Bookinton

21 Haziran Dünya Yoga Günü, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Yoga Vakfı kurucusu “Yogi Baba” Adnan Çabuk ile yaptığımız söyleşide, “Yoga nedir ne değildir?” sorusunun cevabını ve tavsiye ettiği kitapları bulabilirsiniz.

Zeynep Çiğdem Dedeoğlu

21 Haziran tüm dünyada “Dünya Yoga Günü” olarak kutlanıyor. Hindistan’ın talebi ile Birleşmiş Milletler tarafından 2014 yılında kabul edilen Dünya Yoga Günü’nün aynı zamanda yaz gün dönümüne yani yılın en uzun gününe denk gelmesi de tesadüf değil elbette. O gün dünyanın pek çok yerinde yoga felsefesini benimseyen insanların bir arada yoga yapması, yaşlı ve yorgun dünyamıza bir nebze iyi geliyordur diye umuyorum. Çünkü yoganın çok uzun bir geçmişi ve derin bir felsefesi var.

Ülkemizde özellikle son yıllarda popüler olan yoganın, “doğru” öğretilmesi ve uygulanması için hayatını adamış olan “Yogi Baba” Adnan Çabuk ile Bookinton okuyucuları için bir söyleşi yaptık. 

Hayat hikâyenize baktığımız zaman, Mardin’den başlayıp tüm dünyayı dolaşan, eğlence, moda dünyası gibi farklı sektörlerde çalışan sonra birdenbire Hindistan’a kendini bulma yolculuğuna çıkan bir karakter görüyoruz. Buradaki kırılma noktası neydi?

Evet, dünyanın birçok ülkesini gezdim. İngiltere, İsveç, İtalya, Lübnan ve Amerika’da uzun yıllar yaşadım. 1984 senesinde, New York’ta aerobik hocalığı yaptığım dönemde yogayla tanıştım. Ancak benim yaptığım yoga bir dizi bedensel hareketten ibaretti. O zaman bile yoganın mükemmel bir sistem olduğunu anlamıştım ve bu kadar basit olmayacağını düşünüp ilmini öğrenmek için Hindistan’a gittim. En iyi okulda eğitimini aldım çünkü işin ciddiyetini ve mesuliyetini idrak etmiştim. Yoga, doğru öğrenilmeden yaptırıldığında sakatlıklara hatta kalıcı hasarlara yol açabilir. Benim için “çok iyi hoca” demelerinin ana sebebi yıllardır binlerce kişiyle çalışıp ne ruhen ne bedenen bir kişiyi bile sakatlamamış olmamdır. 

Yoganın doğrusu ve yanlışı mı var?

Bu soruya cevap vermeden önce yoganın tarihine ve doğrusunun ne olduğuna bakmamız sonra da yanlış yoganın ne olduğunu anlatmamız gerekiyor.

Yoganın, M.Ö. 1500’lü yıllarda Hindistan’da ortaya çıktığını biliyoruz. Nesilden nesile aktarılarak sürdürülen öğretiyi yazılı hâle getiren Hintli düşünür Patanjali, yaklaşık 1800 sene önce, yoganın temel kurallarını “Patanjali’nin Sutraları” adı altında bir araya getirmiş. Onun öğretilerine göre yoga; beden ve ruh dengesini, bütünlüğünü sağlamak için oluşturtulmuş ruhani bir sistem. Derin bir bilim, irfan ve yaşam sanatı.

Maalesef yoga günümüze, ilk çıktığı zamanki saflığında ve doğruluğunda gelemedi. Son yıllarda popüler olması ve ticari boyutunun büyümesi nedeniyle, yoganın felsefesi ve misyonuyla hiç ilgisi olmayan bedensel birtakım hareketler dizisi olarak yapılmaya başlandı. 

Amerika’da yaşadığım sırada, Hindistan’a dönem dönem gidip eğitimlerime devam ettim. Ülkeme kesin dönüş kararım ise, doğru yoga öğretilerini yaymak ve bu ekolü devam ettirecek öğrenciler yetiştirmek içindi.

Bu amaçla bir yoga okulu ve vakıf kurdunuz. Çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

1996 yılında eşim Lourdes Çabuk ile İstanbul’da Siddashram Yoga Okulunu kurduk. Amacımız, Klasik Spritüel Yoga bütünlüğünü öğrenmek için kendini geliştirmek isteyenlerle ve hayatın gerçeğini anlamak için yola çıkanlarla deneyimlerimi paylaşmaktı. 2002 senesinde Alanya’da Toros dağlarında, doğanın içinde eğitim ve arınma merkezi kurduk.

Okulumuzda eğitimlerimiz devam ederken daha fazla insana ulaşmak ve yogayı anlatmak için 2012 yılında Adnan Çabuk Yoga Vakfı kuruldu. Vakıf bünyesinde, farklı lokasyonlarda ücretsiz eğitimler, seminerler ve etkinlikler düzenliyoruz.

Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Yoga Günü ilan edilmeden önce biz vakıf olarak Yoga Festivali Haftası adı altında etkinlikler düzenliyorduk. 21 Haziran Dünya Yoga Günü olarak kabul edildikten sonra biz de etkinliklerimizi bugüne uyarladık.

Kitabınızda da anlattığınız gibi siz hep içinizdeki sesi dinleyen ve hayallerinin peşinde koşan biri oldunuz. Şimdiki hayaliniz nedir?

İçimdeki ses beni hiç yanıltmadı, birçoğu imkânsız gibi görünen hayallerimin hemen hepsi gerçekleşti. Şimdiki hayalim, yoganın içine düştüğü bu dejenerasyondan temizlenmesi. Ben aynı zamanda Avrupa Yoga Federasyonunun kurucu üyelerindenim. Federasyon üyeleri olarak, Patanjali’nin yogayı bize ilk anlattığı biçimiyle yani o saflıkta ve doğrulukta uygulanması için üzerinde çalıştığımız bir proje var. Yoganın Anayasası diyebileceğimiz bu çalışmanın bir denetleme mekanizması da olacak. 

Yogayı belli bir zümreye hitap eden bir aktivite olmaktan çıkarıp tüm insanlığa hizmet eden bir yaşam sanatı olması için çabalıyoruz.

Yoga, temiz, berrak bir zihinle yaşamınızı sürdürmenizi sağlar, dolayısıyla okullarda ders olarak okutulmasını, çocuk yaşta öğretilip hayatının doğal bir parçası hâline gelmesini çok istiyorum. Hastanelerde çalışanların ve hastaların, hapishanelerde yöneticilerin ve mahkûmların, bizi mecliste temsil eden yöneticilerin ve politikacıların yoga yaptığı bir dünya hayal ediyorum. Toplumun her kesiminde yoga bir yaşam biçimi hâline geldiğinde, barışın ve huzurun da birlikte geleceğini biliyorum.

Bunu çok önemsiyorum çünkü insanı en iyi tanıyan yogadır ve dünyanın kurtuluşu yogadadır.

Adnan Çabuk

Son olarak, okuyucularımıza tavsiye edeceğiniz kitaplar nelerdir?

Benim yoga ile ilgili okuduğum ilk kitaplar Swami Sivananda’nın kitaplarıydı. 

Yoga’nın özünü benimsemek çok önemli, ilgi duyanlar şu kitapları mutlaka okusunlar: 

  • Pramahansa Yogananda – Bir Yoginin Otobiyografisi
  • Swami Rama – Himalaya Yogileri
  • Mihail Nuayme – Mirdad’ın Kitabı 

Yerli yazarlardan, öğrencilerimden Esra Karaosmanoğlu – Acemi Yogi ve İpek Darga – Astrolojik Yoga kitaplarını da tavsiye ederim.

Editör Notu: Kitap tavsiyesine, Adnan Çabuk’un 2020 yılında çıkan ve editörlüğünü benim yaptığım “Sessizliği Bozmadan” adlı kitabını da eklemek isterim. 

Geçtiğimiz günlerde Yaprak Çetinkaya ile Kişisel Gelişim, Farkındalık ve Spiritüalizm Üzerine başlıklı bir sohbet gerçekleştirdik. Bu röportajı da okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. 

Diğer Uzman Görüşleri kategorisi içerikleri için tıklayın.

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.