Lektörlük yayınevleri için en önemli işlerden biri. Can Yayınları, Annie Ernaux 2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nü almadan önce bu yazarı keşfetti ve kitaplarını basmaya başladı. Peki Can Yayınları Nobel alacak yazarları nasıl keşfediyor? “Yazar keşfetmenin şifrelerini” Can Yayınları Çağdaş Edebiyat Dizisi Editörü Cem Alpan’a sordum.
Dilimize Fırtınalı Hayatlar olarak çevrilen “Max Perkins: Editor of Genius” filmi ABD’nin ünlü yayınevlerinden Scribner’ın editörü Max Perkins’in yazar Thomas Wolfe’u keşfetme serüvenine odaklanıyor. Max Perkins, Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald gibi yazarları da keşfeden kişiydi ve yayınevi hâlâ onun yapmış olduğu sözleşmeler üzerinden milyon dolarlar kazanıyor. Türkiye’nin Max Perkins’i kim diye soracak olursak Can Yayınları’nın kurucusu Erdal Öz’ün doğru kitapları yayınevine kazandırdığını, sonradan gelen ekiplerin de bu başarıyı devam ettirdiğini söyleyebiliriz. Bunun son ispatı 2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Annie Ernaux’nun kitaplarını daha Nobel’i almadan Can renklerine katmış olmaları. Gelin hikâyeyi ilk ağızdan Can Yayınları Çağdaş Edebiyat Dizisi Editörü Cem Alpan’dan dinleyelim.
Can Yayınları web sitesinde ödüllü kitaplara ayrı sayfa ayırmışsınız. Nobel edebiyat ödülü sahibi pek çok yazarınız var. Can Yayınları olarak hangi ödülleri önemsiyorsunuz?
Ödülden çok kitapları önemsiyoruz demek daha doğru. Yine de Can Yayınları özellikle 80’lerden itibaren yükselişe geçen Latin Amerika edebiyatıyla neredeyse özdeşleşmiş bir yayınevi. Buna ek olarak kurulduğu günden bu yana listesinde temsili özelliği olan yazarlara yer vermiş. Bu yazarlar da doğal olarak Nobel adayları arasında öne çıkıyor.
Ödüllere gelecek olursak, Nobel dışında Booker ödülleri dikkat çekiyor. Fransa’da Goncourt Ödülü, İtalya’da Stregga Ödülü, Amerika’da Ulusal Kitap ve Pulitzer Ödülleri nispeten dikkat çeken ödüller. George Orwell Politik Roman Ödülü, Kafka Ödülü gibi büyük yazarlar adına verilen ödüller de var. Ancak, örneğin bu ay Jean-Baptiste Del Amo’nun Hayvan Hükümranlığı adlı sıra dışı romanını basacağız. Romanın üç ödülü var ve bunları belirtme gereği bile duymadık.
Annie Ernaux kitapları 1990’larda Cem Yayınevi sonra da İletişim Yayınları tarafından basılmış. Can Yayınları tarafından nasıl keşfedildi? Siz ne zaman bastınız? Kitabı seçen kişinin neden seçtiğini, size nasıl raporladığını merak ediyoruz.
Can Yayınları tarafından basılan ilk kitabı başyapıtı kabul edilen Seneler ve yayım tarihi Şubat 2021. Yazarı “yeniden” keşfedense benim. Dürüst olmam gerekirse yazarın önceki kitaplarını okumamıştım. 2018 senesinde, Can Yayınları’nda Çağdaş Edebiyat Dizi Editörü olarak çalışmaya başlamadan kısa süre önce, Seneler’in İngilizce çevirisini okumuştum. Görece genç ve yenilikçi, sıra dışı eserlere yer veren, ilgiyle takip ettiğim bağımsız yayıncı Fitzcarraldo Editions’ın baskısıydı. Başta yayıncısı olmak gibi bir niyetim yoktu, neticede yazar hakkında biraz inceleme yaptığınızda daha önce beş-altı kitabının Türkçeye çevrildiğini ve bir başarısı olmadığını kolayca görüyorsunuz. Ancak Seneler beni kendimden geçirdi. O sıralar İngilizcede de çok yeniydi kitap. Kısacası, hele yeni başladığınız bir yayınevinde, önermesi riskli bir yazardı. Yine de bir süre sonra kitabın Türkçede yayımlanması düşüncesi aklımdan çıkmadı. Yazarın yeni, en azından farklı bir şey yaptığını açık şekilde hissettim. Haklarını soruşturup yayın kuruluna sundum. Hiçbir itiraz gelmedi, aksine herkes heyecanımı destekledi. Kültürel referanslara fazlasıyla yoğun şekilde yer veren bu zor kitapta çevirmen (Siren İdemen) ve editör (Şirin Etik) konusunda da çok şanslıydık.
Sizin de belirttiğiniz gibi Ernaux’un kitapları daha önce basıldığında pek satmamış. Yazarların kaderi yayıneviyle değişebiliyor. Siz Annie Ernaux’u tanıtmak için neler yaptınız?
Yayınevi önemli bir rol oynuyor elbette. Ama Ernaux özelinde mesele biraz da dönemle ilgili. Ernaux yirmi sene önce çağının bir adım önündeydi denebilir. Dikkat edilirse “otobiyografik kurmaca” denen görece yeni türde eserler veren birçok kadın yazar yeniden gündeme geliyor bu dönem: Natalia Ginzburg, Tove Ditlevsen iyi örnekler. İkisi de muazzam yazarlar. Günümüzde Rachel Cusk gibi, hatta Ferrante gibi yazarların öne çıktığını ve geniş kitlelere ulaştığını görüyoruz. Annie Ernaux, bu anlamda, feminist bakışını sınıf sistemi eleştirisi ve sosyolojiyle birleştirmesiyle gündem oluşturan yazarlardan. Elbette Peirre Bourdieu’nün sosyolojisini keşfedişi romanlarına farklı bir zemin, ayrı bir güç katıyor. Kişiseli kolektif tarihle örtüştürmesi bu sayede mümkün olabiliyor.
Seneler ilk yayımlandığında pandeminin hâkim olduğu günlerdi. Kıraathane Edebiyat Evi’nde Yasemin Çongar ve Şirin Etik’le birlikte kitabı ve yazarı tanıtan çevrim içi bir etkinlik yaptık. İlgi beklediğimizden fazla oldu. Sonrası için kitap kendi yolunu buldu denebilir. Özellikle kadın yazınına ilgi duyan mecralar kitabı fazlasıyla sahiplendiler. Önce de ifade ettiğim gibi: Annie Ernaux’nun zamanı gelmişti aslında. Yayınevi de arkasında durdu.
Bazı yazarlar için telif ajansları ihale yoluna gidiyor. En yüksek telifi verene kitapları veriyorlar, elbette yayınevi gözeten ajanslar/yazarlar da var. Annie Ernaux için nasıl bir süreç yaşandı?
Yanlış hatırlamıyorsam Annie Ernaux’yla bir yayınevi daha ilgileniyordu. Yazar yahut temsilcisi, Can Yayınları’nı seçti. Bunda Can Yayınları’nın geçmişinden bugüne Fransız edebiyatını güçlü bir şekilde temsil etmesi, Fransızca dil editörünün hep kuvvetli olması büyük rol oynadı. Yoksa fiyat artırımına gidilmedi.
Annie Ernaux’ün tüm kitaplarını siz mi basacaksınız? Çeviri aşamasında başka kitabı var mı?
Biz basacağız. Şu an çeviri aşamasındaki üç kitabı 2023 yılı yayın programında. Diğerleri de takip edecek. Annie Ernaux çevirmen açısından şanslı bir yazar. Aslında daha fazlasını yayımlamış olmalıydık ancak pandemi döneminde yaşanan sıkıntılar programda aksamalara neden oldu. Yine de Siren İdemen gibi kendini işine adamış ve yazarı, değerini çok iyi bilen bir çevirmenle çalışıyoruz. Kendisiyle başlangıçta konuştuğumuzda tek koşulu ona zaman baskısı yapmamamızdı. Kabul ettik. Seneler gibi bir kitabın yazar daha Nobel almadan 10 bin satış rakamına ulaşmasında en büyük pay kesinlikle çevirmenindir.
Yazar Nobel’e aday gösterildiğinde nasıl bir hazırlık yaptınız? Bu sonucu bekliyor muydunuz?
Açıkçası Ernaux’nun Nobel alabileceğini düşünüyorduk. Özellikle eylül ayında basmamızın bir nedeni bu. Ve Boş Dolaplar’ın baskı adedini biraz yüksek tuttuk. Ayrıca Seneler haziran sonunda altıncı baskıya giriyordu, bu ihtimali konuşup aynı anda yedinci baskıyı yapma kararı aldık, elimizde kitap olması için. Yine de ilgi bir anda öyle yoğunlaştı ki Nobel’den sonra yeni baskı adetlerini hayli artırmak zorunda kaldık. Kısa bir süre kitaplar piyasada bulunmayabilir ama sonrasında bu sıkıntı ortadan kalkacak.
Nobel’i şimdi almasını İngilizceye yeni çevrilmiş olmasına bağlayanlar var. Sizce de öyle mi?
İngilizceye yeni çevrildiği doğru değil. Örneğin Babamın Yeri’nin İngilizcesinin yayım tarihi 1992. Kitabın sunuşunu da bugünlerde Kıraathane Yayınları’nın yayımladığı Bir Yazar Gibi Okumak kitabı epey ilgi gören Francine Prose yazmış. (Bu, Francine Prose adına da bir şey söylüyor olmalı). İlgi görmesinin ardında, daha çok “birey”, bireyin ahlaki ikilemleri üzerine kurulu olan roman sanatına kolektif ve sosyolojik bir açı getirmesi var. John Banville gibi bir yazar ve eleştirmen bile, Seneler için devrim niteliğinde bir eser olduğunu ve edebiyata yeni bir yön verdiğini söylüyor. Bildiğimiz romanın sınırları deyim yerindeyse geçirgenleşti ve bunda Ernaux gibi yazarların payı büyük. Kendi adıma Seneler’i ilk okuduğumda hissettiğim şuydu: kişisel olduğunu düşündüğüm bazı asli deneyimlerim hiç de öyle değilmiş. Roman öznelliğimin sınırlılığını, koşullanmalarımı açık şekilde görmemi sağladı.
Can Yayınları hep iyi kitapları seçiyor ve basıyor. Özellikle yabancı kitaplardaki seçim kriterleriniz neler? Siz seçtikten sonra ödül kazanan yazarlarınız kimler oldu?
Can Yayınları kurulduğu günden bu yana edebiyat yayıncılığında öncü olmuş bir yayınevi. 2000’lere gelindiğinde Can Yayınları içerisinden iki-üç yayınevi doğduğunu görebilirsiniz. Önemli olan bu geleneğe sahip çıkıp devam ettirmek, yeri geldiğinde de yenilenmek. Kriterler dediğiniz, en başta bu mirası göz önünde bulundurmak.
Yayınevinin köklü bir yayın kurulu geleneği var. Kitaplar sunuluyor ve tartışılıyor. Telif departmanı ve dil editörleriyle birlikte yenilikler takip ediliyor. Annie Ernaux örneğinde olduğu gibi, biz seçtikten sonra ödül alan birçok eser var. Söz gelimi, Douglas Stuart’ın çok ses getiren romanı Shuggie Bain de 2020 Booker Ödülü’nü hakları satın alındıktan sonra aldı. 2021 Ulusal Kitap Çeviri roman ödülünü alan Elisa Shuha Dusapin’in Sokhco’da Kış adlı eserini de ödülden çok önce aldık (Ocak ayında yayımlanacak). 2021 Uluslararası Booker Ödülü kısa listesinde, halihazırda hakları bizde hatta çevirisi bile tamamlanmış olan 3 kitabımız vardı. Geçmişe baktığımızda Alice Munro’nun Nobel Ödülü almadan önce Can Yayınları tarafından dört kitabı yayımlanmıştı.
Instagram sayfanızda çevirmeni Siren İdemen, editörü Şirin Etik, dış teliften Berkan Şimşek, Beyza Becerikli, Canan Sipahi’ye teşekkür edip Yaşar Avunç da keşke bu haberi alabilseydi demişsiniz. Başka kimlerin eli dokundu bu projeye? Görünmez kahramanları kimler?
Yaşar Avunç Yalın Tutku’nun çevirmeni ve maalesef kendisini geçen yıl kaybettik. Sadece özenli çevirileriyle değil, efendiliğiyle de örnek alınacak bir insandı, çeviriyi kullanmak için Messenger uygulamasından yaptığımız yazışmada bile nezaketi hissediliyordu. Kendisini bir kez daha saygıyla analım.
Kitapların düzelti okumalarının hepsini Melis Oflas yaptı. Kapak tasarımları Utku Lomlu’ya ait. O paylaşımda daha çok yazarın Türkçeye kazandırılmasında rol oynayanlara öncelik verdim, en başta sabırla yazışmaları ve alımları yürüten, bazen çok önemli kitaplar bulan ve bizleri sürekli dürten dış telif ekibi gibi. Yoksa bir kitabın ortaya çıkmasında çok kişinin emeği var.
Can Yayınları olarak İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca gibi diller haricinde ana dilinden keşfettiğiniz yazarlar oldu mu?
Söz gelimi Norveççe, Macarcadan, Arapçadan keşfettiğimiz yazarlar var, yine de bu kitaplar İngilizce örnek çeviriyle de geliyor. Ancak çevirmenlerin önerilerine de her zaman açığız ve bize ilginç kitaplar getirebiliyorlar.
2023 ve sonrası için sizin Nobel tahminlerinizi alabilir miyiz?
Henüz bir tahminim yok.
Cem Alpan Kimdir?
Cem Alpan aslında tasarım ve iç mimari okudu. Sonra okuma merakının peşine takılıp kariyer değiştirdi. 2007 yılından bu yana yayın dünyasında çalışıyor. 2018’den beri Can Yayınları Çağdaş Edebiyat Dizisi Editörü. Çeşitli alanlarda on kadar çevirisi var.
Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan kişi kimdir?
İsveç Akademisi tarafından 1901 yılından beri verilen Nobel Edebiyat Ödülleri her yıl Alfred Nobel’in sözleriyle, “Bir idealist eğilimi en farklı şekilde ifade eden yazar”a veriliyor.
Nobel Edebiyat Ödülü’nü en genç yaşta alan yazar Rudyard Kipling oldu. 1907 yılında Nobel’i aldığında 42 yaşındaydı. En ileri yaşta alan yazar ise Doris Lessing idi, 2007 yılında Nobel’i aldığında 88 yaşındaydı.
1957’de ilk defa İtalya’da yayımlanan Doktor Jivago adlı romanıyla tüm dünyada tanınan Boris Pasternak (1890-1960) 1958 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü fakat ödülü reddetti. Jean Paul Sartre da Ekim 1964’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü reddetti.
Nobel Edebiyat Ödülü’nü çok az kadın yazar elde etti ama son yıllarda bu oran giderek artıyor. Nobel kazanan kadın yazarları şöyle sıralayabiliriz: Selma Lagerlöf, Grazia Deledda, Sigrid Undset, Pearl S. Buck, Gabriela Mistral, Nelly Sachs, Nadine Gordimer, Toni Morrison, Wislawa Szymborska, Elfriede Jelinek, Doris Lessing, Herta Müller, Alice Munro, Svetlana Aleksiyeviç, Olga Tokarczuk, Louise Glück, Annie Ernaux.
Nobel ödüllü yazarları incelemek için tıklayın.
Diğer Editörlerden kategorisi içerikleri için tıklayın.
ASLI SABUNCU
Çok doyurucu bir röportaj olmuş. Gerçekten merak edilen sorular sorulmuş cevaplar alınmış. Elinize sağlık.