Yokuştaki Salyangoz – Arkadi ve Boris Strugatski

Editör: Tutku Çetin

Yokuştaki Salyangoz, Strugatski kardeşlere göre “en kusursuzu ve en önemlisi” olmasına rağmen eserlerinin arasında en az bilineni, kimilerine göre de en zor anlaşılanı. Boş inançların, korkunun, anlamsız kuralların ve dayatmaların gerçeğin üzerini örttüğü absürt bir dünyada olan biteni anlamlandırmaya çabalayan roman kahramanlarıyla aynı kaderi paylaşabiliyoruz okurken.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 10 Mart 2022

Orjinal Adı: Ulitka na Sklone

Ülke: Eski SSCB

Türü: Kurgu

Okur Yaşı: Genel okur kitlesi

Hedef Kitle: Bilim kurgu / Fantastik kurgu sevenler

Sayfa Sayısı: 259 sayfa

Çevirmen: Hazal Yalın

İmla: ?

Ebat: 14 x 21 cm

İnceleme

Yokuştaki Salyangoz kitabının yazarları Strugatski kardeşleri okumak bence tıpkı yaşamak gibi: Detaylara boğulup hayatımıza az da olsa uzaktan bakmayı beceremediğimizde “Bu ne anlamsız yaşam, ne saçma olaylar, ne biçim bir hayat bu!” diyerek serzenişte bulunmak ne kadar mantıklı ve kolaysa, onları okurken kişilerin, olayların ve diyalogların bolluğunda kaybolup, “Ne saçma, ne anlamsız yazmışlar,” demek de o kadar kolay. Oysa dikkatli ve istekli bir okuyucunun, her biri altı çizilecek kadar önemli olan diyaloglardaki ince zekâyı, derin anlamı ve alakasız görünen olaylar ve kişiler arasındaki bağlantıyı görmemesi mümkün değil. Tüm bunları görüp anladığınızda ise müthiş bir eğlencenin ama bir o kadar da sert bir gerçeğin içinde buluyorsunuz kendinizi: “Aslında bir araya gelmez gibi görünen şeylerin, mesela trajediyle mizahın, adilikle yüceliğin birleştiği, tekin olmayan esrarengiz güçlerin egemenliğinin yansıdığı” grotesk bir dünyanın içinde.

Biber ve Candide romanımızın kahramanları. Yaşamını İdare denen yerde bürokratik işlemler arasında geçiren Biber’in tek amacı ve hayali Orman’a gitmektir. Yaşadığı dünya katılamayacağı kadar absürttür çünkü. “Birilerinin icat ettiği, uydurduğu ama bana ve belki kendisine de açıklamak zahmetine katlanmadığı bir dünyada yaşıyorum,” der anlamak özlemi içinde.

Candide ise uzun zaman önce bir helikopter kazası sonucu ormana düşmüş bir İdare çalışanıdır. Yerlilerle birlikte onların ilkel ve zorlu yaşamını sürdürür. Hafızası silinmiş gibidir, ara sıra canlanan bölük pörçük anılarının rehberliğinde sürekli olarak “yarından sonra” İdare’ye doğru yola çıkma planları yapar. İki karakter de bulundukları yerden gidememenin ıstırabını yaşamaktadır ve ikisi de çevrelerindeki insanlara göre aykırı ve tuhaftır. Çünkü İdare’dekilere göre Orman tehlikelidir, tahmin edilemezdir, Orman’dakilere göre ise gidilecek bir İdare yoktur.

İdare’nin var olma nedeni Orman’dır ve amacı Orman’ı budayıp bir İngiliz parkına dönüştürmektir. “Emir çıkınca oraya gerçek bir şeyler göndereceğiz ve oradaki her şeyi kupkuru, dümdüz, beton dökülmüş bir meydana benzeteceğiz,“ der İdare çalışanlarından biri. Öte yanda, Yeşil, ıtırlı bir bereket, renk bereketi, koku bereketi, hayat bereketi vardır. Ve hepsi de bir yabancıdır. Tanıdıklar da vardır, bir şeylere benziyorlardır ama aslında yabancıdırlar. 

“Cehalet bağırsaklarını ormana boşaltıyor”

Orman ve İdare metaforlarının üzerine kurulu Yokuştaki Salyangoz yazarların en zor anlaşılan kitabı olmuş, birbiriyle ilgisiz sayısız yorum var. Hatta Boris Strugatski, “Belki de bir sanat eserinin yaşaması için biricik olanak, hakkında bir değil, birçok yorumun bulunmasıdır,” demiş ve kitabın sonunda Orman ve İdare’nin neleri sembolize ettiklerini açıklama gereği duymuş. Ve sonra “Cehalet bağırsaklarını ormana boşaltıyor,” demiş. Uygarlığımızın bundan daha net bir ifadesi olamazdı bence.

Kitap ilk olarak 1965 yılında kaleme alınmaya başlanmış ve 1968’de bir parçası yayımlandıktan kısa süre sonra yasaklı yayınlar listesine girmiş. 1988 yılına kadar da ülkesinde yayımlanamamış. Kitaba bilim kurgu yerine, sembolizm ve ironinin bolca kullanıldığı fantastik bir parodi demek daha doğru olur. Yasaklanmasının nedeni de bu zaten; “Bütün kaosuyla, bütün beyinsizliğiyle, insan hatalarının ve yanılgılarının taşlaşmış sistemi”ne keskin bir zekânın ürünü olan ironiyle dokunmak.

Kimileri önce kitabın sonundaki açıklamayı okuyup, anlayıp kitaba öyle başlamayı önerse de ben bunu istemediğime karar verdim. Elimde bir yol haritasıyla keşfe çıkmak ne kadar zevkli olabilir? Zaten keşfedilmiş olanı neden keşfetmek isteyeyim? Ama karar sizin; ister sonundaki açıklamayla başlayın ister baştan. Okuduğunuz için pişman olmayacaksınız.

Arkadi ve Boris Strugatsi kimdir?

Boris Strugatsi (1933-2012) ve Arkadi Strugatsi (1925-1991) “Sovyetler döneminin en büyük bilim kurgu yazarları” olarak kabul edilir. II. Dünya Savaşı sırasında Leningrad’da dünyaya gelen Boris Strugatski kuşatma altındaki şehirden annesiyle birlikte tahliye edilirken, abisi Arkadi ve babasının bindikleri tren kundaklandı. Bu saldırıdan Arkadi Strugatsi’den başka kurtulan olmadı.

Savaş yılları boyunca silah fabrikasında çalıştırılan Arkadi Strugatski, daha sonra Askeri Yabancı Diller Enstitüsüne kabul edildi. Japonca ve İngilizce tercümanı olarak mezun olduktan sonra Sovyet ordusu için çevirmenlik yaptı. 1955 yılında istifa edip yazarlık kariyerine odaklandı, Japonca şiirler ve öyküler çevirdi.

Boris Strugatski ise kariyerini gök bilimci olarak yapmıştı. Arkadi ile bir araya gelip bilim kurgu başyapıtlarına imza attılar. 1964 yılında SSCB Yazarlar Birliği’ne kabul edildiler ve bundan sonra yaşamlarını yazarak sürdürdüler. Yazdıkları pek çok eser yasaklandı, sansüre uğradı ve Perestroyka’ya kadar yayımlanamadı.

Diğer Dünya Edebiyatı incelemeleri için tıklayın. 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Yokuştaki Salyangoz – Arkadi ve Boris Strugatski”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar