Mars’ta Bir Antropolog – Oliver Sacks

Yazan: Yeşim Özbirinci

Bir nörolog olan Oliver Sacks’ın Yapı Kredi Yayınlarından çıkan kitabı Mars’ta Bir Antropolog, bizi “farklı” insanların zihinlerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Yoksa “kusurlu” dediğimiz durumlar aslında dünyayı farklı bir biçimde algılama şekli mi?

Sitede Yayınlanma Tarihi: 28 Haziran 2022

Orjinal Adı: An Anthropologist on Mars

Ülke: ABD

Türü: İnceleme, Tıp, Nöroloji

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Nörolojiye ilgi duyanlar

Sayfa Sayısı: 307 sayfa

Çevirmen: Osman Yener

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 13,5 x 21 cm

İnceleme

Mars’ta Bir Antropolog kitabı ile Dr Oliver Sack, nöroloji hastalarının hikâyelerini bize anlatıyor. Bizi hayretlere düşüren bu yaşam öykülerinde, bir kaza sonucu renk körü olan bir ressamdan tourette sendromuna sahip bir cerraha ve otistik olduğu hâlde olağanüstü başarılar gösteren harika çocuklara kadar farklı insanların hayatlarına konuk oluyoruz.

Büyük ihtimalle bir körün gözlerinin açılması herkes için mutluluk vericidir. Neden birileri buna üzülsün ki! Bununla birlikte birinin kör olduğunu öğrendiğimizde iyi niyetli de olsa ona karşı acıma duygusu besleriz. Peki, siz hiçbir körün gözlerinin açılmamasını dileyebileceğini düşündünüz mü? Gözleri görenler, görememeyi bir eksiklik olarak algılar çünkü sadece kendi algılama yöntemlerimize, kendi deneyimlerimize göre tüm yaşamı yorumlarız.

Körlük gerçekten de eksiklik mi?

Aslında bir kör için gözlerinin açılması dünyayı tamamen farklı algılamayı öğrenmesi anlamına gelir. Körler, dokunuşlarla, seslerle dünyayı epey iyi algılayabilirler. Bir duyunun eksikliği başka duyuların daha fazla gelişmesine olanak sağlar. Dünyaya gözlerini açmaları, onlar için bambaşka bir mücadele demektir.

“Görme duyusunu sonradan kazananlarda, görmeyi öğrenmek, sinirsel işlevlerde olduğu kadar psikolojik işlevlerde, yani benlik ve kimlikte de köklü bir değişim gerektirir. Bu değişim çoğu zaman ölüm-kalım meselesine dönüşebilir. Kör olarak yeniden doğmak için içindeki ‘gören kişinin’ ölmesi gerekir. Bunun tersi de doğrudur. ‘Gören kişi’ olarak yeniden doğmak için içindeki körün ölmesi gerekir. En büyük felaket, bu iki dünyanın arasında ‘ölü ve yeniden doğamayacak kadar güçsüz’ kalmaktır, asıl korkunç olan budur.”

Mars’ta Bir Antropolog kitabında tanıdık bir yüz: Temple Grandin

Kitabın Mars’ta Bir Antropolog başlıklı son bölümünde doktor, Amerikalı hayvan bilim insanı Temple Grandin ile olan serüvenini paylaşıyor. Grandin’e iki yaşındayken otizm teşhisi kondu. Ayrıca “sarılma kutusu” ismini verdiği icadıyla da günümüzde tanınıyor. Otizmli bir birey olarak kendi hayat hikâyesini kaleme almıştı. Ardından bu kitap filmleştirildi.

Sosyal hayatında kavramsallaştırma sorunu yaşamasına rağmen Grandin içinde bulunduğu otizm dünyasına böyle sarılıyor, “Tek bir hareketle otizmden kurtulacağımı bilsem, bunu yapmazdım çünkü o zaman ben olmaktan vazgeçmem gerekirdi. Otizm benim bir parçam.”

Dr. Oliver Sacks birçok kitabında olduğu gibi bu kitabında da nöroloji alanının karmaşık dünyasını süzgecinden geçirerek herkesin anlayabileceği öykülere dönüştürmüş. Akıcı dili ile kitapları kolay okunuyor. Doktorun yer yer yaptığı espriler ve durumlar karşısında kendi hissettiklerini aktarması kitap ile daha hızlı bağ kurabilmemizi sağıyor. Bu başarısı sayesinde hem bilim hem de edebiyat dünyasında sevilen ve tanınan bir isim olmuş.

Farklılıkları anlamaya adanmış bir ömür

Dr. Oliver Sacks, tüm yaşamına 16 kitap, sayısız çalışma ve başarı sığdırmış. Sesleri Görmek, Migren, Bilinç Nehri, Karısını Şapka Sanan Adam, Benim Periyodik Tablom gibi eserleri Türkçeye çevrilen diğer kitapları. Her bir kitap ufkumuzu genişletiyor. Kitaplarında hastalıkların neden var olduğunu incelerken, aynı zamanda hastaların nasıl hissettiğini ve adaptasyon süreçlerini de anlatıyor.

Dr Oliver Sacks, 1966 yılında Bronx’taki Beth Abraham Hastanesi’nde nöroloji danışmanı olarak görev yaparken deneysel bir ilaç ile hastalarını hayata döndürüyordu. Tüm bu tecrübelerini Uyanış ismi altında yazdı. Aynı isimle bir de filmi çekildi. Hatta Robert De Niro ve Robin Williams’ın oynadığı bu dram filmi Oscar’a aday gösterildi.

Tanıdığı veya tanımadığı insanlara karşı doğru empati kurabilmek ve dünyaya biraz daha farklı ve iyi bakabilmek isteyen herkes bu kitabı okumalı. Bozuk, eksik, engelli nitelemeleri aslında bizim kavramlarımız. Onlar sadece farklılar. Bu kitap işte bu farklılıkları daha iyi anlamayı sağlıyor.

Hiç bu kadar derinden bu insanların hayatlarına tanıklık etmemiştim. Yedi kişinin yedi farklı öyküsü kalbime dokundu. Şüphesiz ki kitap bittiğinde içimde huzur ve mutluluk vardı.

Oliver Sacks kimdir?

1933 doğumlu Dr. Oliver Sacks, Oxford Üniversitesinde tıp eğitimi aldı. Daha sonra San Francisco Mt Zion Hastanesinde ve UCLA’de öğrenimine devam etti. 2007 yılında Columbia Üniversitesi Tıp Merkezinde Nöroloji ve Psikoloji profesörü olarak görev yaptı. Hayatının son yıllarını NYU Tıp Fakültesi Epilepsi Merkezi’nde çalışarak geçirdi. Tourette sendromundan otizme, sağır insanlardan renk körlerine kadar birçok nörolojik ve patolojik duruma sahip hastaları ile ilgili olan deneyimlerini kitaplaştırdı. Kendisi de prosopagnozi (yüz körlüğü/gördüğü yüzleri hatırlayamama durumu) sorununa sahipti. Yakalandığı kanserden kurtulamayarak 2015 yılında 82 yaşındayken Manhattan’da öldü.

Yaşam öyküsünü daha detaylı okuduğumuzda hayattan keyif alan bir portre karşımıza çıkıyor. Yüzmek, motosiklet ile gezmek, vücut geliştirmek onu mutlu eden aktivitelermiş. Bununla birlikte anı kitabında yazdığı “İç kontrollerim olmayınca, dış kontrollere ihtiyacım var,” söylemi derinlerinde bir hüznü olduğunu da ifade ediyor.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın. 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Mars’ta Bir Antropolog – Oliver Sacks”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar