Öldüğünde henüz 49 yaşında olan Marianne Brooker’in annesi Jane, kendisine multipl skleroz ( direk merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık ) teşhisi konduğunda 10 yıl hayatla ve hastalıkla mücadelesini hiç bırakmaz. Ama başından beri isteği ölüm gelmeden kendi kararı ile noktayı koyabilmektedir. Ölmeye direnmek yerine yaşama karşı koymaya karan veren annesi ile zaman geçiren ve her anına tanık olan Marianne Brooker, kendi deyişiyle annesinin suya, tatlılara, jöleye ve onu hayatta tutabilecek her şeye karşı koyamayacağına dair inancını sonuna kadar taşır.
Yas, ölüm, acı, fakirlik gibi çok tanıdık konuları içini boşaltmadan ve klişelerden uzak anlatan Brooker, Eşikler’de hem kendi aştığı eşikleri hem de sınırında durduğu eşikleri anıları ile birleştirerek anlatıyor.
Kitap tanıtımından
İyi bir ölüm ne demektir? Nasıl iyi bir evlat olunur?.. 2009 yılında, sert bir kemer sıkma politikası ufukta beklerken, kitabın yazarı Marianne Brooker’ın kırk yaşlarındaki annesine ağır bir hastalık teşhisi konur. Bu gelişme karşısında yaratıcılık ile aktivizmi ilginç yollarla birleştiren kadın bir süre için hem geçimini sağlar hem de tedavisini finanse eder. Ancak çalışma ve hareket etme kabiliyeti günbegün azalırken ağrıları da aynı ölçüde artar. Zamanla ne ilaçların bedelini karşılayabilecek ne de onurlu bir yaşam sürebilecek hale gelen kadın sosyal devletin desteğini de alamayınca kendi evinde, kendi koşullarında ölmeye karar verir.
Gelgelelim Eşikler sadece o kederli dönem ve yas süreci hakkında bir kitap değil. Yazar hemşireler, vasiyetler ve sosyal devlet politikasıyla geçen o günlere dair anılarını sağlık sistemi, hasta bakımı ve ölüm sonrasının güvencesiz ekonomisi üzerine bir araştırmayla birlikte ele alıyor. Anı ve polemiği feminist felsefeyle harmanlayan Brooker, Anne Boyer, Maggie Nelson, Donald Winnicott ve Sara Ahmed gibi yazarlardan da güç alarak hayati seçimler ve karşılıklı sorumluluklar gibi asli meselelerin altını çiziyor. Böylece onurlu bir yaşam hakkı için bambaşka bir bakım felsefesi –dolayısıyla da bambaşka toplum– hayal etmeye girişiyor.
Eşikler öyle sıra dışı bir kitap ki hak ettiği her türlü üstün sıfat klişe gibi geliyor. […] Alabildiğine açıklık ve hassasiyet sergileyen bu öfkeli, sevgi dolu, kederli ve derin kitap, radikal bir yaratıcı eylem için muhteşem bir başlangıç noktası.”
Alex Clark, Observer
Marianne Brooker kimdir?
Marianne Brooker iklim ve sosyal adalet konulu yardım kampanyaları için çalı tı ı Bristol’de yaşamaktadır. Doktorasını Birkbeck’te tamamlamış, sanat tarihi alanında akademik çalışmalar yapmış , çeşitli üniversitelerde İngiliz Edebiyatı dersleri vermiştir.İlk kitabı Eşikler ile 2022 Fitzcarraldo Essay Prize ödülünü almıştır.
Yeni çıkan kitap tanıtımlarını incelemek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok