Genç Werther’in Acıları – Goethe

Editör: Banu Demir

Alman edebiyatının önemli yazarlarından Johann Wolfgang Von Goethe’nin henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı ilk romanı olan Genç Werther’in Acıları sizce sadece karşılıksız bir aşkı mı anlatıyor?

Sitede Yayınlanma Tarihi: 11 Mart 2022

Orjinal Adı: Die Leiden des jungen Werthers

Ülke: Almanya

Türü: Kurgu

Okur Yaşı: Genel okur kitlesi

Hedef Kitle: Klasik eserlerden zevk alanlar

Sayfa Sayısı: 125 sayfa

Çevirmen: Tolga Akdeniz

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 116 x 24 cm

İnceleme

Genç Werther’in Acıları kitabı, Werther’in arkadaşı Wilhelm’e, 4 Mayıs 1771 tarihinde başlayarak duygularını kendi penceresinden anlattığı mektuplardan oluşuyor. Kitap, o dönemde mektup / roman şeklinde yayımlanan ilk kitaptı.

Goethe kitabı yazdığında sadece yirmi beş yaşındaydı. Kitap yaşadığı kısacık hayatta sorguladıklarının özeti gibiydi. Öyle ki eleştirmenler tarafından, yarattığı Werther karakteri giyim tarzından intiharına kadar her şeyiyle topa tutuldu ama bu eleştiriler bu kitaptan sonra gençlerin Werther gibi giyinmesini ve intihar etmelerini engelleyemedi. Üstelik Goethe bunca eleştiriye rağmen asla yaşam tarzından ödün vermedi. Hatta Hristiyanlığı sorgulaması ve ilerleyen hayatında dini tamamen reddetmesiyle o dönemdeki insanlardan ne kadar farklı düşündüğünü defalarca ortaya koydu.

Peki kitap sadece karşılıksız bir aşkın kitabı mı?

Konuyu kısaca özetleyecek olursam; şehir hayatından sıkılan genç bir adam olan Werther, doğayla iç içe yaşamanın onun yaşam sevincini perçinleyeceğini düşünerek kaotik şehir hayatını bırakıp küçük bir köye gelir.

“İnsanoğlu nereye gitsen hep aynı. Çoğu, zamanının büyük kısmını karnını doyurmak için çalışmakla geçiriyor. Gerçi kalan birazcık boş zamanlarında da öyle sıkılıyorlar ki, sıkıntıdan kurtulmak için türlü yolları arıyorlar. Ah, şu insanların kaderi!”

(17 Mayıs tarihli mektubundan)

Basit hayatına çeki düzen vermeye çalışırken başka biriyle nişanlı Lotte ile tanışması onu sonu belirsiz bir aşkın içine çeker. Arkadaşlarının Lotte’nin etkileyici bir genç hanım olduğu ve Albert ile nişanlı olduğu konularındaki uyarmaları hiçbir işe yaramaz ve Werther görür görmez Lotte’ye âşık olur.

Lotte, Werther’in arkadaşlığından ve yakınlığından hoşnuttur, hatta nişanlı olmasına rağmen Werther ile haddinden fazla vakit geçirir. Bir süre sonra da kaçınılmaz son gelir ve Lotte evlenir. Bazen uzak, bazense yakın tavırlarıyla Lotte’nin Werther’i aslında hiç de boşlamadığını ve sanki onu hep iç cebinde tutabilmek için elinden geleni yaptığını okura hissettirir Goethe.

Werther mektuplarından birinde, “Beni yaralayan çalılıklardan, oramı buramı çizen dikenlerden hoşlanıyorum,” der. Öyle bir duygusallıktadır ki canının yanması artık umurunda bile değildir ve “Çoğunlukla bir daha uyanmama arzusu, hatta ümidiyle yatağa giriyorum,” diyerek intihar etme eğilimini gözler önüne serer. Werther’in intihara yönelmesini, aşkının karşılıksız kalmasının dışında Albert’in intiharı zayıflık ve aptallık göstergesi olarak tanımlaması da perçinler. Werther intiharda sorunun kişinin zayıf ya da güçlü olması değil, ister psikolojik, ister fiziksel olsun, duyduğu üzüntünün miktarına tahammül edebilmesi ya da edememesi olarak kabul eder.

“Ölümün çelikten kapısını vurmak öylesine titretici ve çetin ki!”

Genç Werther’in Acıları, Goethe’yi Goethe yapacak tüm varoluşsal sancılarının karşılıksız aşkında yaşam bulması gibidir. Hayattan aldığı mutluluğu ve hazzı, asla onunla birlikte olmayacak bir genç kıza bağlayıp, kendini amansız sularda akıntıya bırakmak gibi. O bulanık sular içinde sürüklenirken çarptığı kayaları bir bir gözler önüne sermekte sakınca görmez. Goethe, Werther’in bu akıl ve yürek ikilemi arasında kalmış duygu yoğunluklarıyla belki de edebiyatta ilk kez depresyona atıfta bulunduğu için, edebiyat tarihinde önemli bir yer edindi.

“Her şeyin kaynağı, bütün gücü ve kuvveti, bütün sevinçleri ve acıları veren kalptir. Benim bildiklerimi herkes bilir ama bu kalp yalnız benimdir.”

Klasikler mi, modern kitaplar mı?

Edebiyatta “zamansız kitaplar” denilen bir kavram var. Goethe’nin bu kitabı yazmasının üzerinden tam 248 yıl geçmiş ama oradaki duyguların, çatışmaların hepsi bugün de aynen var. Bu nedenle modern kitaplar sadece bulunduğumuz ana hitap ediyorsa “Genç Werther’in Acıları” tüm zamanlara hitap eden ve bir daha, bir daha okunacak, her okunduğunda farklı hazlar verecek klasik bir kitaptır.

Üstelik klasik eserler bir kültür ve toplum hakkında bilgi edinmek için de muazzam bilgi kaynakları. Üzerinden yüzyıllar geçse bile klasikler yazıldığı dönemin kültürünü, yaşam tarzını, filozoflarını, düşünce tarzını günümüze taşıyor.

Johann Wolfgang Von Goethe kimdir?

Alman edebiyatçı, siyasetçi, ressam, doğa bilimci Goethe, 28 Ağustos 1749’da Frankfurt Almanya’da dünyaya geldi. Doğa bilimleri alanlarında araştırmalar yaptı. 1776 yılından itibaren, Weimar Dukalığı’nın Bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulundu. Goethe, şiir, drama, hikâye, otobiyografi, estetik, sanat, edebiyat teorisi ve doğa bilimleri üzerine birçok esere imza attı.

1774 yılında Genç Werther’in Acıları adlı eseriyle Avrupa’da ünlendi. Yurt dışında Alman edebiyatının temsilcisi kabul edildi. 22 Mart 1832 Weimar’da hayatını kaybetti. 1871 yılından itibaren, Alman ulusal kimliğiyle, Alman Kraliyeti’nde taçlandırıldı. Sadece eserlerine yönelik değil, örnek alınacak yaşantısına yönelik de hayranlık oluştu. Goethe hala en önemli Alman edebiyatçı olarak kabul ediliyor.

Diğer Klasik Dünya Edebiyatıi incelemeleri için tıklayın. 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Genç Werther’in Acıları – Goethe”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar