Kızıl Veba – Jack London

Yazan: Özgü Altındağ

Jack London, 1912 yılında yayımlanan Kızıl Veba romanında kızıl veba salgınının nasıl hızlı bulaştığını ve insanları öldürdüğünü anlatıyor. Size yakın zamanda yaşadıklarımızı hatırlattı mı?
Sitede Yayınlanma Tarihi: 18 Mayıs 2022

Orjinal Adı: The Scarlet Plague

Ülke: İngiltere

Türü: Roman

Okur Yaşı: Genel okur kitlesi

Hedef Kitle: Klasik eserlerden zevk alanlar

Sayfa Sayısı: 72 sayfa

Çevirmen: Levent Cinemre

Çeviri: ☺️

İmla: ☺️

Ebat: 12,5 x 20,5 cm

Kategoriler:

İnceleme

2019 yılı sonlarında Çin’de başlayan Covid-19 hastalığı kısa bir sürede bütün dünyayı sardı. Ülkeler birbirlerine kapılarını kapattı, insanlar birbiriyle teması kesti. Nereden bulaşıyor, nasıl korunmalı bilinmiyordu. Bilinmeyen korkutucuydu. Jack London, 1910 yılında yazdığı Kızıl Veba kitabında, âdeta yakın geçmişte yaşadığımız günleri anlatıyor. Kitap yazılmadan önce yaşanan en büyük salgın, 1340 yıllarındaki veba salgınıydı. 1918-1920 yılları arasında ortaya çıkan İspanyol Gribi ise Kızıl Veba kitabının yazılmasından sekiz yıl sonra ortaya çıkmıştı.

Yirmi dört saat sonra hastalığın Chicago’da da bir kişide görüldüğü haber verildi.

Bulaştıktan sonra kızıla dönen yüz rengi, titremeler ve kasılmalar sonrası gerçekleşen insan ölümü… Kitapta anlatılan salgın dönemi 2010’lu yıllarda geçiyor. Bütün Avrupa’yı saran hastalık, milyonlarca insanın ölümüne sebep oluyor. Hastalıktan saklanarak, kaçarak korunan farklı bölgelerde yaşayan insan grupları hayatta kalmayı başarıyor. İlkel hayata geri dönüyor ve vahşileşiyorlar.

Ancak Berlin’den, yani Almanya’dan gelen bir habere göre Metchnikoff Okulu Bakteriyologlarından Hoffmeyer’in vebaya karşı bir serum keşfettiğini bildirdi.

Kitapta Granser, Kızıl Veba dönemini ve medeniyeti gençlere anlatıyor. Granser, o dönemi anlatırken, gençler ona inanmıyor, efsane veya hikâyeler anlattığını düşünüyor. Hastalık sonrası medeniyet o kadar geriye gidiyor ki, anlatırken kızıl kelimesinin anlamı, kırmızı demek varken kızıl kelimesine gerek olmadığı diyalogları geçiyor. Hatta gençlerden biri diyalog sırasında “Eğitim nedir?” sorusuna “Kırmızıya kızıl demektir,” cevabını alıyor.

Jack London’ın ileri görüşlülüğü

 Jack London’ın bilimsel araştırmaları ve kendi öngörüleriyle yazdığı Kızıl Veba, yüz yıl öncesinden 2020 yılında yaşananlara benzer durumları anlatmış. Kitapta 2010’lu yıllarda insanlar arasında iletişimin kablosuz haberleşme aygıtlarıyla yapıldığını okuduğumda yazarın ileri görüşlülüğünden çok etkilendim. Yazıldığı döneme göre kitap türü için bilim kurgu diyebilirken, zamanla yaşananları anlatan bir romana dönüşmüş olarak değerlendirebiliriz.   Kitabın en arkasında yer alan, “Çevirmenden ilgilisine notlar,” bölümü yazıldığı dönemi daha iyi anlamamızı sağlıyor.

Jack London kimdir?

1876 doğumlu Amerikalı gazeteci ve roman yazarı. Müzik öğretmeni bir annenin ve astrolog olduğu tahmin edilen bir babanın oğlu. On dört yaşında okulu bırakarak serüven dolu bir hayata başladı ve on dokuz yaşında dört yıllık ortaöğretimini bir yılda tamamladı. California Üniversitesi’ne girdi, ancak öğrenimini yarım bıraktı. Dünya ticari dergi romanının öncüsü ve yazarlıktan yüksek gelir elde edebilen Amerikalıların ilklerindendir. Kurdun Oğlu (1900), Vahşetin Çağrısı (1903), Beyaz Diş (1906), Adem’den Önce (1907), Demir Ökçe (1907) önemli yapıtlarından bazılarıdır. Martin Eden (1909)’in yanı sıra, Yol (1907) ve John Barleycorn (1913) otobiyografik iki romanıdır. 1916 yılında hayata gözlerini yumdu.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın. 

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Kızıl Veba – Jack London”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar