Kinyas ve Kayra – Hakan Günday

Yayınevi:

Yazan: Kadriye Gün

Webmaster

Hakan Günday’ın Doğan Kitap’tan çıkan ve yeraltı edebiyatına örnek gösterilen ilk romanı Kinyas ve Kayra, birbirine karanlık zihinlerinden bağlanan iki gencin Afrika, ABD ve Türkiye üçgeninde geçen hikâyesini anlatıyor. Bir nefeste okuyamayacağınız, bazı sayfalarını dönüp ikinci kez okuma ihtiyacı duyacağınız bu roman, Günday’ın genç yaşında nasıl bu kadar güçlü bir anlatıma sahip olduğuna dair soruları da barındırıyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 14 Temmuz 2022

Ülke: Türkiye

Türü: Roman

Okur Yaşı: Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Yeraltı Edebiyatı Sevenler

Sayfa Sayısı: 533 Sayfa

Ebat: 19,5 X 13.5 cm

Kategoriler:

İnceleme

“Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. Sağ omzumda kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altına aynı kelebeğin bir Japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. Sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. Bileklerimdeki otuz dört dikiş. Medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. Ve sırtımı kaplayan, Tanrı’nın yüzü. Bilmiyorum… Hızlı yaşadım. Ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! Ancak hayattayım.

Kayra, bir gün bana ‘Mutsuzluğuna hiçbir çare aramıyorsun,’ demişti.”

Böyle yazıyordu, kitabın sayfalarının arasından alınarak eklenen arka kapağında. Ve ben çoktan zihnimde oluşan bir sürü soruyla kitabı okumaya başladım. Sanırım kitabı bana tavsiye ettikleri vakit ondan bu denli etkileneceğimi düşünmemiştim. Yanılmışım. Kitabı baştan sona iki kez okudum, sayfaların her birini defalarca… Çok sordum kendime beni en çok etkileyen ne oldu diye. Kitabın arkasında okuduğum ve hemen içine düştüğüm o dip hikâye mi? Yoksa her bir sayfasında şaşırarak tanıştığım, büyük özenle oluşturulmuş o iki karakter mi? Ya da her okuduğum bölümde sayfaları kapatıp düşünmemi, sorgulamamı sağlayan o anlar mı?

Kitap, Kinyas, Kayra ve Hayat, Kayra’nın Yolu ve Kinyas’ın Yolu adında üç bölümden oluşuyor. İçinde bol miktarda şiddet, nefret, argo ve cinsellik barındıran bu kitabı okurken bunalabilir ve tek nefeste okuyamayabilirsiniz. Çünkü kitapta insanların normal hayatlarında duymak bile istemeyeceği birçok olay geçiyor. Yazarın müthiş bir anlatım dili var. Bence kocaman cümlelerden oluşan upuzun bir roman. Bu yüzden kafanız doluyken okumak oldukça zor.

Okurken bazen Kinyas’a, bazen Kayra’ya hak vereceğinizi bazen de ikisini birden eleştireceğinizi düşünüyorum. Birçok kişi Günday’ın kaleminin gelişim evrelerini bu kitapta hissettiğini söylese de ben aynı hisse kapılmadım. En başından sonuna kadar aynı keyfi alarak okuduğum, hatta hikâyenin nereye gideceğini çok merak etsem de bitmemesini istediğim bir kitap oldu.

Kitap beş yüz küsur sayfa olmasına rağmen çok daha uzun hissediliyor, yazı puntosu biraz küçük. Birkaç kez değiştirilmiş kapak tasarımları arasında en çok görselini paylaştığım kapağı beğendiğimi de ayrıca belirtmek isterim. 🙂

Kinyas ve Kayra’da bizi ne bekliyor?

Kinyas ve Kayra aile ilişkilerinde problem yaşamamış, üniversitelerin iyi bölümlerinde okumaya başlamış ancak seçimleri doğrultusunda her şeyi bir kenara bırakıp, toplumu, aile yapısını, düzeni, medeniyeti eleştirerek kendilerine bambaşka bir hayat kurmak isteyen iki gençtir. Onlar için tek gerçek ölümdür ve ölüme karşı duydukları korku, onları bu kuvvetli duygunun üzerine gitmelerine ve zamanla bunu bir oyun hâline dönüştürmelerine sebep olur.

Doğumlarından itibaren sahip oldukları her şeyi hatta isimlerini bile bir kenara bırakıp bambaşka bir hayatın var olabileceğini düşünmeye başlarlar ve bunu yaşamak için Afrika’dan Amerika’ya dolaşırlar. Aslında yazıldığı kadar kolay olmaz bu yolculukları. Kendilerini bir sürü olayın içine sokarlar. Bütün bu olaylar olurken varoluş ve yok oluşlarını düşünürler.

Hayatı nasıl anlamlandırdıklarına ve anlamsızlaştırdıklarına şaşkınlıkla şahit olacağınız bu kitapta, Kinyas’ın ve Kayra’nın yolculuklarına nasıl başladığını, nasıl sonlandırmak istediklerini ve yolun onlar için ne ifade ettiğini göreceksiniz.

Hakan Günday kimdir?

Hakan Günday, 29 Mayıs 1976 Rodos’ta doğdu. Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Fransız Mütercim Tercümanlık Bölümü’nde üniversiteye başlayıp Üniversite Libre de Bruxelles’te Siyasal Bilimler’e geçti. Bölümüne Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilimler Fakültesi’nde devam etti. Lise dönemlerinde yazmaya başladığı ilk romanı Kinyas ve Kayra’yı 2000 yılında Doğan Kitap iş birliğiyle yayımladı. Zargana, Piç, Malafa, Azil, Ziyan, Az ve Daha adında romanları, Kana Diz Kana adında da bir çizgi romanı bulunuyor. En son 2021 Ocak ayında Zamir romanını yayımladı. Daha romanıyla Fransa’da “En İyi Yabancı Roman Ödülü”nü aldı. Yazarın aynı zamanda bu romanla aynı isimde Onur Saylak tarafından çekilmiş bir de filmi var. Ancak filmin kitapla aynı ilerlemediğini, sadece esinlendiğini söyleyebilirim. Ayrıca okurken etkilendiğim noktaları filmde bulamadığım için hayal kırıklığı yaşadığımı da itiraf etmeliyim. Günday, bunların dışında Blue TV’de yayımlanan Şahsiyet ve Netflix’te yayımlanan Uysallar dizilerinin de senaryo yazarlığını yaptı.

Diğer kitap incelemelerini okumak icin tıklayın. 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Kinyas ve Kayra – Hakan Günday”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products