Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi – Ayfer Tunç

(1 Yorum)
Yayınevi:
Editör: Utku Özer

Ayfer Tunç’un ikinci romanı olan ve Can Yayınları etiketiyle yayımlanan Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, tek bir günde geçmesine rağmen Türkiye tarihini yüz yılı aşkın bir zamanda ele alan, kimi zaman güldüren çoğu zaman da düşündüren bambaşka bir okuma deneyimi.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 21 Haziran 2023

Ülke: Türkiye

Türü: Kurgu, Roman

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Çağdaş Türk edebiyatı sevenler.

Sayfa Sayısı: 492 sayfa

İmla: ☺️

Ebat: 13,5 x 19,5 cm

Kategoriler:

İnceleme

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, Türk edebiyatının en özgün eserlerinden biri. Bize bildiğimiz bütün kitaplardan farklı bir okuma deneyimi sunuyor. Tam da bu nedenle kitabın konusunu anlatmak oldukça zor. Kitap, Karadeniz’in küçük bir sahil şehrinde, denize sırtını dönmüş bir akıl hastanesinde geçen tek bir günü anlatıyor. Bunu yaparken Osmanlı’nın son döneminden günümüze kadar Türkiye tarihinin farklı dönemlerine ve coğrafyalarına dair hikâyelerden de bahsediyor. Hikâyeler ve hikâyelerin kahramanları roman boyunca birbirine bağlanıyor. Kitabın ana karakteri ise hastanenin ya da namıdiğer deliler evinin kendisi.

Kitabın çıkış noktası Feyyaz Kayacan’ın Bir Deli Değilin Defterleri adlı öyküsü olmuş. Ayfer Tunç’a göre Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, Georges Perec’in Yaşam Kullanma Kılavuzu ve Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları kitaplarıyla da akraba. Tunç’un bu önemli romanı, İngilizce, Bulgarca, Hırvatça ve Macarcaya çevrildi. İngilizce çevirisiyle 2021 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Edebiyat Ödülü (EBRD Literature Prize) uzun listesine girdi.

Çok katmanlı bir roman

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi’ni okumanın benzersiz bir deneyim olması gibi yazma süreci de Ayfer Tunç için aynı şekilde gerçekleşmiş.  Tunç bu süreci, “Yazma maceramın en zevkli dönemi,” diye tanımlıyor. Kitapta hikâyeleri Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi içinde birbirine bağlanan yaklaşık yüz karakter ve toplamda neredeyse üç yüz kişi var. Ayfer Tunç’un bağlantıları ve tarihleri kaçırmamak için oldukça detaylı çalışması gerekmiş. Okuyucunun da takip edebilmesi için kitabın sonuna bir indeks eklemiş. Ancak hikâyeleri, karakterleri ve dönemleri öyle  büyük bir ustalıkla birbirine bağlamış ki indekse bakmaya bile gerek kalmıyor. Her detay çok canlı bir biçimde aklımızda yer ediyor. Kurgunun sağladığı akıcılıkla kitap bir solukta okunuyor.

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi’nde Ayfer Tunç’un kendisinden de izler bulmak mümkün. Yazar, kitaplarında otobiyografik unsurlar kullanmayı pek tercih etmese de gerçek hayatta karşılaştığı bazı kişilerin, karakterlerini oluştururken kendisine ilham olduğunu biliyoruz.  Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi’nin karakterlerinden biri olan Üç Etekli Deli Emine’yi üniversite yıllarında kaldığı yurdun müdiresinden esinlenerek yazdığını kendisinden öğreniyoruz. Yine bu kitapta yer alan şu satırlar, akıllara Ayfer Tunç’un edebiyat eserlerinden uyarladığı başarılı senaryolar kadar Ahmet Hamdi Tanpınar hayranlığını da getiriyor:

“Sonunda iyi bir senaryonun en iyi yolunun edebiyattan geçtiğini anladı. Ama kulaktan dolma bilgilerle Türk ede­biyatını sınıflara ayırmış, yazarları paketleyip kaldırmış̧ olan author rejisör, olay örgüsü sağlam, aksiyonu bol, me­lodram tadında, gişe yapması garanti romanlara gönül in­dirmiyor; üstüne üstlük filmin adını bir romancıyla payla­şıp author’luğuna halel getirmek de istemiyordu. Bir gün Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur’unu okudu, çarpıldı.”

Bir Türkiye panaroması

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, bir anlamda geçmişten bugüne bir Türkiye eleştirisi. Kitapta Ayfer Tunç, pek çok tarihsel ve toplumsal konuya değinirken okurlarının alışkın olduğunun aksine mizahtan, hatta kara mizahtan faydalanıyor.

“Siyasetin çapraşık ilişkile­rinde bir türlü doğruyu bulamayan Halil Uyanık, uyanık­lığını gösterdi, bir süre sonra Meclis’e girme sevdasından vazgeçip her görüşten siyasetçinin yakın dostu olmayı seç­ti ve böylece daha da zengin oldu.”

Bu kitapta Ayfer Tunç aynı zamanda Osmanlı’dan günümüze kadar gelen süreçte Türkiye’de bazı şeylerin hiç değişmediğini dile getiriyor. Handan İnci’yle yaptığı söyleşilerden oluşan Karanlıkta Kelimeler’de Türkiye’yi “aynı çemberin içinde dönen bir ülke” olarak tanımlaması da bunu gösteriyor.

“Ama düşündüğünü söylemenin, hele bu coğrafyada, hiç de akıllıca bir şey olmadığını hızla göp öğrenecek kadar zeki bir adamdı. Kısa sürede acı­sını kalbine gömdü, içindeki sarsılmaz sadakat duygusu­nu yeni padişahına yöneltti ve ikbal merdivenlerindeki tır­manışını sürdürdü.”

“Za­ten akıllı delinin karşıtı değildi.”

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi’nin merkezinde bir akıl hastanesinin olması nedeniyle kitap, tarih ve toplumla ilgili olduğu kadar psikolojiyle de ilgili. Aslında birçok durumda bunların birbirinden ayrı düşünülmesi zor. Aradaki bağlar göz ardı edildiğinde anlamlı açıklamalar yapmak mümkün olmuyor. Sosyal bilimlerin edebiyattan kopuk olduğu gerçeğine de dikkat çekiyor Ayfer Tunç. (Karanlıkta Kelimeler) Bu nedenle özellikle Türkiye gibi ülkelerde kim akıllı kim deli anlamak güçleşiyor. Öte yandan kitapta da ifade edildiği gibi, “za­ten akıllı delinin karşıtı değildi.”

Peki siz Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi kitabını okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Bookinton haziran ayı yazarı olan Ayfer Tunç hakkında daha fazla bilgi için yazar dosyamıza göz atın.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (1)

Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi – Ayfer Tunç için 1 değerlendirme.

  1. Yasemin Kaya

    Daha güzel bir kitap ismi düşünemiyorum.

Ortalama Puan

5.00

1 Yorum
5 Yıldız
100%
4 Yıldız
0%
3 Yıldız
0%
2 Yıldız
0%
1 Yıldız
0%
Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir