2007 sonunda tam da kurgu dışı kitapların yükselişe geçtiği dönemde Murat Arayıcı, Sena Uzunoğlu ve Emre Tufan Emekli tarafından kurulan Domingo Yayınları, kurgu dışı sevenler için tam bir mabet sayılır. 2010’dan beri kurgu ve çocuk kitaplarında da iddialılar.
Domingo Yayınları’nın sitesine girince çıkamadığımı itiraf etmeliyim. “Oooo bu çok güzelmiş, bu da, bu da…” derken hangi birini alacağımı, okuyacağımı şaşırıyorum. Domingo nasıl bu kadar başarılı kitap seçimleri yapıyor diye çok merak ettim ve kurucularından Murat Arayıcı’ya yeni çıkaracakları kitapları, e-kitap ve sesli kitap maceralarını ve dahi yayıncılığın engebeli yollarında yönlerini nasıl bulduklarını sordum, Murat Bey de samimiyetle yanıtladı.
Domingo hem kurgu hem kurgu dışı hem çocuk kitapları yayımlıyor. Bu serüvene ne zaman ve neden başladınız?
Domingo 2007 sonunda, öncesinde Doğuş Dergi Grubu’nda birlikte çalışmış üç arkadaş, ben, Sena Uzunoğlu ve Emre Tufan Emekli, tarafından kuruldu. Ben Doğuş’tan ayrılmıştım, kendi işimi yapmak istiyordum, şöyle yapsak böyle yapsak türünden fikir, yol yordam biriktirdiğimiz şey de yayıncılıktı. Böylece çıktık yola. İlk iki kitabımız, Uzay: İlk 50 Yılve Sanatla 365 Gün Ocak 2008’de yayımlandı. Başlarken sadece kurgu dışı basarız diye düşünüyorduk ama yayın kataloğumuza 2010’dan itibaren kurguyu, daha sonrasında ise çocuk kitaplarını ekledik.
Kitap seçimlerini nasıl yapıyorsunuz?
Yeni kitaplara dair bilgi pek çok yerden akıyor: fuarlar, tanıtım gönderileri, yurt dışı kitapçı ziyaretleri, ajans toplantıları, takip ettiğimiz bloglar, sosyal medya… Sonuç olarak havuzumuza her ay çok sayıda yeni eser düşüyor. İlgilendiğimiz türlere, konulara göre bunların büyük kısmını eledikten sonra kalanları okuyoruz. Seversek, yeni bir söz söylediğini düşünürsek –ve dükkânı batırmayacağına kaniysek– haklarını almak için teklif veriyoruz.
Kâğıt sıkıntısı, Türk lirasının değer kaybı ve yaşadığımız ekonomik zorluklarla bir yayınevi olarak nasıl başa çıkıyorsunuz? Bu süreç yayın planınızı nasıl etkiledi?
Gerek kâğıt ve lojistik sıkıntısı ve bundan sebep kâğıdın uluslararası piyasada fiyatının artması gerekse Türk lirasının değer kaybı, üretim girdileri çok büyük oranda dövize bağlı olan yayıncılık sektörünü çok kötü etkiledi. Nihayetinde biz de diğer tüm yayıncılar gibi maliyet artışını kısmen de olsa fiyatlarımıza yansıttık lakin buna rağmen geçmişe oranla çok daha düşük kârlılıkla çalışıyoruz. Bu da yayıncılığı eskiye kıyasla daha kırılgan bir sektör haline getiriyor.
Yeni eser alımı açısından, normal koşullarda teklif vereceğimiz kimi kitapları -özellikle maliyetleri uçuk boyutlarda artan çocuk kitapları kategorisinde- bu dönemde üretim maliyetlerinden dolayı es geçtik. Bir diğer zorluk da yurt dışındaki telif sahiplerine teklif verdiğimiz kitapları neden bu kadar ucuz sattığımızı anlatmak. Zira onların gözünden, yani döviz üzerinden bakarsak Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında kitabın en ucuza satıldığı birkaç ülkeden birine dönüştü. Ve kimi zaman bu durum yurt dışından yeni kitap hakkı almamızı güçleştiren bir etken olarak karşımıza çıkıyor.
2022’de raflarda hangi kitaplarınızı göreceğiz?
Bu ay Matt Haig kataloğuna İnsanlar eklendi. Önümüzdeki ay ise bizi çok heyecanlandıran, pandemi döneminde basımını ertelediğimiz iki kitap geliyor: Maggie O’Farrell’dan Hamnet (Kıvanç Güney çevirisiyle) ve Merlin Sheldrake’ten Entangled Life (Şiirsel Taş çevirisiyle). Yaza doğru ise Tavan Arasındaki Buda ile ülkemizde önemli bir okur kitlesi edinen Julie Otsuka’nın yeni romanı The Swimmers, Duygu Akın’ın çevirisiyle gelecek. Çocuk tarafında bugünlerde çıkardığımız, Newbery ödüllü yazar Amy Timberlake ve Caldecott Ödüllü çizer Jon Klassen’ın ortak kaleme aldığı ve Cenk Pamay’ın çevirisini yaptığı Kokarca ile Porsuk için heyecanlıyız. Benim kişisel favorim ise Mike Barfield’ın çizgi roman formatında, pandadan mantara, insan kalbinden gökkuşağına hemen her şeyin bir gününü anlattığı, 2021 Blue Peter Kitap Ödülü kazananı, A Day in the Life of a Poo, a Gnu and You (Selan Ak’ın çevirisiyle).
En çok talep gören, sevilen kitaplarınız hangileri oldu?
Bir çırpıda aklıma gelenler Çoluk Çocuk, Steve Jobs biyografisi, Tam Benim Tipim, Tavan Arasındaki Buda, Incognito-Beynin Gizli Hayatı, Olağan Psikopatlar, Mikrobiyota, Arzunun Botaniği, Gen, Güzellik Bir Yaradır, Gece Yarısı Kütüphanesi. Çocuk tarafında ise Atlas, İnsan Vücudu Tiyatrosu, Senin Seçimin serisi, Komik Hayvan İsimleri Bakanlığı, Sihirci Çırağı, Kâşif ve Dahiler Sınıfı serisini sayabilirim.
Kurgu dışı okumayı sevenlerin beğenisini kazanan kitaplar seçiyorsunuz. Kurgu dışı yayıncılığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Son dönemlerde kurgu dışı kitap sayısı artıyor mu? Sizce bu alanın önü açık mı?
Kurgu dışı, özellikle popüler bilim yazımı 2000’li yıllardan itibaren bütün dünyada ciddi bir yükselişe geçti ve çok iyi kaleme alınmış eserler çıktı. Domingo’nun büyük şansı, kuruluşunun bu döneme denk gelmiş olması. Bu kitaplar iyi çevirilerle Türkçeye kazandırılınca bilim kitaplarının anlaşılmaz ya da yorucu olduğunu varsayagelmiş okurun gardı biraz olsun düştü ve pek çok yayınevi bu alanda iyi satan kitaplar çıkarmayı başardı. Kişisel fikrim bugünlerde yeni bir söz söyleyen, bambaşka bir perspektif açan popüler bilimlerin sayısında azalma olduğu yönünde ama insanın merak duygusu baki olduğu sürece kurgu dışı yazımın ağırlığı devam edecektir.
E-kitap ve sesli kitap olarak da planlarınızı öğrenebilir miyim? Hangi platformlarda varsınız ve yakın zamanda bu platformlarda yayımlanacak kitaplarınız neler? Hangilerine Storytel’den ulaşılabiliyor?
Storytel’de şimdilik yedi kitabımız var ama artırmak niyetindeyiz. Özellikle Gece Yarısı Kütüphanesi ve Incognito’nun bu platformdaki başarısı bizi daha da heveslendirdi. Özellikle çocuk kataloğumuzdan bir şeyler eklemek istiyoruz. E-kitap ise bizim açımızdan hayal kırıklığı. E-kitap formatında sunduğumuz kitaplarımız var ama satış adetleri oldukça küçük. Bu alana yeni bir heyecan getirecek kuvvetli bir satış platformu girmediği sürece e-kitap konusunda çok da ümitli değiliz.
Diğer Yayınevi Mutfağı içerikleri için tıklayın.