Hygge – Danimarkalıların Mutluluk Sırrı – Meik Wiking

Yayınevi:
Editör: Mürsel Çavuş
Webmaster

Meik Wiking’in Hygge – Danimarkalıların Mutluluk Sırrı kitabı 2018 yılında piyasaya çıktığında çok satanlar listesinden uzun süre inmemişti. Pegasus Yayınlarından çıkan bu kitap içeriğiyle olduğu kadar fotoğrafları ve sayfa tasarımıyla da okurlara kendini sevdiriyor. Peki bize nasıl bir mutluluk vadediyor?

Sitede Yayınlanma Tarihi: 13 Ağustos 2022

Orjinal Adı: The Little Book of Hygge

Ülke: Danimarka

Türü: Kurgu Dışı

Okur Yaşı: Genel Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Kişisel gelişim ve mutluluk temalı kitapları sevenler.

Sayfa Sayısı: 288 sayfa

Çevirmen: Medina Azadoğlu

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 12.7 x 17.6 cm

İnceleme

Bu kitabı dört yıl önce okudum ve adı aklıma geldiğinde hâlâ dudaklarıma gayriihtiyari bir tebessüm yerleşiveriyor. Bu kitap yüzünden Danimarka’ya gittiğimi, Kopenhag’da gezinirken Bjarke Ingels mimarisiyle tanıştığımı, ilk başta “Niye bu kadar abartıyorlar ki?” dediğimi, onu anladıkça büyülendiğimi gizlemeyeceğim ama bu başka bir yazının konusu…

Danimarka yılın neredeyse 12 ayı buz gibi, fırtınalı ve karanlık bir ülke. Dünyada en fazla vergi veren ülke olması da cabası. Buna rağmen Avrupa Sosyal Araştırmaları’na göre Avrupa’nın en mutlu insanları yine de Danimarka’da yaşıyor.

Peki onları bu kadar mutlu eden şey ne? Bu sorunun yanıtı hygge felsefesine bağlı bir yaşam sürmeleri. Önce sizi telaffuz derdinden kurtarayım. Ben, hüge’de karar kıldım ama huuga, högh diyen de çıkıyor. Hygge -Danimarkalıların Mutluluk Sırrı kitabında sevgili yazarımız Meik Wiking hygge için “Telaffuz edemezsiniz, hissedersiniz,” demiş. Kesinlikle katılıyorum.

Hygge nedir?

Wiking, hygge’yi şöyle tanımlıyor, “Samimi bir ortam yaratma sanatı, ruhsal rahatlık ve hiçbir sıkıntının olmamasından tutun, huzur veren şeylerin varlığından zevk alma, huzurlu birliktelik ve kişisel favorim olan mum ışığında kakaoya kadar pek çok şeye hygge denir.”

Yabancılar için hygge yeni bir bakış açısı, yani bir zihin yapısı. Danimarka gibi eğitimli ve bilinçli bir toplumda yaşıyorsanız, düzgün bir sistem kuruyor, coğrafya, iklim ne kadar zorlu olursa olsun mutlu olmanın yollarını buluyorsunuz! Hem de çok basit şeylerle…

Peki nereden başlamalı?   

Ortam yaratmak, hygge için güzel bir başlangıç. Danimarka, Avrupa’da kişi başına en çok mum yakılan ülke fakat kokulular değil, doğal ve organik olanları makbul! Danimarka kadar kuzeyde bir ülke söz konusu olunca, ışık da az. Bu nedenle dünyanın en ünlü ışık tasarımcıları buradan çıkıyor. Wiking, “Danimarkalılar lambaları özenle seçer ve rahatlatıcı bir ışık alanı yaratmak için her birini stratejik olarak yerleştirirler. Bu bir sanat formu, bilim ve endüstridir,”diyor. Kısıtlı bütçesi olan öğrencilerin evinde bile tasarım lambalara rastlanıyor. Basit kural şuymuş; ışığın renk sıcaklığı ne kadar düşükse hygge o kadar artar.

Hyggeling restoran veya yemek seçimi

Danca güzel, kaliteli veya ucuz restoran arama sonuçlarını “hyggelig restoran” araması ezip geçiyor. Hyggelig restoran huzurlu, sıcak ve keyifli ortamı olan restoran demek. Fiyatı pahalıysa, “Bana pek hyggelig gelmedi” deyip çıkabiliyorsunuz. Önemli olan sosyalleşmek, kendinizi evinizdeymiş gibi hissedebilmek. Gerçi Danimarka’da yemek kitabı yazsanız Et ve Patatesin 50 Tonu gayet güzel bir başlık olurdu. Yani Dan mutfağı bizim için pek hygge sayılmaz. Zaten bu yüzden ülkede et, şekerleme ve kahve tüketimi epey yüksek. Wiking, “Hygge kendine karşı cömert olmaktır,”demiş. Bizimle yarışamayacağınız bir şey varsa o da yemek konusunda kendine cömert olmaktır Wiking.

Şahane kıyafet yönetmeliği: Asıl olan rahatlıktır

Danimarkalılar şık ve rahat olma sanatında ustalaşmış. Onlar gibi giyinmenin formülü şu: Bir atkınız mutlaka olacak. Siyah giyeceksiniz. Wiking, “Yaz aylarında daha geniş bir renk yelpazesine, hatta gri gibi delicesine göze çarpan bir şeyler giymenize izin verilir…” diyor. Üstte geniş bir parça. Yünlü kazak, süveter ve hırka. Altta kızlar için siyah tayt, erkekler içinse dar kot pantolon kombinleri ve her zaman kat kat giyineceksiniz. Üşüyorken hygge’leşemezsiniz. Saçınız da “Yataktan kalk ve çık” modeli olacak.

Ev: Hygge genel merkezi

Danimarkalılar evi seviyor. “Hygge’yi en çok nerede yaşıyorsunuz?” sorusuna yüzde 71’i evde cevabı vermiş, bu yüzden evlerini hyggelig hâle getirmek için para harcıyorlar.

Peki ev nasıl daha hyggelig olabilir? Birinci kural evde bir “kuytu yer” yaratmak. Burası bir kahve fincanı, bir battaniye ve bir kitapla kıvrılmayı sevdiğiniz köşe olmalı. Mumlar, ahşap eşyalar, yastıklar ve battaniyeler, doğadan eve taşıyacağınız yapraklar, fındıklar, dallar, hayvan derisi… Wiking, “Hyggelig bir iç mekânda eşyaların yalnızca nasıl göründüğü değil, hasıl hissettirdiği önemlidir… Nesnelere dokunduğunuzda eşyaların size nasıl hissettirdiğini düşünün ve evinizi farklı dokularla çeşitlendirin,” diyor.

Wiking bir de “hygge acil yardım kiti” hazırlamış kitapta. Bu kitin içinde kaliteli çikolata, sevdiğiniz türde çaylar, kitap, sevdiğiniz film ya da diziler, ev yapımı reçel, yünlü çorap, mektup derlemeleri, sıcak tutan bir kazak, not defteri, battaniye, kâğıt-kalem, müzik, fotoğraf albümü var.

Soğuktan hiç hoşlanmayan biri olarak kitaptaki en sevdiğim cümle Danimarkalıların, “Kötü hava yoktur, kötü kıyafet vardır,” sözü oldu. Bu cümle bana en azından kötü havalarda dışarı çıkabilmem için motivasyon yarattı.

Meik Wiking hygge için, “Hygge gösterişsizdir, yavaştır. Yeni modaya karşı geleneksel olanı, havalı şeylere karşı basitliği ve heyecan aramak yerine huzuru tercih etmektir. Birçok yönden hygge yavaş ve sade yaşamın tam karşılığı olarak adlandırılabilir,” diyor. Yani işin sırrı elimizdeki basit şeylerle mutlu olabilmeyi bilmekte…

Kitabı okudukça Türkiye’nin coğrafi koşulları ve iklimiyle cennet olduğuna ama zihniyetimiz yüzünden bir cenneti cehenneme çevirdiğimize ikna oldum. Onu tekrar cennet yapmak sadece hayata bakışımızı değiştirmemize bağlı ve bu kitap bence bunun için yeni bir bakış açısı sunuyor. Şuraya bir de hygge manifestosu bırakayım:

Hygge Manifestosu

Ortam: Güzel bir ortam yaratın, ışıklandırma, rahat köşeler, sıcacık bir ev hissi…
Zihin: Ekranlardan uzaklaşın, burada ve şu anda yaşayın.
Keyif: Kahve, çikolata, kurabiye, pasta, şekerleme. Bunlar hayata tat katar.
Eşitlik: Biz, benden üstündür. Görev ve gereklilikleri paylaşın.
Şükran: Aslında olanlarla da mutlu olabilirsiniz. Sahip olduklarınızın tadını çıkarmaya bakın ve şükredin.
Uyumlanın: Egolardan sıyrılın ve başarılarınızı sıralamayı bırakın, “Biz seni zaten olduğun hâlinle seviyor ve benimsiyoruz.”
Rahatlık: (En favorim) Kendinizi rahat bırakırsanız her şey daha iyi olur.
Ateşkes: Dram yaratmaya gerek yok. Politika tartışmanın da kimseye yararı olmadı şimdiye kadar!
Birliktelik: İyi ilişkiler kurun ve güzel anlar yaratın.
Sığınak: Eviniz huzur ve güven alanınızdır.
Basitlik: Bir kitap, bir bardak çay, sıcak bir çift çorapla da mutlu olmak mümkün.

Meik Wiking kimdir?

1978 yılında Danimarka’da dünyaya gelen Meik Wiking Roskilde Üniversitesinden mezun oldu. Meik Wiking kendi tabiri ile “dünyanın en güzel işi”ne sahip. Mutluluk, refah ve yaşam kalitesi odaklı bağımsız bir fikir kuruluşu olan Mutluluk Araştırmaları Enstitüsü’nde mutluluğun sebeplerini ve etkilerini araştırıyor. Tabii vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar da yürütüyorlar.
Hygge -Danimarkalıların Mutluluk Sırrı ve Lykke Dünyanın En Mutlu İnsanlarının Sırları adında iki kitabı bir de “Finding Hygge” adında bir filmi var.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Hygge – Danimarkalıların Mutluluk Sırrı – Meik Wiking”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More Products