Cafe Fernando – Cenk Sönmezsoy
Yemek kitabından baş ucu kitabı olur mu demeyin. 16. baskısı çıkan Cafe Fernando -Bir pasta yaptım yanağını dayar uyursun kitabı tariflerin çıkış hikâyelerinin akıcı bir dille anlatıldığı, hayal kurduran görselleri, baskı kalitesi ve ferah sayfa düzeniyle okuru iyi hissettiren bir kitap.
Türü: Yemek
Okur Yaşı: Genel okur kitlesi
Hedef Kitle: Mutfakta kendini geliştirmek isteyen herkes
Sayfa Sayısı: 416 sayfa
İmla: ☺️
Ebat: 21,5 x 28,5 cm
İnceleme
Mutfakta zaman geçirmeyi ve kekler, pastalar kurabiyeler yemeyi ve/veya yapmayı seviyorsanız Cenk Sönmezsoy’un blogu Cafe Fernando ile yolunuz mutlaka kesişmiştir. Öğrencilik yıllarında ailesinden ve evinden uzak yaşadığı için yemek yapmayı kendi kendine öğrenen Sönmezsoy’un blog yazılarından seçilen tarifleri derlediği kitabı 2014 yılında Cafe Fernando – Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun adı ile basıldı. Gourmand Dünya Yemek Kitabı Ödülleri 2015’te “En İyi Blogger Kitabı” kategorisinde birinci seçildi. Cafe Fernando, daha sonra 2016 yılında son 20 yılın birincilerinin yarıştığı “Best Of The Best” ayağında “Dünyanın En İyi Yemek Kitabı” seçildi.
Kendi kategorisindeki en pahalı kitap olmasına rağmen ilk baskısı 15 bin adet satıldı, üç ay içinde üçüncü baskısı yapıldı. İngilizceye çevrilerek yurt dışında da yayımlanan kitabın geçtiğimiz yıl 16. baskısı (Mundi 3. Baskı) çıktı.
Yemek tarifleri neden başarılı?
Cafe Fernando, tarifleri “kulak memesi kıvamında yoğurun” gibi klişe tanımlarla anlatan ve bu yüzden bilmeyeni kaosa sürükleyen kitaplardan değil. Mutfak bilgisi hiç olmayan bir okuyucunun bile anlayabileceği şekilde en ince detayına kadar hem yazılı hem de görsel olarak anlatırken, mutfakta mahir olan bir okuyucuyu da hiç sıkmadan tarifleri uygulamaya çağırıyor. Tariflerin çıkış hikâyelerini, püf noktalarını, okurun kendi damak tadına göre nasıl şekillendirebileceğini anlatması ve bulunması zor olmayan malzemeler kullanmasıyla farklılaşıyor.
Sönmezsoy, tarifleri mükemmelleştirmek ve en doğru, anlaşılır şekilde aktarabilmek için sayısız defa denemiş. Tariflerin yapımı çok aşamalı ve zor görünse de “Tezgâhın üzerine yaklaşık 35 cm uzunluğunda 3 kat kâğıt mutfak havlusu serin ve balkabağı püresini kenarlardan dörder santim boşluk kalacak şekilde spatulayla üzerine yayın,”gibi okurun gözünde canlandırabileceği şekilde, çok ince detaylara kadar verilen ipuçları takip edildiğinde istenilen sonuca ulaşmak zor değil.
Yazarın Bookinton röportajını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Cenk Sönmezsoy Kimdir?
Bilkent Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduktan sonra San Francisco’ya yerleşen Cenk Sönmezsoy, burada hem eğitimine devam etti hem de farklı alanlarda çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra halkla ilişkiler, pazarlama ve reklamcılık sektörlerinde görev aldı. Bu arada 2005 yılında Cafe Fernando adlı yemek blogunu açtı.
Yurt içinde çok ilgi gören blog yurt dışı basında da pek çok kez yer aldı, onlarca ödül kazandı. Saveur dergisi Cafe Fernando’yu “Yılın En İyi Seyahat Blogu”, Times gazetesi de Dünyanın En İyi 50 Yemek Blogu’ndan biri seçti. Dolce&Gabbana için tasarladığı brownie tarifi yine Saveur dergisi tarafından “Yılın En İyi Özgün Tatlı Tarifi” seçildi.
Cenk Sönmezsoy fotoğrafçı ve yemek stilisti olarak çalışmaya devam ediyor.
Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok