Kitap okumayı tutkuyla sevmesinin yanı sıra bilgi birikimini yazıya dönüştürebilen bir entelektüel olan Mustafa Kemal Atatürk yaşamının son günlerine kadar araştırmaktan, öğrenmekten, öğretmekten ve yazmaktan hiç vazgeçmedi. Aramızdan “fiziken” ayrılışının 84. yılında kendisini özlem ve minnet duygularıyla anarken, güncelliğini kaybetmeyen ve yolumuzu aydınlatmaya devam eden düşüncelerinin ürünü olan kitaplarını bir araya getirdik. İşte Atatürk’ün yazdığı kitaplar…
57 senelik bir ömrün çoğunu askerî okullarda, cephelerde geçiren, bir ulusun sorumluluğunu omzunda taşıyarak yeni baştan bir ülke inşa eden ve tüm bunları yaparken binlerce kitap okuyan insandır Mustafa Kemal Atatürk. Okuduğu kitap sayısı resmî olarak kayıtlarda 3.997 olarak görünse de kayda geçmeyen ve not alarak üzerinde çalıştığı bir o kadar daha kitabı olduğu bilinir.
Afet İnan, “Atatürk’ün entelektüel bir hayatı daima mevcut olmuştur. Zevk için okumuş, bilgi edinmek için okumuş ve nihayet siyasi nutuklarına ve yazılarına kaynak olması için okumuştur,” diye bahseder.
Atatürk de şöyle anlatır kitaplarla olan ilişkisini:
“Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.”
Sadece bir eylem adamı değil, aynı zamanda fikir adamıdır. Fikirlerini çok okuyarak ve araştırarak doğrular, pekiştirir sonra eyleme geçer. Namık Kemal, Tevfik Fikret’in şiirlerini; Voltaire, Rousseau, Montesquieu gibi düşünürlerin kitaplarını okuduğu lise yıllarında tuttuğu günlükleri ile başlar yazmaya.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Yazdığı Kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk askerlik ve devlet adamlığında gösterdiği başarıyı hayatının farklı dönemlerinde kaleme aldığı ikisi çeviri olmak üzere 14 kitabında da gösterir. Günümüze kadar ışık tutabilecek nitelikteki bu eserlerine yazıldıkları tarihe göre kronolojik sırasıyla birlikte göz atalım:
Atatürk’ün Almancadan Çevirisini Yaptığı İlk Kitap:
Takımın Muharebe Talimi (1908)
Kurmay Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal, Selanik 3. Ordu Karargahı’nda görevli olduğu dönemde Berlin Askerî Üniversitesi eski müdürlerinden General Litzmann’ın Seferber Mevcudunda Takım, Bölük ve Taburun Muharebe Talimleri adlı eserinin ilk bölümünün Almancadan Osmanlı Türkçesine çevirisini yapar. Kitap 1908 yılında Selanik Asır Matbaasında basılır. Kitabın ön sözünde eserin Türkçeye çevrilmesine duyulan ihtiyaç ve bundan sağlanacak faydaları açıklar, örnekler verir.
Kitabın Latin harfleriyle ilk baskısı Türkiye İş Bankası tarafından Atatürk ve Devrim Serisi’nin 8 numaralı yayını olarak ve Atatürk’ün Askerliğe Dair Eserleri adı altında 1959 yılında yayımlanır.
Atatürk’ün Nutuk’ta da Söz Ettiği Eser:
Cumalı Ordugâhı, Süvari, Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları (1909)
1909 yılı yazında, Osmanlı ordusu hizmetinde bulunan Alman Mareşali Von Der Goltz, Makedonya’daki Türk ordusuna garnizon tatbikatı yaptırmak üzere Selanik’e gelecektir. Bu tatbikata hazırlık olması amacıyla 29 Ağustos-8 Eylül 1909 tarihleri arasında Cumalı Ordugâhı’nda yapılan süvari tugayı eğitim ve manevralarına katılan Kurmay Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal’in tatbikat sırasında yazdığı gözlemleri, komutanların yaptıkları eleştirileri, taktikleri içeren 39 sayfa metin ve 7 adet krokiden oluşan notlar Selanik’te 1909’da matbaa harfleriyle basılır.
Mustafa Kemal kitabın ön sözünde şöyle der: “Cumalı Ordugâhı, özlemini çektiğimiz askerlik hayatının başlangıcı gibi anlaşılabileceğinden; orada geçirdiğim on günlük hayatın hatırası olmak üzere tuttuğum bazı notları silah arkadaşlarıma hediye etmek istedim. Asker hediyesinin değeri asker olanlarca bilinir.”
Birinci Ta’biye Meselesinin Halli (Birinci Taktik Meselesinin Çözümü) (1911)
8 Şubat 1911’de Birinci Şube Müdürü Albay Pertev Bey’e hazırlatılan sorulardan oluşan Birinci Ta’biye Meselesi (Birinci Taktik Meselesi) adlı yazıya 3 Haziran 1911’de, 5’inci Kolordu Komutanlığı’nda görevli Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal’in verdiği cevapları içerir. Kitap, Birinci Ta’biye Meselesinin Halli İçin Notlar” ve “Erkân-ı Harbiyye-i Umûmiyye Birinci Şu’besi tarafından Birinci Ta’biye Mes’elesi Olarak gönderilen “Mes’elenin Sûret-i Hallidir” adlı başlıklardan ibarettir.
Bölüğün Muharebe Talimi (Bölüğün Muharebe Eğitimi) (1912)
Alman General Litzmann tarafından yazılan ”Bölük Muharebe Eğitimi” adlı eseri Kurmay Önyüzbaşı Mustafa Kemal tarafından Almanca’dan Osmanlı yazı diline çevrilir. Küçük askeri grupların sevk ve idaresi, meskûn yerlerde muharebe, savunma ve taarruz konularını kapsar.
1912’de basılan eserin Prof. Dr. Afet İnan tarafından yapılan çevririsi 1959 yılında Türkiye İş Bankası tarafından Atatürk’ün Askerliğe Dair Eserleri adıyla yayımlanır.
Cephede Okul Defterine Yazılan Anılar:
Anafartalar Muharebatına Ait Tarihçe (1915)
Arıburnu Muharebeleri Raporu (1915)
Mustafa Kemal, Çanakkale’deki muharebelerin tarihini, Arıburnu Muharebeleri Raporu ve Anafartalar Muharebatına Ait Tarihçe adlı iki önemli eseri ile 1918’de Ruşen Eşref ile yaptığı mülakatta anlatmış. Anlatımında her konu ve olayı, belgeye dayandırmış, harekâtla ilgili önemli pek çok emir-rapor belgeleri vermiş.
Hatıratın ilk kısmı 10 Ağustos 1915 Conkbayırı taarruzu ile sona erer. İkinci kısım “3 Ağustos Muharebesi” ile başlar ve Mustafa Kemal’in hastalanarak Anafartalar Grubu Kumandanlığını Mirliva Fevzi Paşa [Çakmak]’a bıraktığı 10 Aralık 1915 tarihine kadar devam eder.
19. Tümen Kumandanlığına görevlendirildikten sonra yazdığı raporda Çanakkale Zaferi’nin kazanılmasında önemli bir yeri olan Arıburnu bölgesinde gerçekleştirilen 25 Nisan 1915 – 9 Ağustos 1915 tarihleri arasındaki gelişmeleri içerir. Rapor, Mustafa Kemal’in 19. Tümen Komutanlığında görevli bulunduğu dönemde, Arıburnu’nda ilk çıkarma günü olan 25 Nisan 1915’ten, Anafartalar Grup Komutanı olarak atandığı 8-9 Ağustos 1915 tarihine kadar yaşanan olayların konu edildiği günlük raporlardan oluşur. Bu rapor, Osmanlı Harp Tarihi Şubesi’nin kendisinden hatıralarını yazmasını istemesi üzerine ortaya çıkmış önemli bir tarihî belgedir.
Mustafa Kemal’in kaleme aldığı anılarının 2 Haziran 1915 tarihinde zamana kadar olan kısım Atatürk’ün anlatımıyla Ruşen Eşref (Ünaydın) tarafından 1918 başlarında Yeni Mecmua’nın fevkalade nüshasında yayınlanır.
Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu Genel Sekreteri Dr. Reşit Galip’e okunmak üzere verilen bu notların 1937 sonlarında yayımlanması istenir ancak istenen süre içinde yayıma hazırlanamaz. Eser ilk defa 1943’te Cumhuriyetin 20. Yıl dönümünde, “Belleten Dergisi” nin 28. özel sayısında yayımlanır. İkinci baskı Sel Yayınları, üçüncü baskı Türk Tarih Kurumu Yeni Çağ Kolu tarafından yapılır. Eserin Türk Tarih Kurumu Yayınları basımında kişi ve yer adları indeksi ile küçük bir sözlük, Arıburnu – Anafartalar bölgesinin haritası ve Arıburnu – Anafartalar muharebelerine ait birkaç resim eklenmiştir.
Doğu Cephesi Ateşi Altında Yazılan Anılar Kitabı:
Hatıra Notları (1916)
1916 yılında Doğu Cephesinde 16. Kolordu Komutanı olarak görev yapan Mustafa Kemal’in daha sonra genişletmek üzere aldığı notlardan oluşur.7 Kasım 1916’da başlayan notlar 25 Aralık 1916 tarihli yarım bir bölümle biter.
Ta’biye Mes’elesinin Halli ve Emirlerin Sûret-i Tahrîrine Dâir Ba’zı Nasâyih (Taktik Meselesinin Çözümü ve Emirlerin Yazılmasına İlişkin Öğütler) (1916)
16. Kolordu Kumandanı Mustafa Kemal Birinci Dünya Savaşı’ndaki en önemli cephelerinden birisi olan Çanakkale Muharebelerinde edindiği tecrübeler ışığında, taktik meselesinin çözümü ve emirlerin yazılmasına ilişkin önemli noktaları bu eserinde anlatır.
Taktik meselesini çözerken nasıl bir yöntem izleneceği, hangi noktaların göz önünde tutulması ve emir verilirken nelere dikkat edilmesi, emrin ne gibi özelliklere sahip olması gerektiği gibi günümüzde de geçerliliğini koruyan konularda çok önemli bilgiler verir.
1916 yılında Edirne Sanayi Mektebi Matbaasında basılan, yedi sayfadan oluşan eser Genelkurmay ATASE Başkanlığınca Mustafa Kemal Tabiye Meselesinin Hâlli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Taktik Meselesinin Çözümü ve Emirlerin Yazılmasına Dair Öğütleri adları altında iki ayrı kitap hâlinde 1990 yılında Ankara’da Türkçeye çevrilerek basılır.
Atatürk’ün Yasaklanan Kitabı:
Zâbit ve Kumandan ile Hasb-i Hal (Subay ve Komutan ile Sohbet) (1918)
Kurmay Yarbay Mustafa Kemal’in Sofya Askeri Ateşemiliteri görevinde olduğu dönemde mahalle, okul, meslek ve silah arkadaşı Nuri Conker ”Zabit ve Kumandan” adlı askerî bir kitap yazar. Balkan ve Trablusgarp savaşlarından ağır bir yenilgi ile çıkan ve parçalanmakta olan İmparatorluğun kaybettiği savaşlarda ordunun yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini dile getirir.
Mustafa Kemal de arkadaşının kitabıyla ilgili değerlendirmelerini yazar. Trablusgarp ve Balkan savaşlarında yaşadıklarından, Selanik’in savaşılmadan teslim edilmesine duyduğu öfkeden bahseder. Bir subayda bulunması gereken nitelikleri anlatır. Ordudaki aksaklıkları hataları ve bunlar için sunduğu çözüm yollarını anlatır. Savaşların kaybedilmesini bu aksaklıklara ve hatalara bağlar. 1918’de Zabit ve Kumandan ile Hasbihal adı ile yayımlar.
Ne var ki kitabın basımından altı ay kadar sonra da Anadolu’ya geçer, İstanbul ile arasındaki bağları kopartır. Buna karşılık Damat Ferit Hükümeti de kitabı toplattırarak imha eder.
Zabit ve Kumandan ile Hasbihal ilk baskısından 38 yıl sonra, 1956’da Hasan Âli Yücel tarafından İş Bankası Kültür Yayınlarının ilk kitabı olarak yayımlanır.
Atatürk’ün Unutamadığı Karlovy Vary Hatıraları:
Karlsbad’da Geçen Günlerim (1918)
Şiddetli böbrek ağrısı yaşayan tedavi olmak amacıyla bugünkü adı Karlovy Vary olan Karlsbard’a gider. 1918 yılının temmuz ayını kapsayan günlük hatıra defterleri, Mustafa Kemal’in “Karlsbad’da Geçen Günlerim” başlığı altında altı deftere yazdığı hatıralarıdır, yalnız 6. defter Karlsbad’dan Viyana’ya geldiği gün bir sayfa olarak yazılmış, diğer sayfalar boş kalmıştır. Eski harflerle yazılmış bu beş defterde has isimler ve bazı deyimler Fransızca olarak kaydedilmiştir. İki günlük yazılar da tamamen Fransızcadır.
1931 yılındaki tarih çalışmaları esnasında Çankaya’daki eski köşkün kütüphanesinde bu defterleri bulan Prof. Dr. Afet İnan hatıratı Karlsbad’da Geçen Günlerim adıyla yayımlanmak üzere hazırlıklara başlar.
Mustafa Kemal hatıratında Karlsbad’da geçen günlerini, o günlerde bazı toplumsal meselelere bakışını, okuduğu kitapları, çalkantılı döneme ait gözlemlerini anlatır.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, Bir Ay Süren Batı Anadolu Gezisi Tutanakları:
Eskişehir-İzmit Konuşmaları 1923
Gazi’nin 14 Ocak 1923’te başlayan yurt gezisinin ilk durağı Eskişehir son durağı ise 17 Şubat 1923’teki İzmir İktisat Kongresi olur. Gezi boyunca yaptığı konuşmalarında, basın toplantılarında Türkiye’nin geleceği ile ilgili çok önemli ipuçları verir. Konuşma tutanakları ve ek notları toplanarak Eskişehir-İzmit Konuşmaları 1923 olarak yayımlanır.
Atatürk’ün Yazdığı En Ünlü Eser: Nutuk
Nutuk; Mustafa Kemal Atatürk’ün, kendisinin ve silah arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı yıllarında yaptıkları mücadeleleri, devletin kuruluşu için yapılan faaliyetleri ve kuruluş felsefesini yani çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne giden “uzun ince yolu”, 15-20 Ekim 1927’de, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın İkinci Büyük Kurultayı’nda bütün dünyaya hitaben anlattığı konuşmanın tamamına verilen isimdir.
1928 yılında yapılan ilk baskı Nutuk’un birinci cildi 192.240 sözcükten oluşan bir metni içerir. 16 punto Arap harfleri ile 534 sayfadır. Belgeleri içeren ikinci cilt ise 344 sayfa, belge sayısı 308’dir.
Nutuk hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayarak daha önce yayımladığımız dosyayı okuyabilirsiniz.
Vatandaş İçin Medeni Bilgiler: (Prof. Dr. Afet İnan adıyla yayımlandı) 1930
Cumhuriyet ilan edilmiş ulus, devlet, anayasa kavramlarının yeniden tanımlandığı döneme girilmiştir. Halkın aydınlanması ve özgürlüğüne, haklarına, demokrasiye sahip çıkabilmesi için bilinçlenmesi gerekir. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk.
Hem bunları sağlamak daha önemlisi de yeni rejime uyum sağlayacak genç neslin eğitiminde de kullanılmak üzere iki ciltlik bir kitap yazılmasını ister
Vatandaş İçin Medeni Bilgiler, Prof. Dr. Afet İnan’ın imzasıyla çıkmış olmasına rağmen, kitabın orijinal metinlerinin sahibi Atatürk’tür. Bu konuyu Prof. Dr. Afet İnan şöyle açıklar:
“Bu kitaplar benim ismimle çıkmış olmasına rağmen, Atatürk’ün fikirleri ve telkinlerinden mülhem olduğunu ve üslubunu tamamen kendisine ait olduğunu tarihi hakikatleri belirtmek bakımından bana düşen bir ödev telakki ediyorum.”
Kitabın Bookinton incelemesi için buraya tıklayabilirsiniz.
Atatürk’ün Unutulan Kitabı: Güneş-Dil Teorisi (1935)
1930’da Türkçenin yabancı dillerin etkisinden kurtarılması ve yabancılaşmanın ortadan kaldırılması çalışmaları başlatılır. Arapça ve Farsçanın yoğun etkisindeki Türkçede yabancılaşma oranı yüzde 80 düzeyindedir. 1932’de “Türk Dil Tetkik Cemiyeti” daha sonra “Türk Dili Araştırma Kurumu” sonrasında ise “Türk Dil Kurumu” kurulur.
1935”te Viyanalı Doktor Phill H. Kvergiç’in, 41 sayfalık “Türk Dillerinin Psikolojisi” araştırmasını okuyan Atatürk, bu çalışmanın incelenmesi ve değerlendirilmesini ister. Naim Nazım, Hasan Reşit ve Abdülkadir İnan’dan oluşan dil bilimcileri “Türk Dillerinin Psikolojisi” çalışmasından “Güneş Dil Teorisi” oluştururlar. Bu teoriye göre insanlığın konuşmaya başladığı en eski dil ve bütün dillerin anası Türkçedir.
“Güneş Dil Teorisi” sağlam bir temele dayanmıyordu. Bu nedenle de olsa karşı koyanlarca “safsata, gerçekten yoksun” bir görüş olduğu ileri sürülür. Temeline inilemeyen teori kabul görmez ve zamanla unutulur.
Güneş-Dil Teorisi kitabı, Atatürk’ün 2 Kasım-7 Aralık 1935 tarihleri arasında Ulus gazetesinde isimsiz olarak çıkan Güneş-Dil Teorisi’ne ilişkin makalelerini içerir.
Atatürk’ün Matematiği Sevdiren Kitabı:
Geometri (1937)
Arapça ve Farsça terimlerle dolu ders kitaplarının öğrenimi zorlaştırdığına inanan Atatürk, III. Türk Dil Kurultayından hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında matematik ders kitabı yazar: Geometri.
Üç bölümden oluşan kitap cisimlerde var olan üç boyutun açıklanması ile başlar. Sonunda yer alan “Atatürk’ün geometri kitabında kullandığı ve tanımladığı terimler” başlığı altında bir dizin verilmiştir. Kitabın ilk baskısı Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1937 yılında Devlet Basımevinde yapılır.
Atatürk’ün bu kitapla Türkçe’mize kazandırdığı geometri terimleri neler mi?
Açı, açıortay, alan, artı, beşgen, boyut, bölü, çap, çarpı, çekül, çember, dış ters açı, dikey, dörtgen, düşey, düzey, eğik, eksi, eşit, eşkenar, gerekçe, iç ters açı, ikizkenar, kesit, konum, köşegen, oran, orantı, paralelkenar, taban, teğet, toplam, türev, uzam, uzay, üçgen, varsayı, yamuk, yatay, yöndeş.
Kaynaklar:
- Mustafa Kemal Atatürk’ün Karslbad Hatıraları – Ayşe Afetinan
- Yazdığı Eserlerle Atatürk’ü Tanımak ve Anlamak
- Atatürk’ün Yazdığı Eserlerin İsimleri
- Bölüğün Muhabere Eğitimi
- Mustafa Kemal Atatürk’ün Karlsbad Hatıraları
Diğer dosya konularını okumak için tıklayın.
Fatma Doğru
Günün anlam ve önemi tam da bu sayfanın içeriğine göre olmuş.Çok etkileyici bir çalışma, emeğinize sağlık.
alay4d
Wow Thanks for this thread i find it hard to discover smart information and facts out there when it comes to this subject matter thank for the write-up site