Yermük ve Trafalgar Baldır Bacak İşleri – Serdar Uslu
Hitler’in emriyle Tarlabaşı’ndan kazılmaya başlanan bir tünel. Üstelik bir ucu Yermük’e bir ucu Trafalgar’a ulaşacak… Serdar Uslu, ilk romanında okuyucuyu kara mizahtan büyülü gerçekliğe götürüyor.
Ülke: Türkiye
Türü: Roman
Okur Yaşı: Genel okur kitlesi
Hedef Kitle: Genel okur kitlesi
Sayfa Sayısı: 104 sayfa
İmla: ☺️
Ebat: 13,5 x 21 cm
İnceleme
Yermük ve Trafalgar Baldır Bacak İşleri, geçtiğimiz Ocak ayında Timaş Yayınları tarafından yayımlandı. Sosyal medyada ilk gördüğümde, “Bu ne garip bir kitap ismi!” dediğimi itiraf etmeliyim. Okuduktan sonra ise bundan daha uygun bir isim olamayacağına kanaat getirdim.
Tam bir görev insanı, zihniyetiyle müsemma bir memur olan Ali Ulvi’nin eline bir gün fiyakalı bir zarf tutuşturuluverir. Zarfı amirine vermeli ve verirken de, “Düttürü dubara züttürü zubara” demelidir. Gülmeyin, bu çok ciddi zarf Yermük ve Trafalgar Baldır Bacak İşleri Müdürlüğü’nden gönderilmektedir. Ali Ulvi görev insanıdır. Kendisine teslim edileni amirine vermelidir ama böyle düttürü müttürü nasıl olacaktır ki?
Kahramanımız zarfı yerine ulaştıramaz ve bunun sonucunda başına olmayacak işler gelir. Tüm bunlar hayal midir yoksa Ali Ulvi deliriyor mudur? Bunun ayırdına kendisi bile varamaz. Hele ki İstanbul’un orta yerinde, öldü denilen Hitler’i görünce hepten kederlere boğulur kahramanımız.
Kötülük altımızı oymaya devam ediyor
Roman -belki de novella demeliyim- İkinci Dünya Savaşı sonrası, İnönü Türkiye’sinde geçiyor ve ilk bakışta her şeyin sıradan olduğunu düşündürüyor okura. Ama belki de tüm olanlar bize, hayatın tam da böyle “olmayacak anlarda, olmayacak olaylar” demek olduğunu gösteriyor. Ali Ulvi’nin derdini anlatmaya çalıştığı tüm insanlar gibi görmezlikten geliyoruz tüm “olmayacak” olayları ama onlar bir yerlerde “oluyor” işte. Biz o yöne bakmasak da görmesek de bir şeyler oluyor. “Kötülük dünyanın bir yerinde altımızı oymaya devam ediyor.” Bir şekilde gözümüze sokulur ve artık görmezlikten gelemez hale geliyorsak, bu sefer de “Nasıl olur?” diyerek hayret ediyoruz.
Yazar tüm hikâyeyi Dante’nin şu cümlesinden ilhamla yazdığını söylüyor: “Bir ayağım ileri atılırken geriyi kolluyordu diğeri.” Ve yine Dante’nin başka bir cümlesiyle başlıyor roman: “Cehennem hükümdarının sancakları ilerliyor.”
Genel olarak beğenmekle birlikte, bazı kısımların üstün körü geçilmiş olduğunu söyleyebilirim. Sanki daha uzun bir roman olabilirmiş Yermük ve Trafalgar Baldır Bacak İşleri. Fakat bu haliyle de okuması keyifli ve eğlenceli. Kullanılan kelimeler, dönemi iyi yansıtıyor ve ustalıkla dizilmiş her biri. Şahsen aşina olmadığım kelimelerle karşılaşınca mutlu olan bir insan olarak romanın bu özelliğini sevdim.
Hatta bana çok sevdiğim bir yazar olan Tom Robbins’i hatırlattı.
Absürd komedileri, kara mizahı, kelimelerle oynayan yazarları seviyorsanız bu kısa romanı da seveceksiniz.
Tadımlık okuma için tıklayın.
Serdar Uslu Kimdir?
1978 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 1995 yılında Mersin Üniversitesinde başladığı felsefe eğitimini, 2007 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde doktora teziyle tamamladı. 2008 yılından bu yana Anadolu Üniversitesinde doktor öğretim üyesi olarak İlk Çağ ve Orta Çağ Felsefesi ile Bilim Tarihi dersleri veriyor, bu alanda makaleler yazıyor ve çeviriler yapıyor.
Daha fazla kitap inceleme yazısı için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok