Boş Dolaplar – Annie Ernaux

(3 Yorum)
Kitap Yazarı:
Yayınevi:

Yazan: Tuğçe Akan

Başak Bingüler

Boş Dolaplar, 2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Fransız yazar Annie Ernaux’un 1974 yılında yazdığı otobiyografik kurmaca türündeki ilk yapıtı. Ernaux, Can Yayınlarından çıkan bu kitabında Denise Lesur’un iki dünya -işçi sınıfı ile burjuva sınıfı- arasına sıkışmış yaşamıyla kendi hayatını yansıttığı kadar toplumsal tarihe de ışık tutuyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 27 Ekim 2022

Orjinal Adı: Les armoires vides

Ülke: Fransa

Türü: Kurgu

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Otobiyografik kurguları okumayı sevenler.

Sayfa Sayısı: 164 sayfa

Çevirmen: Siren İdemen

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 12.5 x 19.5 cm

Kategoriler:

İnceleme

Boş Dolaplar, Denise Lesur’un sarsıcı ve keskin cümlelerle aktardığı kürtaj olma süreciyle başlar. “Lesur’lerin kızı” Denise Lesur, yaşadığı bu acı deneyim ile birlikte içinde bulunduğu süreci anlamaya çalışarak “her şeyin ters gitmeye başladığı yeri kavramaya” giden yolun çocukluk, gençlik ve okul dönemlerinden geçtiğini ve onu nefret dolu yıllara götüren anılara dair düşüncelerini canlı bir üslupla, sert sözler kullanarak tüm çıplaklığıyla anlatır.

İki dünya arasına sıkışan duygular

Denise’in sevgi dolu ve mutlulukla yoğurulan çocukluğuna dair duyguları, okul hayatı ile birlikte kendini hantal ve yapış yapış hissettiren aşağılanma duygusuna dönüşür. Kafe-Bakkal Lesur’un minik kraliçesi Denise, özel okulda sert bir buz kütlesi gibi yüzüne çarpan hiçlik duygusunu, utanç ve aşağılanma duygusuyla harmanlayarak başa çıkması zor duyguların ve düşüncelerin içine düşer. Bu çaresizliğinin acısını ise iki dünya -işçi sınıfı (anne ve babası) ile burjuva sınıfı- arasında açılan mesafede sıkışan Denise Lesur’dan yani kendinden çıkarır.

Boş Dolaplar kitabında acımasızca ve cesurca yansıtılan Denise’in proleter olan ailesi ile burjuvalar arasındaki sıkışmışlığı, beni de okul yıllarıma götürdü. Devlet okulundan özel okula ve özel okuldan devlet okuluna geçmek zorunda kaldığım yıllarda ben de her iki okuldaki arkadaşlarım tarafından birbirinden farklı ve birbirinin zıttı gerekçelerle aşağılanmıştım. Bu yüzden o yıllarda çoğu zaman küçük Denise gibi o iki dünya arasına sıkışmış hissederdim. Her ne kadar metin içinde bireysel yaşantımdan izler bulsam da bu izler toplumsal alandan asla bağımsız değil. Belki bu kitap sizde de geçmişte kalan, varlığını bile unuttuğunuz birçok anıyı tetikleyebilir.

Yazarın ilk romanı olan Boş Dolaplar, kendi deneyimlerinden izler taşıyarak aktarılan hayatın arka planda toplumun yaşam tarzına ve toplumsal tarihe ışık tutması açısından otofiksiyon bir özellik taşır. Yazar, dönemin sosyolojik manzarasını okuyucuya aktarırken sınıf atlama, utanç, aşağılanma, cinsellik, kürtaj gibi kavramları gerçekçi ve keskin bir üslupla kaleme alır. Denis Lesur’un yaşadıkları ve hissettikleri, Fransız kadınlarının ve hatta dünyadaki diğer kadınların da başına gelebilecek evrensellikte.

Boş Dolaplar’da Saklanan Çocukluk

“Utanç, aşağılanma, hiç konuşulmayan şeylerdir bunlar, yüzümüzün ortasına söylenen kalleş cümleler, unuturuz onları, özellikle de çocukken.”

“Gülüşmeler, mutluluk ve bir anda, ısıtılınca kesilen süt gibi, her şey açığa çıkıyor, kendimi görüyorum, kendimi görüyorum ve onlara benzemediğimiz fark ediyorum… İnanmak istemiyorum, niçin onlar gibi olmayayım, mideme bir taş oturuyor, gözyaşlarım gözümü yakıyor. Artık hiçbir şey önceki gibi değil. Aşağılanma bu. Okulda öğrendim bunu, okulda hissettim aşağılanmayı.”

“Şimdi istesem de geri dönemem gibi geliyor, ben edebiyatla, İngilizceyle, Latinceyle gürül gürül akıp giderken onlar köhnemiş dükkânlarında yerlerinde sayıyor, hallerinden memnunlar, vicdan azabı duymanın âlemi yok, benim için her fedakârlığı yaptılar. Kültür denen şeyin K’sinden bile habersizler. Bakalorya sınavının konusu, “her şeyi unuttuğunuzda geriye kalan[1]”, onlarsa hiçbir zaman bir şey öğrenmemişler ki…”

[1] Eduard Herriot’nun bir sözü: “Kültür, her şeyi unuttuğunuzda geriye kalan şeydir.”

***

Boş Dolaplar, oto-sosyobiyografik kurmaca türünün en önemli temsilcilerinden olan Fransız yazar Annie Ernaux’un ilk kitabı. Aileyle ve geçmişle hesaplaşmalar, sınıf atlamak, kadın olmak temalarına ilgi duyuyorsanız, bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Yazarın hayatı ve sosyolojik tespitleri hakkında daha ayrıntılı inceleme için Annie Ernaux’un röportajlarına da göz atabilirsiniz.

VİDEO: Yazar Ernaux Anlatıyor

VİDEO: Nobel Edebiyat Ödülü’nü Kazandıktan Sonra Yapılan Bir Röportaj

VİDEO: Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi – Toplumsal Bellek ve Kadınlar Yazarlar 

 Siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (3)

Boş Dolaplar – Annie Ernaux için 3 değerlendirme.

  1. Elif Nur Şafak

    Emeğinize sağlık. Bundan sonra adını çok daha fazla duyacağımız bir yazar olacak anlaşılan 🙂 Yeni çevirilerini de heyecanla bekliyorum.

  2. Fatma Doğru

    Yorumu beğendim, kitabı merak ettim,tebrikler.

  3. ANIL ILKAY BOZKURT

    Yazarın Nobel Ödülü’nü kazandığı açıklandığında merak etmiştim, inceleme yazınız merakımı artırdı. Okunacak kitaplar listeme ekledim.

    Teşekkürler, sevgiler.

Ortalama Puan

5.00

3 Yorum
5 Yıldız
100%
4 Yıldız
0%
3 Yıldız
0%
2 Yıldız
0%
1 Yıldız
0%
Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products