Küçük Yuvarlak Taşlar – Melisa Kesmez

(1 Yorum)
Editör: Begüm Saracel

Sait Faik Hikâye Armağanı sahibi Melisa Kesmez’in İletişim Yayınları tarafından yayımlanan son hikâye kitabı Küçük Yuvarlak Taşlar, çekirdek bir ailenin parçalanışını her bir ferdinin kendi anlatımıyla okurlara sunuyor. Üç farklı ses, birçok yaşanmışlık ve tek bir sonuç…

Sitede Yayınlanma Tarihi: 14 Ekim 2022

Türü: Öykü

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Öykü kitapları okumayı sevenler.

Sayfa Sayısı: 84 sayfa

İmla: ☺️

Ebat: 13 x 19,5 cm

Kategoriler:

İnceleme

Küçük Yuvarlak Taşlar’da üç hikâye yer alıyor: Nergis’in Hikâyesi, Elif’in Hikâyesi ve Mehmet’in Hikâyesi. Melisa Kesmez’in diğer hikâye kitaplarından farklı olarak bu üç hikâyenin anlatıcıları parçalanmış bir ailenin fertleri olarak birbirlerine bağlı ama bir o kadar da bağımsız üç ayrı hayat okurlara sunuluyor. Tıpkı kayalardan kopan taş parçaları gibi…

Bilge Karasu’nun kitabın girişinde yer alan “İpi, koptuğu yerden bağlamağa çalışmalı. Denemeli, hiç değilse,”cümlesinin alıntılanması, okuyucuya elinde yeni başlangıçlara dair naif hikâyelerle dolu bir kitap tuttuğunun ipucunu veriyor.

Kitabın temelde anne olma meselesi çevresinde şekillenmesinin yanı sıra şefkat arayışı içindeki aşk kandırmacılarını, insanın anlaşılmaya olan ihtiyacını, gerçek sevginin affetme gücünü, dostlukları, vazgeçişleri, sessiz sedasız yaşanan sevdaları, yarım kalmış ilişkileri, baba kız ilişkisini, pişmanlıkları, yüzleşmeleri ve bunlar gibi birçok meseleyi okuyucunun boğazında düğümlendiriyor. Bir yandan da bütün karamsarlıkların, mutsuzlukların ve aldatmaların içindeyse de parlayan değerli taşların varlığı okuyucuya bir nefes aldırtıyor.

Kısaca, her okurun yaşanmışlıklarına ve hayat akışına göre farklı bir yerinden tutabileceği sayfa sayısı kısa ama duygusu yoğun bir çekirdek aile hikâyesi.

Doğanın kayıtsız şartsız kucak açışı

Üç hikâyenin anlatıcısının da tek ortak noktası, sadece parçalanmış bir ailenin fertleri olmaları değil aynı zamanda hep bir yol hâlinde olmaları, içlerindeki sıkışmışlığa ve arayışa aynı yerde çözüm aramaları da onları tek bir mekânda birleştiriyor. Gabayemiş Koyu, onlar için bir arınma, tazelenme, nefes alma ve çözüm bulma yeri.

Bütün karakterler, hayatlarının belli dönemlerinde kendilerini farklı yollardan ve farklı nedenlerle orada buluyor: Nergis, kızıyla yüzleşmek ve yeni bir başlangıç yapmak için gereken cesareti ararken; Elif, büyük bir çıkmazın içinde geleceğinin anahtarlarını bulmaya çalışırken; Mehmet ise yüzleştiği soğuk gerçeklikle baba olmanın aslında ne demek olduğuna karar vermeye çalışırken.

Bütün cevapları ve bütün soruları tükettiğimiz yerde doğaya geri dönerek hayatın bütün o karmaşasından, insanların yargılarından, şehrin o gürültü patırtısından uzaklaşıp doğanın o kirlenmemiş sadeliğinde, sıradanlığında nefes almak bize unuttuğumuz birçok şeyi hatırlatıyor. Hızlı akan hayatta gene hızla sevmeye veya sevilmeye çalışıyoruz. Oysa sevmenin aceleye gelmeyeceğini ve gerçek sevginin en çok ihtiyacımız olduğunda bizi sarıp sarmalayarak iyileştireceğini unutuyoruz, tıpkı doğanın bizlere bütün hatalarımıza rağmen her defasında kucak açışı gibi.

Dağılmış yapboz parçaları

Hayatta yuvarlanan taşlar gibiyiz her birimiz. Bütün hüznümüzle, mutluluğumuzla ve eksik yönlerimizle bir diğer taşın üstüne düşüyoruz ve birikip küçücük bir tepecik oluşturuyoruz. Bu tepeciğe de “aile” diyoruz. Sonra bir anda taşlardan biri yerinden oynadığında bütün geçmişimiz gözler önüne seriliveriliyor. Kucağımızda kalan koca bir geçmiş yumağıyla ne yapacağımızsa her zamanki gibi gene bize kalıyor. Geçmişle yüzleşerek akan hayatın bir ucundan tutacak kadar cesaretli mi olacağız yoksa dört duvar arasında geçmişimizde takılı kalıp yaşamın kenarında kalacak kadar korkak mı?

Melisa Kesmez, dağılan bir ailenin yaşadıklarını ve geçmişlerini büyük bir titizlikle okurlarına ince ince sunuyor, kitabı bitirdiğinizde ise yapbozun parçaları birleşiyor ve bir tablo çıkıyor karşınıza. Aile olmaya, evlat olmaya, baba olmaya ve en çok da anne olmaya dair.

Nergis, Elif ve Mehmet hayatın o keskin virajlarıyla başa çıkmaya çalışırken verdikleri kararlarla kimi zaman kendilerini kimi zamansa karşısındakileri uçurumdan aşağı yuvarlıyorlar. Uçurumun dibinde her şeyden vazgeçip unutulduklarını zannederken de yaşamın onlara göz kırptığı yerden yeniden başlamak için ayağa kalkıyorlar. Bazen bir dost eliyle bazen geçmişten gelen bir misafirle bazense hatırlanan tatlı bir anıyla…

“Yaşam benden vazgeçmemiş, bana yeni bir sevme ihtimali yollamıştı. Yeni bir sevme, sevilme ihtimali. Lekesiz, ellenmemiş, yorulmamış bir ihtimal. Basılmamış kar. Girilmemiş bahçe. Kaçırmadığım, henüz kaçırmadığım bir tren.”

 Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (1)

Küçük Yuvarlak Taşlar – Melisa Kesmez için 1 değerlendirme.

  1. ASLI SABUNCU

    Bookinton platformu sayesinde bir çok yeni kitaba ve yazara ulaşabiliyorum. Elinize sağlık. Bu kitabı sosyal medyada sıklıkla görüyordum alıp okuyacağım en kısa sürede.

Ortalama Puan

5.00

1 Yorum
5 Yıldız
100%
4 Yıldız
0%
3 Yıldız
0%
2 Yıldız
0%
1 Yıldız
0%
Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar