Simyacı – Paulo Coelho

Yayınevi:

Yazan: Rahime Alcan

Paulo Coelho, kişisel menkıbesini aramak için yolculuğa çıkan Santiago’nun macerasını anlattığı Simyacı romanıyla tüm dünyada çok okundu, çok sevildi. Can Yayınlarından çıkan bu kitap şüphesiz her insanın içinde saklı, sonu mutluluğa çıkması arzulanan içsel yolculuğa dokunduğu için bu kadar beğenildi.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 16 Haziran 2022

Orjinal Adı: Alquimista

Ülke: İspanya

Türü: Kurgu

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Mistik kurguları okumayı sevenler.

Sayfa Sayısı: 188 sayfa

Çevirmen: Özdemir İnce

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 12 x 19.5 cm

Kategoriler:

İnceleme

Simyacı, Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun en ünlü romanı. Arka kapak yazısında Mevlânâ’nın ünlü Mesnevî’sinde yer alan küçük bir hikâyeden yola çıkılarak yazıldığından bahsediyor. Doğu mistisizminin de izlerini taşıyan bu romanda arayışlar maddî yolculukla simgeleştirilse de manevî bir arınmayı da içeriyor. Gizli hazineye ulaşmak için önüne çıkan her engelde yeni bir aydınlanmaya ulaşan kahraman, eşyanın, çölün, rüzgârın sesini dinlemeyi, her şeyden önemlisi onların dilini anlamayı öğreniyor.

Kitap imgelerle bezenerek yazılmış. Okur, bu imgelerin dilini anlamak için yolculuğu kendisiyle özdeşleştirebiliyor. Her insanın içinde sakladığı, bazen geliştirip açığa çıkarabildiği, bazen derinlere gömdüğü bir hayali vardır. Kiminin sonu Simyacı gibi yolculuğa dayanır kimi aradığı hazineyi bulur kimi bulamaz. Bu kitap herkesin hayatının bir menkıbesi olduğunu söylüyor. Cesareti olan onun peşine düşer.

“İşte çok güzel bir hikâye,” dedi Simyacı.

Yazar Paulo Coelho, “Öndeyiş” olarak yazdığı ilk bölümde Simyacı’nın eline aldığı kitaba metinler arası bir gönderme yapıyor. Simyacı, Oscar Wild’ın Narkissos adlı hikâyesini okuyor.  “İşte çok güzel bir hikâye,” dedi Simyacı. Bunu okuyan okur da güzel bir hikâye okumaya kendini hazırlıyor.

Farklı coğrafyalar, farklı insanlar tanıma arzusu olan, hayatının amacını yolculuk yapmakta bulan Santiago, babasına rahip olmak istemediğini söyler. Babası da konuşup ikna edemeyince koyun sürüsü alması için para verir,  oğlunu kutsar. Oğluna “Git, kendine bir sürü al ve en iyisinin bizim şatomuz, en güzel kadınların da bizim kadınlarımız olduğunu öğreninceye kadar dünyayı dolaş,” der.

Santiago, koyun sürülerini otlatmakla beraber hayatın anlamını da sorgular. Sürekli koyunları da dâhil çevreyi gözlemler, hayatın yemek, içmek, barınmaktan ibaret olmadığını düşünür. Her gittiği yerden kitap alır, mutlaka okur. Kimi zaman koyunlarıyla konuşur, kırlarda dolaşan bir çobanın yalnızlığından bahseder. Kimi zaman da okuduğu kitaplardaki hikâyelerle uğradığı şehirleri anlatır.

Sonunda daha önce iki kere gördüğü bir düşü yorumlatmak için düş yorumcusuna uğrar. “Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor,” diye düşünür.  Rüyasında bir çocuk onun koyunlarıyla oynuyor, sonra birden elinden tutup onu Mısır piramitlerine götürüyor. Gizli bir hazineden bahsediyor. Böylece macera başlıyor. Bilindiği gibi her maceranın ve gizli hazinenin bir de sınavları ve gizli tuzakları olur, ilk tuzak da bu düşün gerçekliğine inanmaktaki kararsızlığıdır.

Santiago sık sık hayatın anlamını, çobanlığı neden bu kadar sevdiğini düşünüyor. Yaptığı çıkarım ise bu kitapta altı çizilecek cümlelerden sadece biri. Yalnızca bu çıkarım için bile Simyacı okunmaya değer bir kitaptır:

“Her zaman aynı insanları görürsek onları yaşamımızın bir parçası saymaya başlarız. Yaşamımızın parçası saydıkça onlar bizim yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar.”

Koyunları kırptırmak için gittiği yerde her zaman yaptığı gibi kalın bir kitabın başına geçmişken yaşlı bir adamla karşılaşır. Bu romanın dikkat çeken imgelerinden biri de kitaplardır. Hayatımızı değiştirebileceğimiz çok önemli anlarda mutlaka yanı başımızda iz bırakan bir kitap olmuştur. İşte kahramanın kendi hayatına yön vermesini sağlayan, Şalem Kralı olduğunu söyleyen yaşlı adam da onun yaşamına kitapla giriş yapar. Yaşlı adamla uzun uzun hayat, gizli hazine ve “Kişisel Menkıbeler” hakkında konuşurlar. Yaşlı adam çobanın içindeki tereddütlerin ortadan kalkmasını sağlar.

“Çünkü hayat senin ‘Kişisel Menkıbeni’ yaşamanı istiyor.”

Hazineye ulaşmak için işaretlere dikkat etmesini, çünkü bu işaretleri Tanrı’nın koyduğunu, onun yapması gerekenin de onun için yazılanları okumak olduğunu söyler. Sonra da sarındığı harmaninin içinden bir siyah bir beyaz, Urim ve Turim adlı taşları verir. İşaretleri anlayamadığı zaman bu taşların ona yardım edeceğini söyler.

Santiago’nun “Kişisel Menkıbesi”ni arama macerası, Afrika’ya adım atmasıyla başlar. Gördüğü her şeye işaret gözüyle bakarak bazen umutsuzluğa düşer bazen de tekrar çobanlığa dönmek ister. Ama yoluna çıkan her sınav, her engel giderek onu geliştirir. Her menkıbede macerayı anlamlı kılacak, kahramanı hayata bağlayacak bir aşk hikâyesi olmalıdır. Kişiyi olgunlaştıracak, dönüştürüp geliştirecek bir yolculuğun manevî durakları olmalıdır.

Aşk ile..

Arayış içinde olan kahramanın hayatına değer katan aşk, bu maceranın daha da anlam kazanmasını sağlayan bir güç olarak yerini alır. Santiago, Fatıma’da bulduğu aşk ve onun çöl kadınlarına özgü inanç ve feraset gücüyle yolculuğun manevî yönünü pekiştirir. Her paragrafı ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutularak anlatılsa, verdiği mesajlarla ve metaforlarla beraber sayfalar dolusu özet yazmak gerekecek olan bu kitap, ancak okuyarak anlaşılabilir. Kahramanın sıra dışı yolculuğunda uğradığı her durak, karşılaştığı her kişi, geçtiği her köy, uçsuz bucaksız çöller, kızgın güneş, gizeminin ve dilinin çözülmesi gereken çöl rüzgârı ve kumu onu gizli hazineye yaklaştırır.

Güçlü metaforlarla yazılmış bu romanı okurken hem düş hem gerçek birbirine girer. Doğu felsefesi ve yaşamın sırlarıyla ilgili felsefî göndermeleri hissetmek için sayfaları çevirmek, okurken de satırların altını sık sık çizmek gerekir.

Yazar Paulo Coelho’nun Simyacı romanında kahramanın kişisel menkıbesine ortak olacak, belki ben de bir gün gerçekleştiririm diyerek hafızanızın derinliklerine attığınız hayallerinizi gün yüzüne çıkaracaksınız.

Paulo Coelho kimdir?

Paulo Coelho, 1947’de Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde doğdu. Tiyatro yönetmenliği, oyunculuk, şarkı sözü yazarlığı ve gazetecilik yapan yazar, 1986’da yayımlanan “Hac” adlı ilk romanının ardından gelen Simyacı ile dünya çapında üne kavuştu. Simyacı, 20. yüzyılın en önemli yayıncılık olaylarından biri oldu ve 85 milyon sattı.  Bugüne kadar pek çok ödül ve nişana değer görülen Coelho, Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve Brezilya Edebiyat Akademisi üyesidir.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Simyacı – Paulo Coelho”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar