Sol Ayağım – Christy Brown

Yayınevi:

Yazan: Selin Caniklioğlu

İrlandalı yazar Christy Brown, karşılaşılan engellerin, zorlukların sevgi, inanç ve emekle aşılabileceğini anlattığı Sol Ayağım (My Left Foot, 1954) otobiyografisiyle büyük ses getirdi. Kitabın ardından ressam, şair ve yazar olarak tanınan Brown’un hayatını beyaz perdede Daniel Day-Lewis canlandırdı.  
Sitede Yayınlanma Tarihi: 20 Kasım 2023

Orjinal Adı: My Left Foot

Ülke: İrlanda

Türü: Otobiyografi

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Otobiyografi okumayı sevenler.

Sayfa Sayısı: 190 sayfa

Çevirmen: Filiz Kahraman

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 13,5×19,5 cm

İnceleme

Hayatınızda ilk mücadeleniz neydi hatırlıyor musunuz? Christy Brown’un ilk mücadelesi, annesinin de kendisinin de hayati riskinin olduğu doğumu esnasında oldu. Zorlu geçen doğumdan sonra Christy’ye 1932 yılında teşhis konulamadı. Günümüzde Christy Brown’un hastalığına tıp literatüründe “Serebral Palsi” halk dilinde ise “beyin felci” deniyor.

Doktor, Brown’a tam teşhis konulamadığından annesine ümit verici konuşmadı, onu zihinsel özürlü olarak tanımladı. Bilim insanları tarafından ümitsiz vaka olarak görülen bebeğin annesinin elinden ne gelebilirdi? İşte kitabın özünü de bu sorunun cevabı oluşturuyor. Anne sevgisinin, inancının, zihinsel engelli tanımını kabul etmeyip verdiği emeklerin Christy Brown’un hayatını nasıl dönüştürdüğünü bu kitapta buluyoruz.

Christy her ne kadar annesinin, diğer aile üyelerinin sevgisini ve sıcaklığını hissetse de diğer insanlardan farklı oluşu zaman zaman onu isyana, hüzne ve umutsuzluğa sürüklemiş. Yazar, bu farklılıkların onu durdurmaya yetmediğini, annesinden aldığı güçle insanlarla iletişim kurabilmek için bulduğu çözüm yollarını, azmini kitapta içtenlikle anlatmış.

Yalnızlığa göz kırpan en büyük engeli

Christy çocukluğunda ‘’Henry’’ adında el arabasına bindirilip kardeşleri ve arkadaşlarıyla gezip vakit geçiriyordu. Yaşıtları gibi özgürce koşamamak onda derin bir acı yaratmıştı. Yine de Christy’ye göre en büyük engeli bu değildi.

“Yaşlı Henry benim tahtımdı. Onun üzerinde diğerleriyle macerayı ve heyecanı tattım. Beni gittikleri her yere, her hafta sonu mahalle sinemasına bile götürüyorlardı.”

“Bütün mücadelem boyunca, diğer insanlarla iletişim kurma olayında konuşmak her zaman en büyük engelim olmuştur. Sakatlığımın bana en fazla acı veren yanını oluşturmuştur.”

“Yalnızdım, kendi dünyama hapsolmuştum, diğerleriyle iletişim kuramıyordum; varlığımı onların varlığından ayıran, beni onların hayatı ve faaliyetleri dışında tutan camdan bir duvar vardı sanki.

Duygu ve düşüncesini ifade edememek Christy’de hep kaçınılmaz bir yalnızlık hissi yaratmış. Peki, bu yalnızlık hissini yenmesine yol açacak mucize onu bekliyor muydu?

Sol ayağın ilk zaferi

Kitapta beni en etkileyen bölüm Christy ve annesinin beklentisinin, umudunun ve emeklerinin sol ayağın mucizevi hamlesiyle karşılık bulmasıydı.

“O gün her nasılsa sol ayağım, görünüşte kendi iradesiyle, kız kardeşimin eline uzanıp kaba bir biçimde ondan tebeşiri almıştı. Ayak parmaklarım arasında tebeşiri sıkıca tuttum ve bir dürtüyle hareket edip kara tahtanın üzerine sert bir karalama yaptım.”

Christy’nin zorlanmasına rağmen sol ayağı ile azimle yazdığı kelime okurları hem gururlandıracak hem de duygulandıracak.

“Ben telaşlanıp ayağımla onu dürtünceye dek, uzun süre sakin ve düşünceli bir şekilde kaldı. Döndü, ellerini üzerime koydu ve gülümsedi. Yazmayı öğrendiğim yeni kelime A-N-N-E’ydi.”

Hayalleri kucaklatan tedavi süreci

Christy’nin bebeklik ve çocukluk dönemlerinde hep ileriye adım atmasına teşvik eden, destekleyen hayatındaki en büyük şansı olan ailesi dışında bir kişi daha vardı. Bu kişi tedaviye başladığı dönemde tanıştığı Dr. Collins idi. Christy’nin hayatında büyük dönüm noktası yaratan klinik ve klinikten sonraki bölümleri okurken hayallerimize, emeklerimize, umudumuza hep ışık tutacak gerektiğinde yapıcı eleştiriler yapacak kişilerin önemini anlıyoruz.

“Klinikteki tecrübelerim ve bunların zihnimdeki etkileri birçok düşüncenin doğmasına sebep olmuştu. Sanki gözlerimin önünden bir perde kalkmış gibiydi, beni uzun zamanlar şaşırtan ve büyük acılar veren bir takım şeyler için en sonunda bir anahtar bulmuş gibiydim.”

Yeter ki dene!

Bu hayatta her birimizin apayrı bir yaşam öyküsü ve mücadele ettiği durumlar var. Bu yaşam mücadelesinde, kimi amaçlarını gerçekleştirmek için çözüm yolu bulmayı seçerken, kimi ise karşılaştığı zorluklara yenik düşüp iç çatışmalarıyla kalın duvarlar örüyor. Yahut öz güveni eksik olanlar amaçlarını gerçekleştirmek için ilk adımı bile atamadan kabuklarına çekiliyorlar. Bilim insanlarından, dâhilerden örnek vermek gerekirse ilk denemesinde hangisi başarılı olmuştu ki?

Her birimizin farklılıkları var. Önemli olan farklılıklarımızı sevgiyle kucaklayıp potansiyel yeteneklerimizi ortaya çıkarmak. Christy, Serebral Palsi’nin sebep olduğu dış görünüşündeki farklılıklarla hiçbir zaman barışamamış, aynalara küsmüş. Dış görünüşünden ötürü bazı insanlar tarafından dışlanmış fakat bu onun amacına ulaşmasına engel olamadı. İşte burada annesinin büyük etkisi olduğunu vurgulamak gerek. Oğlunun sağlık problemine içerlediğini belli etmeden, mecburiyetten değil sevgiyle onun ihtiyaçlarını karşılaması, çocuk ayrımı yapmaması, gelişimi için emek vermesi, Christy’i teşvik etmesi ona pes etmemeyi öğretmiş.

“Dâhi olmana gerek yok. Dene yeter. ”

Kitap, yazarın karşılaştığı fiziksel, maddi, manevi iç burkan zorluklara rağmen, kişisel gelişimini vurgulayan sade, akıcı bir dile sahip. Okurun motivasyonunu yükseltiyor ve teşvik ediyor.

Christy Brown’un Her Gün Hüzün adlı bir romanı da var ve o da okunmaya değer!

Christy Brown Kimdir?

Christy Brown, 5 Haziran 1932 yılında Dublin’de doğdu. Fakir bir Katolik ailenin hayatta kalan on üç çocuğundan onuncusuydu. Brown, Serebral Palsi hastasıydı ve sol ayağı dışında hiçbir uzvunu kontrol edemiyordu. Onu bir kuruma vermeyi reddeden annesinin emekleri sayesinde sol ayağıyla resim yapmasını, yazmasını, daktilo kullanmasını öğrendi.

Fizyoterapi tedavi süreci 18 yaşındayken başladı. Brown’un, doktoru ve öğretmeni de başarısında büyük rol oynadı. 7 Eylül 1981 yılında hayata veda etti.  Brown sol ayağı ile iki kitap yazdı: Sol Ayağım (My Left Foot,1954), Her Gün Hüzün. Şiirleri: 1973 Background Music:Poems, 1976 A Shadow On Summer, 1976 Wild Grow The Lilies, 1978 Of Snails And Skylarks.

Brown’un hayatı beyaz perdeye de aktarıldı. En iyi film dâhil olmak üzere 5 dalda Oscar’a aday gösterilmiş olan 1989 yapımı Sol Ayağım: Christy Brown Öyküsü (My Left Foot: The Story Of Christy Brown) filminde Christy Brown’u Daniel Day-Lewis canlandırdı.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Sol Ayağım – Christy Brown”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir