Hikâye Tahlilleri – Prof. Dr. Mehmet Kaplan

Yayınevi:

Yazan: Rahime Alcan

Başak Bingüler

Türk edebiyatına eleştiri ve deneme eserleriyle büyük katkı sunan, bilimsel normlarla eserlerin tahlilini yaparak okuyucunun ufkunu genişleten Prof. Dr. Mehmet Kaplan’ı Dergah Yayınlarından çıkan Hikâye Tahlilleri kitabıyla yakından tanıyacağız.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 25 Kasım 2022

Ülke: Türkiye

Türü: İnceleme

Okur Yaşı: Genel Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Eleştirel deneme, inceleme, hikâye tahlil yazıları seven her yaştaki okurlar, öğretmenler, öğrenciler.

Sayfa Sayısı: 484 sayfa

İmla: ☺️

Ebat: 16,5 x 23,5 cm

İnceleme

Yazmaya gönül vermiş, gönlünde biriken duyguları edebî sanatlarla güzelleştirmeye çalışmış her yazarın tek amacı okumak ve gelişmek olmalıdır. Bunun için sözün ustalarının kapısı çalınmalıdır. Yazarlara, özellikle eleştiri sanatına gönül vermiş olanlara yol göstereceğini umduğumuz Mehmet Kaplan’ın eserleri arasında seçim yapmak zor olsa da Hikâye Tahlilleri her yaştan okuru kendine bağlayabilir.

Hikâye nedir? Hikâyeci kimdir? Hikâye tahlili nasıl olur?

Mehmet Kaplan’ın ön sözde yazdığı metin tek başına hikâye sanatına ışık tutuyor. Bu açıklayıcı metinde yazar, hikâyenin edebiyatımızdaki yerine değinmekle beraber, iyi bir hikâyeci kimdir, eleştiri bağlamında hikâyeye nasıl yaklaşılır net olarak ortaya koyuyor.

“Hikâye Tahlilleri’nin gayesi, işte bu hikâyelerde tasvir edilen insanların içinde yaşadıkları zaman, mekân, sosyal çevre, duygu ve düşünceleri ortaya koymaktır. Burada hayat ile sanat âdeta birleşir. Hikâyeci hayatı ne kadar derinden kavrarsa, eseri de o kadar zengin, muhtevalı ve güzel olur.”

Yazarın ön söze aldığı bu cümleler bile tek başına, yazar olma sorumluluğunu bize anlatır. Devamında da iyi bir edebî eser nasıl olmalıdır açıklar.

Mükemmel bir edebî eser nasıl olmalıdır?

 “Mükemmel bir edebî eser, insanı bütünüyle veren eserdir. Buna göre edebî eseri inceleyen, ondaki bütün unsurları ve bunlar arasındaki münasebeti incelemelidir. Yazar ne kadar kültürlü ise, hayatı ve insanı o kadar derinden kavrar. Fakat geniş kültüre sahip olmak yeterli değildir. Hikâyeci bir bakıma, hayatın özellik ve güzelliğini yaratırken bulur. Daha iyi anlatma endişesi, onun tasvir ve üslubuna derinlik, incelik ve keskinlik verir. Hikâyeci için yazmak, incelemek ve araştırmak demektir. Hikâye tahlilcisi, onun bulduklarını gözden geçirir, bu suretle o da hayata ve insana hikâyecinin gözüyle bakar.”

Edebiyat çok büyük bir denizdir. Ona daldıkça ne kadar geniş bir yazma alanı olduğunu anlarız. Yazma sevdamız bizi araştırma ve incelemeye sevk etmeli ki bu ummandan daha fazla istifade edelim.

Edebî kritik, inceleme yazıları bu anlamda bizlere yol göstericidir. Sabır göstererek bu alanda iz bırakmış ustaların eserleri mutlaka okunmalıdır. Eleştiri yazıları edebî eserin değerini ortaya koyar, okuyucu ve yazar arasında köprü kurar. Belli metotlarla eserin çözümlemesini yaparken yeni yorumlarla okuyucunun ufkunu açar.

Edebî eser üretmek için yola çıkan yazarlar da zamanla kendi eserine bu gözle bakmaya başlar ve çağımızın yazar hastalığı olan kibir ve gurura kapılmaktan kurtulur. Yüzyıllardır belirlenmiş bazı anlayış, kuramlar ve kavramlar eleştirmene yol gösterir. Kendi birikimini ve bu bilimsel yöntemleri harmanlayarak güzel analizler ortaya koyarlar.

Mehmet Kaplan, Hikâye Tahlilleri’nde kitabı yazmaktaki amacının öğretmenlere yol göstermek olduğunu söyler. Edebî eser okumada, gençlere okutup açıklamakta ne kadar eksiğimiz olduğunu söyler ve öğretmenlerin bu hikâyeleri gençlere sevdirmesini ister. Hikâyelerin satır aralarına serpiştirdiği değerlendirmelerde anahtar kavramlara değinir. Akademisyen olarak oturtmuş olduğu metotları okuyucuyla sohbet eder gibi paylaşır.

Neden inceleme yazısı ya da değerlendirme metni okumalıyız?

Üzerinde durduğumuz Hikâye Tahlilleri kitabında 41 hikâyenin önce tamamı veriliyor, sonra ayrıntılı tahlil yazısı yer alıyor. Mehmet Kaplan, kendine özgü “Metin Tahlil Metodu” ile bir anda bu kadar yazarı bir arada görmemizi sağlıyor, eseri yazarıyla bir bütün olarak değerlendiriyor. İlk olarak Sami Paşazade Sezai’nin Pandomima adlı hikâyesini çok etkileyici bir şekilde tahlil etmiş, diğer seçme eserlerle devam etmiş, Nursel Duruel’in Geyikler, Annem ve Almanyaöyküsü ile son damgayı vurmuş.

Onun değerlendirmeleriyle okumuş olduğunuz hikâyeye bambaşka bir gözle bakacaksınız. Hikâye sanatında adını duyurmuş yazarların seçme eserleri, bir akademisyenin kaleminden daha da anlam kazanacak. Yazar, sadece bu eserle değil şiir üzerine yazdığı kuramsal kitaplarıyla da bir eğitmen olarak okuru aydınlatıyor. Şiir Tahlilleri’nde de aynı şekilde şiir ve şairlerin dünyasında okuru gezdirmeyi başarıyor.

“Edebî eser, okuyanın dikkat ve alâkası ile canlanır. Siz okumaya başlamadan önce edebî eser, kâğıt üzerindeki kara harflerden ibarettir. Onları notalara benzetebiliriz. Okuyan, onları adeta kendisine göre icra eder, kendi duygu ve düşüncesiyle doldurur.” 

 Mehmet Kaplan Kimdir?

1915 yılında, Eskişehir Sivrihisar’da doğan Mehmet Kaplan, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. 1952 yılında profesör oldu, 1958-1959 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde dekanlık ve rektör vekilliği yaptı. 1986’ da kaybettiğimiz ilim insanı, sayısız makale ve çalışmalara imza attı. Türk edebiyatına araştırmalarıyla ve eserleriyle büyük hizmetlerde bulundu.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Hikâye Tahlilleri – Prof. Dr. Mehmet Kaplan”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products