Duruşma Başlıyor (8 Oyunluk Güldürü) – Cenap Güven
Sekiz kısa oyundan oluşan Duruşma Başlıyor, ya duruşmada, ya da bir avukat yazıhanesinde geçiyor ve ağlanacak hâlimize güldüğümüzü bir kez daha kanıtlıyor. Eski emekli hâkim yeni avukatlarla, dosya okumadan duruşmaya çıkan hâkimlerle dolu sayfalar, hem düşünüp hem gülmek isteyenler için…
Ülke: Türkiye
Türü: Tiyatro Oyunu
Okur Yaşı: Genel okur kitlesi
Hedef Kitle: Türk yargı sistemini merak edenler, oyun metni arayan tiyatrolar.
Sayfa Sayısı: 103 sayfa
İmla: ?
Ebat: 20 x 14 cm
İnceleme
Yolunuz bir kez bile adliyeye düştüyse, ikinci kez gitmek istemeyeceğinizi bilirsiniz. Genellikle sevimsiz, sorunların konuşulduğu, yüzlerin pek gülmediği bir yerdir adliye. Tam da bu nedenledir ki, oradan çok ilginç hikâyeler çıkar.
Yazar Cenap Güven, kendisi de uzun süre avukatlık yapmış biri olarak Duruşma Başlıyor’u mesleğin ilk yıllarında, 1970’lerde yazmış. Dile kolay, aşağı yukarı elli yıl boyunca da oyununun sahnelenmesini ve yazdığı oyunu izlemeyi hayal etmiş. Kendi ifadesiyle o günü “Godot’yu bekler gibi” beklemiş. Oyunun Salihli Belediyesi’nin açtığı bir yarışmada mansiyon almasından sonra “Duruşma Başlıyor” 2016 yılında Turgutlu Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncuları tarafından Turgutlu’da (sonrasında da yazarın memleketi Gördes’te) sahnelenmiş.
Hâkimler de dertli avukatlar da, vatandaş da!
Kitaptaki sekiz oyunun ismi nasıl bir hikâye okuyacağımızın özeti gibi:
– Kızgın Reisin Tanığı Nasıl Kaçırttığının Öyküsüdür.
– Vatandaşın Avukata Kök Söktürmesinin Öyküsüdür.
– Dosya Okumadan Duruşmaya Çıkan Yargıcın Hal-i Pür Melalidir.
– Yazıhanesi Ayaklar Altında Olan Avukatın Çektiklerinin Öyküsüdür.
Bana göre en çarpıcı oyunlardan biri, “Ceza Davasında Savunma Yapmaya Çalışan Avukatın Üstün Gayretinin Öyküsü.” Karar duruşmasına zaten kararını vermiş olarak çıkan hâkim, vereceği cezanın süresini bulmak için mırıl mırıl toplama, çarpma, çıkarma yapıyor ve müvekkilini savunan avukatı hiç dinlemiyor. Hani ortamda sizi dinleyen yoksa konuşamazsınız ya, avukatın da dikkati dağılıyor, sık sık savunmasını kesip susuyor. Böyle anlarda hâkim kızıyor, “Siz devam edin avukat bey, sonra savunma yapamadık dersiniz.”, “Siz lütfen devam ediniz avukat bey. Siz susunca mahkemenin sükuneti bozuluyor. Bak hesap yapamıyoruz.”
Yargıç emeklileri avukat olursa
Yargıç emeklisi avukatın yazıhanedeki ilk gününe ilişkin oyun da muhteşem. Yazıhanesine gelen vatandaşı hâkimlik günlerinden kalma alışkanlıklarla sürekli azarlayan bu eski hâkim, avukat olduğunu hatırladığı anlarda birdenbire son derece anlayışlı ve yumuşak bir dinleyici oluyor. Kuşkusuz bu ani ve keskin değişimler, ne olduğunu anlayamayan vatandaşı şaşkına çeviriyor. Daha yazıhaneye girerken “Kapıyı vur da gir!” diye çıkışan, içeride oturmaya yeltendiğinde “Ben sana otur dedim mi?” diye kızan adama mı inansın, beş saniye sonra “Otur otur, rahatça anlat” diyen aynı adama mı?
Elli yıl öncesindeki yargı sistemi ama sanki bugün gibi
Yazar Cenap Güven, kitabın başında belirli bir dönemin yargısını anlattığını, bu sebeple oyunun o dönemin koşulları gözetilerek sahnelenmesini istediğini özellikle belirtmiş. Dolayısıyla mahkemelerde bilgisayar değil daktilo var, kollu hesap makineleri kullanılıyor. Acı olan şu ki, aradan geçen elli yılda yargının sorunları hemen hemen hiç değişmemiş, hatta üzerine çok daha büyük sorunlar eklenmiş.
Kitapta Odacı, Katibe, Mübaşir gibi diğer adliye çalışanlarına da “Sunucu” olarak yer verilmesi çok doğru bir tercih olmuş. Böylece hem okurlar önden hikâyenin temasını öğreniyor hem de yargı sistemindeki avukat, hâkim ve savcı dışındaki personeli tanımış oluyoruz.
Kimler keyifle okur?
Nostaljik ve dönemsel olsa da, zamansız ve evrensel olarak yargı sistemindeki çarpıklıkları anlatan bu kitap, kendisine oyun metni arayan tiyatroların, Hukuk Fakültesi öğrencilerinin ve mezunlarının, keza Türk yargı sistemini merak edenlerin ilgisini çekebilir. Kapakta “8 Oyunluk Güldürü” yazdığına bakmayın, tüm oyunlar bol diyaloglu birer mizah öyküsü gibi okunabiliyor.
Bu kitap ilginizi çektiyse, yazar Cenap Güven’in yine Bilge Yayınevinden çıkan “Bir Mahkeme Öyküsü” ve “Avukatlık ve Adliye Anıları” kitaplarını da önermek isterim.
Bir Mahkeme Öyküsü’nün filmi de var: Davacı
Bir Mahkeme Öyküsü, 1996 yılında İnkılâp Kitabevi’nin düzenlediği “Aziz Nesin Gülmece Öyküsü” Yarışması’nda birincilik almış. İlk baskısı İnkılâp Kitabevi tarafından yapılan bu eser, Zeki Ökten yönetmenliğinde “Davacı” adıyla filme de çekilmiş. Başrollerde Kemal Sunal ile Savaş Yurttaş’ın oynadığı filmde, gencecik bir Demet Akbağ görmeniz mümkün. Tabii dikkatli bakarsanız. Öykünün filme alınış hikâyesi ise başlı başına ayrı bir hikâye çünkü film yazardan izin alınmaksızın çekildiği için mahkemelik olmuş.
Cenap Güven kimdir?
1941 Gördes doğumlu, Manisa Lisesi ve İ.Ü Hukuk Fakültesi mezunu. Manisa Barosu’na bağlı olarak Gördes’te kırk yılı aşkın bir süre avukatlık yaptıktan sonra emekli oldu. 1960’lı yıllarda Akbaba, Zübük; sonrasında Bilanço, Düğüm, Velakin dergilerinde yazılar yazdı. Akşehir Nasreddin Hoca Gülmece Öyküsü yarışmalarında çeşitli ödüller aldı. 1990 yılında Salihli Belediyesi Oyun Yazma Yarışması’nda mansiyon alan Duruşma Başlıyor, Salihli Belediyesi Ödüllü Oyunlar Dizisinde kitap olarak yayımlandı. Cenap Güven, 1996 yılında “Bir Mahkeme Öyküsü” kitap/dosya ile Aziz Nesin Gülmece Öyküsü Yarışması’nda birinci oldu.
Hâlen www.gazetegordes.com isimli internet gazetesinde yazıyor.
Diğer kitap incelemeleri için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok