Bilinmezlikle dolu olan şeylerin bulunması gerekir, bulmak da kaybolmayı gerektirir. Rebecca Solnit, Edgar Allen Poe’nun, şair John Keats’in, Walter Benjamin’in keşif, kaybolmak, hesap ve plan yapmak ya da belirsizlikle, macera duygusuyla ilgili düşünceleri arasında geziniyor.
Hayal gücümüz en çok çocukken gezindiğimizde gelişir, kendine güven ve yön bulabilmek de öyle… Keşif duygusunu tadan kaşifler de en çok kaybolanlardır çünkü orada daha önce kimse bulunmamıştır.
Virginia Woolf’un Deniz Feneri’ndeki yürümeyi anlatan pasajında; insanın odasındaki yalnızlığından başka zihinlere ulaşabileceğini, kaybolmanın coğrafi mesele olmadığını, yabancı ülkelere gidenlerin, kimliği çözülenlerin, uzağı sığınak olarak gördüğünü anlatır. Tıpkı Walden’da yaşayan Henry David Thoreau gibi Woolf’un kayboluşu da yalnızlıktandır.
Vahşi doğada insan, gezinen, kasabalarda ücraya çekilen insan tipolojisini yorumlar. Gözlemi şudur alışageldik şekilde tepki vermeyen, kedere ve acıya dayanamayan insan amaçsızca gezinir. İlk gençlik çağlarında Punk yaşamı ve kimi zararlı alışkanlıkları da olan Solnit, Budistlerin hiçlik duygusuna ulaşılamayacağını bilir ve Woolf’un bu yüzden kendini kaybettiğini söyler.
Otobiyografik ögelerden besleniyor
Denemenin bir yanı da otobiyografik olduğundan kendi aile fertlerinin yüzyıl başında fiziki kayboluşlarından, savaşlar, yerli kabileler arasındaki kaçırılma hikâyelerinden, yurtsuz bırakılma, dilini ve içine doğulan kültürü kaybetme ve yeniyi edinme olgularını anlatır. Mekân-manzara, mekân-bağlılık, özlem gibi duyguların kaynağına bizi götürür.
Rebeccca Solnit’in Kaybolma Kılavuzu yaratıcı düşünmeye açık, bağlantı kurmak açısından okuma geçmişi gerektiren, kolay okunurluk açısından ise kavramsal olarak alımlanması ortalama üstü bir kitap. Daha önce edebiyat düşünce dünyasında tartışılmamış ancak bahsedilen şair ve yazarların kişilikleri ve eserlerine yansıyan düşünceleri kavramsallaştırarak yolumuza fener tutuyor.
“Öyleyse ruh, ölümsüz olan ve her seferinde yeniden doğan ruh hem bu dünyada hem de aşağıdaki dünyada var olan her şeyi görmüştür. Dolayısıyla o ruhta her ikisinin bilgisi de vardır. Yapılan her araştırma, öğrenilen her şey onun için tekrardan ibarettir.”
—
Rebecca Solnit kimdir?
1961 Amerika doğumlu olan Rebecca Solnit, Kaliforniya Üniversitesini bitirdi. Çevre, mekân, politika, feminizm, sanat, kültürel tarih konularında yazıyor. Harper’s Magazine’de editörlük yaptı. Sindirella Özgürlük Kedisi, Yakındaki Uzak, Karanlıktaki Umut, Tüm Sorunların Anası adlı kitapları yazdı. Türkçe’ye dokuz kitabı çevrildi. Kitaplarındaki konuları zamansız kabul edilebilir. Kitapları sanat, psikoloji, felsefe seven okurlar tarafından okunabilir.
Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok