Mezarlarında Dua Eden Olmadı

Yazan: Halid Halife

Düzenleyen: Yasemin Kaya

Halid Halife’nin Mezarlarında Dua Eden Olmadı adlı romanı, 20. yüzyıl başlarında Suriye’deki toplumsal dönüşümleri, Hanna ve Zekeriya’nın dostluğu ekseninde ele alıyor. Mustafa İsmail Dönmez’in çevirisiyle Delidolu Yayınları tarafından yayımlanan kitap, büyülü gerçekçiliği sert ve sarsıcı bir gerçeklikle harmanlayarak savaşlar, hayaller, imkânsız aşklar ve toplumsal çatışmalar içinde yönünü bulmaya çalışan bir toplumun hikâyesini anlatıyor.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 6 Mart 2025

Orjinal Adı: Lem Yusalli Aleyhim Ehad

Orjinal Dili: Arapça

Ülke: Suriye

Türü: Kurgu

Yayın Tarihi: 2019

Türkçe Baskı: Şubat 2025

Okur Yaşı: Yetişkin

Hedef Kitle: Tarihe de ilgi duyan genel okuyucu

Editör: Seza Özdemir

Kapak Tasarımı: Helinsu Cengiz

Sayfa Sayısı: 432

Çevirmen: Mustafa İsmail Dönmez

Ebat: 13,5x19,5

Mezarlarında Dua Eden Olmadı bireysel hikâyeler ve tarihsel olaylar arasında güçlü bir bağ kurarak Suriye’nin yirminci yüzyıl başındaki çalkantılı dönemini anlatıyor. Roman, karakterlerin kişisel trajedilerini, savaşlar, dini ayrışmalar ve toplumsal dönüşümlerle iç içe geçirirken coğrafyanın kader üzerindeki belirleyici etkisini ön plana çıkarıyor. Büyülü gerçekçiliğin izlerini taşıyan anlatım, sert gerçeklerle dengelenerek hem duygu yüklü hem de tarihsel anlamda derinlikli bir metin ortaya çıkarıyor. Hanna ve Zekeriya’nın dostluğu ekseninde şekillenen kitap, bireysel dayanıklılığı ve toplumsal kaosun içinde var olma mücadelesini işlerken okur köklü değişimlerin ve unutulmuş hikâyelerin izini sürüyor.

 

Tanıtım Bülteninden

“Kim ölü bir şehri defnedebilirdi ki?”

Çağdaş Arap edebiyatının ödüllü yazarlarından Halid Halife’nin kaleminden çıkan Mezarlarında Dua Eden Olmadı, ölümün kadim bir şehri ve sakinlerini nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seren destansı bir anlatı.

Ölüm bazen yanı başımızda yalınayak yürür; kapı aralıklarından, sokak köşelerinden, sarsılıp çöken binalardan, elden ele dolaşan öfkeli meşalelerden ya da bir nehrin taşan sularından yayılır.

Hanna ve Zekeriya’nın 1907 kışında Fırat Nehri’nin azgın sularının yarattığı bir tufanla kökünden sarsılan yaşamlarını konu eden bu çoksesli roman, bir ömrü beraber yürüyen, biri Hıristiyan diğeri Müslüman iki erkeğin dostluğu üzerinden sürekli sınanan bir coğrafyanın hikâyesini anlatıyor.

Başta Halep olmak üzere Suriye’nin on yıllar içindeki değişimine ve dönüşümüne ayna tutan kitap; okuru geçmişle geleceğin gelgitlerindeki çıkmaz sokaklarda dolaştırırken Mardin’e, İstanbul’a ve hatta Venedik’e kadar götürüyor.

Büyülü gerçekçiliği acımasız gerçeklerle harmanlayarak yürek burkan bir metne imza atan Halife; doğası, imkânsız aşkları, hayalleri, mucizeleri, katliamları, liberalleri, muhafazakârları, isyancıları ve modernleriyle kaderine boyun eğmeye zorlanan bir toplumun kanayan damarlarını ince ince işliyor.

“Bu toprakların toplu mezarlarla, çaresiz insanların kemikleriyle dolu olduğunu düşündü.

​Ne cenazelerini defneden olmuştu ne de onlar için dua eden.”

Kitaptan Bir Bölüm

Fırtına kopup büyük tufan patlak verdiğinde Hoş Hanna Köyü büsbütün sessizdi.

Birkaç saat içinde bu küçük köyün evleri harap oldu, sakinleri tüm yoksulluklarıyla sular altında kalıp boğuldu. Mariana Nassar ve Zekeriya Bayazidi’nin karısı Şaha Şeyh Musa dışında sağ kalan olmadı. İki kadın nehirde kayıklara yol gösteren fenerin demir direkleri arasına sıkışan bir ceviz ağacının gövdesine tutunmuştu. Şafak söktüğünde ortalık sakinleşmişti. Birkaç yoksul balıkçı onları fark edip kurtarmış ve yakın köydeki bir eve götürmüştü.

Mariana Nassar, kendini kaybetmeden önce anne babasının ve dört kardeşinin cesedinin nehirde yüzdüğünü gördü. Cesetler arasında başka tanıdıkları da vardı: komşu kadın ve altı çocuğu, diğer fakir komşuları ve Yvonne’un nişanlısı. Yvonne o sırada Halep’e gelinlik diktirmeye gitmişti. Köylülerin, nişanlısının babasının değirmeninde kızlığını bozduğuna dair dedikodularına hiç aldırış etmemişti. Köydeki kilisenin rahibinin cesediyse âdeti olduğu üzere gülümsüyordu.

 

Halid Halife Kimdir?

Suriye’nin ünlü çağdaş yazarlarından biri olan Halid Halife 1964 yılında Halep’te doğdu. Hukuk öğreniminin ardından otuz yıl boyunca çeşitli yazın türlerinde eserler kaleme aldı. Yazara 2013 yılında Necib Mahfuz Kitap Ödülü’nü kazandıran ve Türkçede yayımlanan ilk romanı “Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok”, aynı zamanda 2014’te Uluslararası Arap Edebiyatı Ödülü’nde (IPAF) finale kalan yapıtlardan biri oldu. Birçok televizyon dizisinin senaryosunu da kaleme alan yazarın çalışmaları pek çok dile çevrildi. “Dalaverenin Bekçisi” (1993) ve “Çingenenin Defterleri” (2000) romanlarından sonra yayımladığı “Nefrete Övgü” (2006) ile 2008’de Uluslararası Arap Edebiyatı Ödülü’nün finalistleri arasında yer aldı. 2016’da raflarda yerini alan “Ölmek Zor İş” romanından sonra 2019’da okurla buluşan son romanı “Kimse Namazlarını Kılmadı” da dünya çapında üne ulaştı.

Kaynak: Delidolu

 

Mustafa İsmail Dönmez Kimdir?

1977 yılında İskenderun’da doğdu. Arap dilini farklı disiplinlerde ele alan çalışmaları yayımlandı ve Ortadoğu ülkelerinde yapılan akademik çalışmalar için danışmanlık yaptı. Osmanlıca ve Türkçeden Arapçaya çevirileri yayımlandı, çeviri editörlüğü yaptı. Silahlı Adamlar İçin Fıkralar, Bir Arap Kadının İtirafları, Bedenin Hafızası, Akdeniz Sürgünü, Ölmek Zor İş, Larva Avcısı, Ebola 76, Kadın Hapishanesindeki Anılarım, Beyaz Atlar Zamanı, Mezarlarında Dua Eden Olmadı çağdaş Arap edebiyatından çevirdiği kitaplardan bazılarıdır. Hâlen Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Prof. Dr. unvanıyla Arapça Mütercim ve Tercümanlık Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmakta ve çeviri çalışmalarına devam etmektedir.

 

Yeni çıkan kitap tanıtımlarını incelemek için tıklayın.

Etiketler: Aşk, Savaş ve Barış, Tarih ve Kültür, Suriye

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Mezarlarında Dua Eden Olmadı”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir