Uğultulu Tepeler – Emily Brontë

Yayınevi:

Yazan: Semanur Erkilet

Aşk sizce sadece sevmek midir? Yoksa intikam ve nefret dolu bir aşk da mümkün müdür? Emily Brontë, yazdığı tek romanı olan ve Can Yayınları etiketiyle yayımlanan Uğultulu Tepeler’de gotik ve romantik ögeleri birleştirerek birbirinden çok farklı iki ailenin aşkını ve trajedisini gözler önüne seriyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 9 Haziran 2023

Orjinal Adı: Wuthering Heights

Ülke: İngiltere

Türü: Kurgu, Roman

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: İngiliz klasiklerini ve Victoria dönemi romanlarını sevenler.

Sayfa Sayısı: 408 sayfa

Çevirmen: Naciye Akseki Öncül

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 12,5 x 19,5 cm

İnceleme

Victoria dönemi yazarlarından Emily Brontë, yazdığı tek roman olan Uğultulu Tepeler’i yayımladığında eleştirmenlerden “korkunç, inceliksiz, vahşet dolu” gibi yorumlar aldı. Çağın eleştirmenleri bu yorumları yaparken kendilerince haklıydılar çünkü diğer kitaplar dönem gereği bu denli gotik ve karanlık yazılmıyordu. 1847’de “Ellis Bell” mahlası ile yayımlanan roman, geçmişin aksine günümüzde artık İngiliz edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Uğultulu Tepeler, iki farklı aileyi ve aralarında nesiller boyu süren intikam serüvenini ele alıyor. Earnshaw ailesine Heathcliff adlı “şeytan yavrusu gibi kapkara” bir oğlan çocuğu geliyor ve evdeki tek erkek çocuk olan Hindley’i tahtından ediyor. Ancak Heathcliff ve evin kızı Catherine’in arasında bitmek bilmeyecek bir arkadaşlık başlıyor.

Gotik, romantik ögeler ve semboller romanı nasıl tamamlamış?

Romantizm, on dokuzuncu yüzyıl Avrupa’sını derinden etkileyen bir akımdı. Bu akımda duygular, hayal ürünleri ve doğa sevgisi bir eserin yaratılışında oldukça önemliydi. Bu bağlamda, gotik edebiyat da romantizmin bir kolu sayılabilir. Gotik eserlerde de doğanın etkileyici ve yıkıcı bir güç olduğunu, duygulara fazlasıyla önem verildiğini ve korku ögeleri olduğunu (hayaletler, doğaüstü güçler) görürüz.

Filolog, Yazar ve Çevirmen Mina Urgan’ın İngiliz Edebiyatı Tarihi adlı kitabında verdiği bilgilere göre gotik ve romantik ögeleri Uğultulu Tepeler ile şu şekilde bağdaştırabiliriz: Emily Brontë, kişiliği gereği içine kapanık ve evinden pek uzaklaşmayan bir kadındı. Onun için yaşadığı çevre olan Haworth’ün fundalıkları (the moors) yani doğa, yaşam kaynağı demekti. Öyle ki, İngiliz edebiyatının önemli bir yazarı olan Jane Austen’ı bile doğa tasviri yapmamasından dolayı eleştirmiş. Doğanın önemini en başta kitabın ve aynı zamanda Earnshaw malikânesinin ismi olan Wuthering Heights’ta (Uğultulu Tepeler) ve diğer isimlerde de görüyoruz. Linton ailesinin evi olan Thrushcross Grange sembolik bir anlama sahip: Thrush (ardıç kuşu), cross (haç), grange (ambar). Bu iki evin isimlerini karşılaştırdığımızda Linton’ları daha medeni ve bereketli, Earnshaw’ları ise daha vahşi ve verimsiz olarak yorumlayabiliriz. Ayrıca Heathcliff ismi ise iki kelimeden oluşuyor: Heath (fundalık) ve cliff (sarp kaya).

Karakterlerin yaşadıkları ortam gereği sert ve acımasız olması da doğanın yani gotik edebiyatın bir sonucu. Diğer bir ilginç nokta ise karakterlerimiz yine doğanın onları etkilemesinin sonucu olarak bütün dünyadan uzaklaşmış durumda. Roman boyunca o dönemin İngiltere’si hakkında hiçbir bilgi edinemiyoruz. Öte yandan hava koşullarının da etkisini görüyoruz. Bütün önemli olaylar fırtınalı ve yağmurlu bir havada meydana geliyor.

Kitaptaki duygular ve anlatım tekniği bize geçiyor mu?

Kitaptaki duygular, romantizm akımının gereği sanki yaşayan bizlermişçesine canlı ve yoğun. Heathcliff ve Catherine arasındaki aşkı, tutkuyu ve nefreti (evet, onların aşkında nefret de var) iliklerimize kadar hissediyoruz.

“Bu gözlere baktıkça, bu erimiş ellere dokundukça bağışlamak zor! Öp beni yine, gözlerini de gösterme! Bana yaptıklarını bağışlıyorum. Ben kendi katilimi seviyorum; ama seninkini, onu nasıl sevebilirim!”

Catherine’in Heathcliff’e olan sevgisini anlatışıysa bizleri derinden etkiliyor:

“Ruhlarımız neyden yapılmış olursa olsun, onunki ve benimki aynı!”

“On iki kadem derinliğe gömebilirler beni. Üstüme de kiliseyi yıkabilirler. Ama sen benimle olmadıkça huzura kavuşmam. Asla kavuşmam.”

Romanda aşktan başka bir de intikam ögesi var. Bu intikam ögesini güçlendiren en önemli özellik ise Heathcliff’in bir “Byronic hero” (adını şair Lord Byron’dan alan karakter türü) olması. Byronic karakter, yapısı gereği melankolik, sevdiğine çok bağlı, gururlu ve gerektiğinde intikam hırslısı olabilen romantizm akımına ait bir karakter. Heathcliff’te de bu özellikleri fazlasıyla görüyoruz. Heathcliff’i belki hâlihazırda içinde kötülük olduğu için, belki de yaşadığı hadiselerden dolayı kötü bir kişiliğe büründüğü için Byronic hero olarak algılıyoruz. Yaşananlar onu o kadar etkiliyor ki Earnshaw ailesi ve Linton ailesi arasında nesiller boyu sürecek bir intikam planını ilmek ilmek işlemeye başlıyor.

Bu ögelerden başka, Uğultulu Tepeler’de “frame narrative/story” olarak bilinen iç içe anlatım yani çerçeve hikâye tekniği uygulanmış. Birden fazla karakter anlatıcı konumunda ve karakterlerimizin bir nevi mürebbiyesi sayılabilecek olan Ellen Dean (Nelly) ise ana anlatıcı görevini üstleniyor. Bu teknik ile romanın akıcılığı artırılmış.

Sizler bu romanı okudunuz mu? Okuduysanız romanda bu ögeleri fark etmiş miydiniz? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Kaynakça:

  • Brontë, Emily. Uğultulu Tepeler. Çev. Naciye Akseki Öncül, Can Yayınları, 2020.
  • Greenblatt, Stephen, ve diğerleri, editör. “Emily Brontë.” The Norton Anthology of English Literature, 9th ed., vol. 2–E, Norton, W. W. and Company, Inc., 2012, s. 1328.
  • Urgan, Mina. İngiliz Edebiyatı Tarihi. Yapı Kredi Yayınları, 2019.

Emily Brontë kimdir?

İngiliz edebiyatının meşhur üç kız kardeşi olan Brontë kardeşlerden Emily Brontë, 30 Temmuz 1818’de dünyaya geldi. Kendi yazdığı üç mektup ve ablası Charlotte Brontë’nin aktardıkları haricinde kendisi hakkında bilgi edinemiyoruz. Yazdığı tek romanı dışında üç kardeşin bir arada yayımladığı bir de şiir kitabı var. 19 Aralık 1848’de tıpkı diğer kardeşleri gibi veremden hayatını kaybetti. Church Street, Haworth, Haworth, Keighley BD22 8DR, Birleşik Krallık adresinde yer alan evleri bugün “Brontë Parsonage Müzesi” olarak ziyarete açık.

Brontë kardeşler hakkında 2016’da BBC One tarafından yayımlanan To Walk Invisible: The Lives of the Brontë Sisters (Görünmeden Yürümek: Brontë Kardeşlerin Hayatı) adlı televizyon filmi ve Emily Brontë hakkında yönetmen Frances O’Connor tarafından yazılan ve yönetilen 2022 yapımı Emily adlı biyografik film de izlemeye değer.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Uğultulu Tepeler – Emily Brontë”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar