Soğuk Deri – Albert Sanchez Piñol

Yayınevi:
Editör: Onur Yılmaz

Nefret ettiğimiz insanlardan sonsuza dek uzak kalamayız. Öte yandan yine aynı nedenle sevdiklerimize asla büsbütün yakın olamayacağımızı da kabul etmeliyiz.

 

Sitede Yayınlanma Tarihi: 25 Nisan 2022

Orjinal Adı: La pell freda

Ülke: İspanya

Türü: Roman - Kurgu

Okur Yaşı: Yetişkin

Hedef Kitle: Fantastik kitapları sevenler - Genel okur kitlesi

Sayfa Sayısı: 232 sayfa

Çevirmen: Yıldız Ersoy Canpolat

Ebat: 12.8 x 19.7 cm

İnceleme

Antropoloji, ilk olarak bir bilim dalı olarak kabul edildiğinde farklı disiplinleri içeren bir yelpazeye sahipti: Kültürel antropoloji, fiziksel antropoloji, arkeoloji ve lengüistik. Zaman içerisinde pek çok başka bilim dalında olduğu gibi bu alt dallar ayrı birer bilim dalı oldular. Antropolojinin bir zamanlar alt dalları olan arkeoloji ve lengüistik, günümüzde bağımsız bilim dalları. Fiziksel antropoloji ise biyoloji biliminin öne çıkmasıyla anlamını yitirdi. Şu an antropoloji denildiğinde kastedilen şey sadece kültürel antropolojidir.

Bu detaylı bilgiyi vermemin sebebi Soğuk Deri’nin yazarı Albert Sánchez Piñol’un aynı zamanda bir antropolog olması. Bu eğitimi sayesinde Piñol, hâkim olduğu bir alanda çok kapsamlı, içi dolu ve son derece çarpıcı bir eser ortaya koymuş. Elbette edebî bir dili eserin kurgusundan eksik etmeksizin… Kaynakları yetersiz olduğunda tarihçiler antropolojiden faydalanırlar. Antropologların en belirgin özelliği ise sürekli en uzak, en ulaşılmaz görünen kültürlere odaklanmalarıdır. Yazar bu kitabında en uç, en fantastik olanı tercih etmiş ve bu sayede okuyucuyu derinden etkileyecek bir eser ortaya çıkarmış.

Tekinsiz bir adanın sakinleri

Hikâye, 1. Dünya Savaşı’nın hemen ardından Antarktika yakınlarında haritada bile zorlukla görünen küçük bir adada geçiyor. Bir yük gemisi adaya bir seneliğine yeni bir meteoroloji uzmanını bırakır. Gemi kaptanı eski meteoroloji uzmanını geri götürmekle görevlendirilmiştir ancak adada sadece bir kişiyi bulurlar: Adanın gemilere yol gösteren fenerinin ketum görevlisi. Yeni meteoroloji uzmanı, katlanması zor bir yalnızlığın hüküm sürdüğü adayı terk etmeyi reddeden fener görevlisi ile sakin ve dayanışmalı bir sene geçireceğini düşünür. Ancak, iki kişilik bu ada, hiç de göründüğü kadar sakin değildir. Adanın tuhaf ve tekinsiz gizemi karanlık çöktüğünde ortaya çıkar.

Ötekiler hakkındaki ön yargılar

Soğuk Deri, özünde insanın bir varlık olma hâlini, kendi bilincinde olmanın haricinde bilmediği “öteki” hakkındaki önyargılarını, tepkilerini ve sürekli tetikte bulundurduğu en hayvani içgüdülerini sorguluyor. Ötekini tanımayı daima reddeden ve ilk kez karşılaştığı şeyi yok etmesi gerektiğine odaklanan insanlığı felsefi olarak sorguluyor.

Kolektif bir topluluğun sembolleştirdiği, kurumsallaştırdığı ve kendi toplumsal yaşamını düzenlediği ilişkilerin anlamıyla ilgilenen antropoloji, toplumların ötekilerin antropolojisini öncelikle yok etmesini, ardından anlamasını ve nihayetinde zamanla özümsemesini de ele alır. Piñol, toplumsal hayatın hiç değişmeyen bu şablonunu kusursuz şekilde hikâyeye uyarlamış ve bu sayede ortaya çok görkemli bir eser çıkmış. Fantastik bir roman izlenimi verse de aslında öyle değil. Çok iyi bildiğimiz gerçekleri anlatan ve alt metinde pek çok konuyu içeren bir kitap.

Afrikalı Amerikalıların yaşadığı zorlukları, sorunları anlatan ünlü yazar Toni Morrison şöyle der: “İnsan ırkına ait olan ile kati surette insan olmayanı birbirinden ayırma telaşı o kadar yoğun ki gözler ister istemez aşağılanan değil aşağılayana çevriliyor. Sanki olanca sesleriyle bağırıyorlar: “Ben canavar değilim! Canavar değilim! Güçsüz olmadığımı görün diye eziyet ediyorum bu zavallılara.” Yabancı olanın hâlinden anlamak tehlikelidir çünkü yabancıya dönüşme ihtimalini içinde taşır. Soğuk Deri’de ana karakterimizin sürekli olarak haykırdığı ve kendini inkâr ettiği şey tam olarak budur. Hem kendisinin canavar olmadığını haykırmak ve yaptığı eylemleri haklı kılmak hem de kendisini tehdit ettiğini düşündüğü yabancılara dönüşmekten korkmak.

Soğuk Deri, 2018 yılında sinemaya da uyarlanmış. İzlemek için hiç acele etmeyeceğim çünkü eserin zihnimde oluşturduğu imgelemleri uzun bir süre muhafaza etmek istiyorum. Yönetmenin kendi imgelemlerinin beni şimdilik etkilemesini istemiyorum.

Peki siz Soğuk Deri’yi okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Albert Sanchez Piñol kimdir?

1965’te Barselona’da doğdu. Antropoloji eğitimi alan Piñol, 2002 yılında yayımladığı ilk romanı Soğuk Deri ile büyük bir başarı yakaladı ve kitap iki yıldan fazla İspanya’nın çok satanlar listesinde kaldı. 2005 yılında da Pandora al Congo adlı romanını yayımlayan Piñol, daha sonra Victus (2012) ve Vae Victus (2015) adlı iki tarihî roman kaleme aldı. Piñol, eserlerini Katalan dilinde yazıyor. Soğuk Deri bugüne kadar otuz yedi dile çevrildi.

Diğer kitap incelemeleri için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Soğuk Deri – Albert Sanchez Piñol”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar