Kambur – Şule Gürbüz

Yazan: Rahime Alcan

Webmaster

Arka kapak yazısında Murat Belge’nin “Genç bir yazarın ilk eseri denecek, “juvenilla” kategorisine sokulacak hiçbir yanı yoktu Kambur’un. Olgun bir yazarın elinden çıkmış, acemiliği, sakarlığı olmayan, olgun bir metindi,” cümlesiyle değerlendirdiği Kambur’u okuduğumda olgun ve kendine has bir kalemin tadını hissettim.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 3 Mart 2022

Ülke: Türkiye

Türü: Roman

Okur Yaşı: Genel okur kitlesi

Sayfa Sayısı: 92 sayfa

İmla: ☺️

Ebat: 13 x 19.5 cm

Kategoriler:

İnceleme

Gerçekten de Kambur Şule Gürbüz’ün henüz on sekiz yaşında yazdığı bir ilk roman. Kambur, postmodern anlatı özelliklerini seven, okuduğu romanda bu tadı bulmak isteyen her okuru kendisine bağlayacak bir kitap. Yazar, toplumdan soyutlanan, fiziksel özelliklerinin farkında olan kambur bir karakteri bilinç akışı tekniğiyle okuyucuya sunuyor.

Kambur, kapak tasarımıyla da hayli ilgi çekici. Kapakta görünen insan yüzü, bir maskeyi andırıyor. Fiziksel özellikleriyle barışık olmayan Kambur, kendini dışlanmış hisseden herkes gibi, ruhunun derinliklerindeki çalkantıları açığa vuruyor. Sıra dışı anlatımla yer yer sayıklamalara varan duygularıyla alttan alta toplumsal bir eleştiri de seziliyor.

Düşünsel düzlemde ilerleyen bir anlatım

Mekanik saat ustası olan Şule Gürbüz, bazı yerde zamanla oynamış, âdeta zamanı eğip bükmüş. Kambur metaforlarla ilerliyor ve bazı yerlerde düşünüp bu metaforları çözmek gerekiyor.

Kambur’un aklından geçenler, sayıklamalara varan cümleler onun yalnızlığını ön plana çıkarıyor. Onun bedenini görenler ruhunu, kişiliğini görmüyor, bakışlarının ve gözlerinin ne kadar keskin olduğunu fark etmiyor. Toplumda kendisini yalnız hisseden kambur aslında zekâsıyla herkesle alay ediyor.

Cümleler bazı yerde kafa karışıklığı yaratıyor bazı yerde dönüp tekrar okuyup o cümlenin kitaba kattığı anlamı sorgulamak gerekiyor. Cümleler ve anlatım akıcı olmakla beraber, aynı zamanda düşündürücü. Bazı ince mizah öğeleri metne yerleştirilmiş. Hem iç ses hem de yazarın yorumuyla beraber az sözle çok şey anlatma gayreti var kitapta.

Bu kitapta karakter var fakat olay, zaman, mekân yok. Tamamen düşünsel düzlemde ilerliyor. Okur Kambur’un zihin dünyasında gezintiye çıkıyor, karakterin kendisiyle ve toplumun geneliyle çatışmasını derinden hissediyor.

Duvar yazıları

Kambur, hayatı müzikle bağdaştırıyor, insanların doğumundan ölümüne kadar müziğe eşlik ettiğinden bahsediyor. Soyut bir kavram olan müziği, yaşamının içine sokuyor. Hayatın ve insanların kimi zaman durgun kimi zaman hareketli olunduğunu, kafalarındaki müziğe uymak zorunda olduğunu anlatıyor.

Kitapta kullanılan metaforlardan biri de enstrüman. Kambur, enstrümanlar üzerinden de bir algı yaratmış kendine. Çaldığı, daha doğrusu bir türlü çalamadığı kontrbasla ilgili anıları ve yine onlara yüklediği anlamlar var.

Zamanı, çevreyi, insanları, ölümü, kendini algılayış biçimini kendi anlatımıyla izlerken her biri duvar yazısı olabilecek cümlelere sıkça rastlıyoruz.

“Akıl ideale varamayınca hicve varıyor.”

“Akıl hiçbir yere varmayınca, duvara yazı olur.”

“İradem, tutsak olduğumu anlama özgürlüğümdür.”

“Nasıl paramparça bir gökyüzüydü bu böyle… Bu konuda iki yüz sayfalık bir kitap yazabileceğini düşündü. Yalnız ilk sayfaya GÖKYÜZÜ PARAMPARÇADIR diye yazacaktı.”

Şule Gürbüz anlaşılmayı uman, toplumdan kopuk bir karakter yaratmış. Soyut ve somut tasvirlere sıkça yer vermiş. Bu eserin Türk edebiyatının zengin çeşitleri arasında kendine sağlam bir yer edinmesini umuyorum ve bir okur olarak daha geniş kitlelere ulaşmasını, hakkında daha fazla değerlendirme yazıları yazılmasını diliyorum.

Siz bu kitabı okudunuz mu? Okuduysanız alıntılarınızı, görüşlerinizi veya varsa eleştirilerinizi yorumlarda bizimle paylaşır mısınız?

Yazar Şule Gürbüz kimdir?

Şule Gürbüz 1974 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi’nde Sanat Tarihi ile İspanyol Dili ve Edebiyatı, Cambridge Üniversitesi’nde ise Felsefe lisans eğitimi aldı. Antika saatler üzerine ustalaşan yazar, şu anda mekanik saat tamircisi olarak yaşamını sürdürmektedir.

“Ağrıyınca Kar Yağıyor”, “Ne Yaştadır, Ne Başta Akıl Yoktur” oyun ve şiir kitaplarını çıkardı.  Zamanın Farkında ile 2012 yılında Oğuz Atay Öykü Ödülü’ne layık görüldü. Diğer eserleri: Coşkuyla Ölmek ve Öyle miymiş?

Diğer kitap incelemeleri için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Kambur – Şule Gürbüz”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products