktidardaki Nasyonal Sosyalistler bütün kitaplarını yaktı ve yasaklı yazarlar arasına girdi. İki kez Gestapo tarafından tutuklandı ve 1943 yılında yazı yazması yasaklandı. Nasyonal Sosyalist tehdide karşı, solu birliğe çağıran Dringender Appell für die Einheit / “Birlik İçin Acil Çağrı” bildirisinin imzacılarından oldu.

Savaştan sonra tiyatro ve film alanlarında çalıştı. Georg Büchner Ödülü, Hans Christian Andersen Ödülü, Lewis Carroll Ödülü, Lessing Büyük Alman Edebiyat Ödülü gibi pek çok ödüle layık görüldü. Çocuklar için yazmış olduğu kitaplar bütün dünyada çeşitli dillere çevrildi. Kästner, Alman çocuk edebiyatında yeni bir çığır açtı ve çocuk kitaplarını gerçekçi temeller üzerine oturttu. 1974 yılında Münih’te ölene kadar savaş karşıtı harekete destek vermeye devam etti.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Uçan Sınıf – Erich Kästner”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar