Sıradan Zaferler – Manu Larcenet

Yazan: Bilgen Ülgen

Karikatürist Manu Larcanet’in orijinal adı “Le Combat Ordinaire” olan, Türkçeye Sıradan Zaferler olarak çevrilen grafik romanı, çizerin en beğenilen kitaplarından biri. 2004 yılında Angouleme Uluslararası Çizgi Roman Festivali’nde “En İyi Çizgi Roman” ödülünü alan kitap Karakarga Yayınları tarafından yayımlanıyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 7 Şubat 2022

Türü: Grafik Çizgi Roman

Okur Yaşı: Genel okur kitlesi

Hedef Kitle: Çizgi roman sevenler

Sayfa Sayısı: 248

Çevirmen: Emre Yavuz

Ebat: 16,5 x 24 cm

Kategoriler: Etiketler:

İnceleme

Sıradan Zaferler kitabının baş kahramanı Marco, yetersizlik hissi, bağlanma sorunları ve varoluş sancıları yaşayan, otuz yaşlarında bekar bir erkek. İşi gereği acı ve ölüm dolu fotoğraflar çeken bir fotoğraf sanatçısı. Bu fotoğraflar iş yeri tarafından takdir edilse de, Marco için durum hiç de öyle değil. Kitap, panik atak ve anksiyete bozukluğu da yaşayan Marco’nun terapi seansı ile başlıyor ve bizi tahmin edemeyeceğimiz “sıradan” bir hikâyeye götürüyor.

Kitap boyunca ailesine çok değer veren fakat duygusal kopukluk yaşayan Marco’nun yaşamına tanık oluyoruz. Marco’nun kedisi Adolf ile kır hayatına geçişi, orada hayatına giren Emily ile ilişkisi, Marco’nun hayatındaki mecburiyetleri gün geçtikçe hayatı sorgulamaya başlamasına neden oluyor.

Değişimin olduğu yerde “Zafer” de vardır

Manu Larcenet, Sıradan Zaferler’de hayatı sorgulayan bir adamın değişiminin yanı sıra; Fransa seçimleri, Cezayir Savaşı, göçmen politikası, işçi mücadelesi gibi ülkesini ilgilendiren toplumsal konulara da yer veriliyor. Larcenet, politik görüşünü Marco üzerinden büyük bir ustalıkla okura aktarıyor.

Bu grafik romanı her yetişkinin beğeneceğinden eminim. Değişim hep vardır ve değişimin olduğu yerde -her zaman büyük olmasa da- küçük zaferler muhakkak vardır. Bu mesaj kitapta iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Yalnız değiliz

Kitabı okuyan herkesin kafasında eminim ki yaşadığı her şeyin ne kadar önemli ama bir o kadar da önemsiz olduğu düşüncesi dolaşacak. Okurlar Marco’nun hikâyesi üzerinden aslında yalnız olmadıklarını, yaşadıkları şeyleri dünya üzerinde herkesin yaşamış olabileceğini görecekler. Zaten kitapların en güzel yanı da bu değil mi? Yalnız olmadığımızı, yaşadığımız iyi kötü deneyimlerin başkası tarafından da yaşandığını göstermeleri…

Grafik romanlar için söylenen “çizimleri çıkardığımızda roman olarak okunabilecek bir eser” yorumu bu kitabın konuşma balonlarında resmen doğruluğunu kanıtlıyor.

“Yaptığım her şeyin babamdan izler taşıması rahatlatıcı ya da tam tersine dehşet verici olabilir. Bana öğrettikleri sadece yapmak ve olmakla açıklanamaz. Kesinlikle onun bir parçasıyım. Kendimi ondan kurtardığıma inandığım zamanlar, geçici olarak sevinçten havalara uçuyorum. Ama kesinlikle uzun sürmüyor. Daha iyi veya daha kötü bir şekilde yüzeye çıkması bir saat bile sürmüyor. Birbirimizden ayrı insanlar olduğumuza bir türlü ikna olamıyorum. Ben onun içindeyim, o da benim içimde. Ben ölüyüm, o hayatta… Bu bir gizem. Doğal olarak kendimi anlayabilmem onun kim olduğunu anlamama bağlı.” 

“Hiçbir şey gizli değildir ama ortaya çıkartılmak zorundadır ve bulunmak istemeyen hiçbir şey kendini gizlemez.”  

“Hepimizin acıya, kedere ve eksik kaldığımız şeylere verdiği tepkiler farklıdır. Bazı insanlar bu boşluğu doldurmak için uzun uzun konuşur, tartışır ya da çeşitli teoriler üretir. Kimileri ise tam tersine, çalışkan bir çocuğun matematik problemine odaklanışı gibi sessiz kalır. Bende ise, yoğun acılar uyuşturucu etkisi yapıyor. Konuşsam da sessiz de kalsam bir tarafım boş kalıyor. Duygularımın aniden yok oluşu, sanırım kişisel olarak geliştirdiğim bir tür savunma mekanizması. Bu şekilde hayata devam edebiliyorum. Bir yanım diğer insanlarla kaynaşıp, ilişkiye girip hayatın rutin akışına devam ederken diğer yanım seyircilerden uzak bir şekilde gizli gizli kendi cehennemini yaşıyor.”

Kitabın arka kapağından da birkaç yorum paylaşmak isterim:

“Gerçekçi edebiyat ve çizgi romanın mükemmel bir birleşimi.”Booklist

“En iyi beş grafik romandan biri. Psikolojik olarak yıpranmış, dünyayla ve aşık olduğu kadınla iletişim kurmaya çalışan bir fotoğrafçının, duygu dolu hikâyesi. Çizimler çok etkileyici. Larcenet’in, sevecen karakterle dolu bu kitabı, insanda başka bir ülkeye seyahat etmiş hissi yaratıyor.” Time

“Çok katmanlı bir kitap. Diyaloglar, fazlasıyla içe dönük ve bazen rahatsız edici derecede gerçekçi. Karmaşık karakterleri ve geniş bakış açısı, bu hikâyeyi daha da dikkat çekici kılıyor.” Publishers Weekly

“Bir erkeğin bağlanma korkusunu zekice işleyen çok fazla kitap yoktur. Ergenlikten çıkış ve olgunluğa geçiş sürecini aynı şekilde anlatan kitap sayısı da oldukça azdır. Larcenet, her iki konuyu da çok güzel işlemiş.”L.A. Times

Manu Larcenet kimdir?

Manu Larcenet olarak bilinen Emmanuel Larcenet, 1969 doğumlu Fransız bir çizer. 1995-2006 yılları arasında Fluide Glacial Dergisi ve 1997-2004 yılları arasında Spirou Dergisi ile çalıştı. 2000 yılından beri de Dergaud ile çalışıyor. Ülkemizde, Sıradan Zaferler dışında Brodeck Raporu 1 ve 2 de Karakarga Yayınları tarafından yayımlandı.

Daha fazla kitap inceleme yazısı için tıklayın. 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Sıradan Zaferler – Manu Larcenet”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar