Gül Mevsimidir – Füruzan

(1 Yorum)
Editör: Zerrin Maral
Webmaster

Türk edebiyatının önemli yazarlarından Füruzan’ın Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Gül Mevsimidir adlı kitabı, isminin anlamı “Mutluluk, kutluluk” olan yaşlı bir kadın Mesaadet’in gençliğini, ailesini, ilk aşkını, evliliğini, Kurtuluş Savaşı yıllarından 1970’li yıllara uzanan zamanı, mekân ve eşyalarla betimleyerek hatırlamasını anlatıyor.

 

Zerrin Maral / [email protected]

Sitede Yayınlanma Tarihi: 24 Ağustos 2022

Ülke: Türkiye

Türü: Uzun Öykü

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Öykü severler

Sayfa Sayısı: 84 sayfa

İmla: ☺️

Ebat: 14 x 20 cm

Kategoriler:

İnceleme

Öykülerinde yaşanan toplumsal değişimleri, aile, -özellikle- anne-kız ilişkisi, sevgisizlik ve yoksulluk konularını irdeleyen Füruzan’ın Yapı Kredi Yayınlarından çıkan Gül Mevsimidir adlı uzun öyküsünün aslında Kuşatma adlı kitabında yer aldığını Erdal Öz ile yapılan bir röportajdan öğreniyoruz. Gül Mevsimidir adlı uzun öykünün sonunda verilen bilgilendirme amaçlı röportajda, Füruzan’ın kitapların yeniden basımları yapılırken, onları ilk yayımlandıkları hâliyle korumaya özen gösterdiğini, cümleleri yenilemeyi ya da değiştirerek yazmayı yersiz saydığını okuyoruz. Erdal Öz’ün, “Konusu bile özetlenip anlatılamaz. Yakın tarihimiz içinde geçen, unutulmaz bir ilk aşkın unutulmaz öyküsü” dediği eserle ilgili Füruzan, “Bir başka yazarın esere gösterdiği bu açık ilgi” ile Gül Mevsimidir’i ayrı bir kitap olarak yapmayı kabul eder.

Mekân ve eşyalar, değişim

Parasız Yatılı ve Benim Sinemalarım adlı eserleri ile gönlüme taht kuran, -öykülerime can suyu olan- Füruzan’ın Gül Mevsimidir adlı uzun öyküsü, sevdiği tek adamı Kurtuluş Savaşı’nda kaybetmiş yaşlı bir kadının hikâyesi.

“Öylesine uzun yaşadım ki yaşamak bir oyunmuş gibi oldu şimdi…”

İzmir’in zengin ailelerinden birinin kızı olan ana karakter Mesaadet’in yaşlılığında; gençliğini, ailesini, ilk aşkını, evliliğini, Kurtuluş Savaşı yıllarından 1970’li yıllara uzanan zamanı hatırlaması anlatılıyor. Dış dünyayı mekân ve eşyalarla betimleyerek aktaran yazar, sosyal statü, değişim, insan ilişkileri, duygular konusunu eşyalar üzerinden sanki birer karakter olarak okura sunuyor.

Benim en çok dikkatimi çeken ayrıntı “merdiven” oldu: Ana karakter Mesaadet, gençlik ve tek aşkı Rüştü Şahin’le İzmir’deki konağın merdivenlerinde karşılaşır. Mesaadet Hanım konağın merdivenlerinde bütün ihtişamıyla dururken yoksul bir genç olan Rüştü Şahin yerini yadırgar. Zenginlikten yoksulluğa uzanan toplumsal değişim; konağın merdivenleri, İzmir’in işgalinde evlerinde paraları saklayacak yer arayan kentin ileri gelenleri, cepheye gidip savaşmak isteyen gençlerle anlatılır.

“Mesaadet” demişti, “böylece kaçsan evlensek, zengin kızı yoksula kaçtı olur. Eğer savaştan sonra asıl hak sahipleri yerine gelirse, ‘Sevdiği adamla evlendi, doğruyu yaptı’ diyeceklerdir. İlk söz gerçi önemli değil ama ikincisi çok önemli. Bunu dedirtmeliyiz. Anca sevilenle yaşanılacağını da öğreteceğiz bilmeyenlere, birçok yapacaklarımızla birlikte. İzmir’in dört bir yöresinde dağ ateşleri yanıyor. Orta Anadolu’da kadınların, çocuklarının ölümüne ağlamaya vakitleri yok. Sen bir beni tutturmuşsun. Canının çektiğine, her şeyin hemen olmasına alışmışsın. Bekleyeceksin, herkesle birlikte mutlu olacağız.”

Anne, yalnızlık, acı, iletişimsizlik, değişim…

İzmir’in varlıklı ailelerinden Dürrüzadeler’in kızı Mesaadet Hanım, disiplin ve sevgisizlikle büyütülür. Geriye dönüşlerle anlatılan öyküde anne Perran Hanımefendi’nin yapmacık ilgiyle büyüttüğü kızı Mesaadet’in de kendi çocuklarını aynı ilgisizlik ve disiplinle yetiştirdiğine tanık oluyoruz.

Yarım kalmışlık duygusunu üzerinizden atamadığınız bu uzun öyküde, keşkelerin, pişmanlıkların, az da olsa küçük mutlulukların gizli saklı kâh defterlerin arasında kâh odalarda yaşandığını görüyoruz. Sade ve akıcı bir dille sizi sarıp sarmalıyor.

Füruzan kimdir?

29 Ekim 1932’de İstanbul’da doğdu. Yazarlığının ilk dönemini “gençlik hevesi” olarak tanımlayan Füruzan, asıl eserlerini 1960’lı yıllarda vermeye başladı. 1964-1972 arasında Dost, Yeni Dergi ve Papirüste yayımlanan öyküleriyle dikkat çekti. İlk kitabı Parasız Yatılı ile 1972 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı ve bu ödülü kazanan ilk kadın yazar unvanını aldı.1974’te ilk romanı Kırkyedililer ‘i yayımladı. Türkiye tarihine 68’liler olarak geçmiş, devrim ve isyancı bir kuşak olan 1947 doğumluların hikâyesini anlatan eser, geniş bir kitle tarafından sevildi. 1975’te Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü aldı.

Ah Güzel İstanbul adlı öyküsünden uyarlanan aynı isimdeki filmle Antalya Film Festivali’nde ikincilik ödülü aldı.

Eserlerinden bazıları: Öyküler; Parasız Yatılı, Kuşatma, Benim Sinemalarım, Gecenin Öteki Yüzü, Gül Mevsimidir. Romanlar: Kırk Yedi’liler, Berlin’in Nar Çiçeği, Kırk Yedi’liler 40 Yaşında. Çocuk kitabı:  Die Kinder Der Türkei (1979, Türkiye Çocukları)

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın. 

Yorumlar (1)

Gül Mevsimidir – Füruzan için 1 değerlendirme.

  1. Nihat Yıldız

    “Gül Mevsimidir” yalnızca dili, konusu, genel havasıyla değil, ikili anlatım tekniğiyle de ilginç, Türkçe öykü yazınının önemli, özgün örneklerinden biri. Kitabın sonunda yayıncı Erdal Öz’ün yazar Füruzan’la söyleşisi var ki, bu da okuyucuya “bonus” olmuş hakikaten:) Füruzan 90. yaşında, sağlıkla 100. yaşını kutlamasını temenni edelim, eksilmesin hayatımızdan:)

Ortalama Puan

5.00

1 Yorum
5 Yıldız
100%
4 Yıldız
0%
3 Yıldız
0%
2 Yıldız
0%
1 Yıldız
0%
Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products