Günlerin Getirdiği | Sözden Söze – Nurullah Ataç

Yazan: Yusuf Bilal Akkaya

Türk edebiyatının unutulmaz isimlerinden olan Nurullah Ataç’ın bu kitabı deneme türünün başyapıtlarından birisi olarak kabul edilir. Yapı Kredi Yayınlarından çıkan Günlerin Getirdiği~Sözden Söze, sadece yazarın fikirlerini mi aktarıyor yoksa dil, çeviri ve eleştiri gibi birçok konuya açıklık mı getiriyor?

Sitede Yayınlanma Tarihi: 10 Kasım 2022

Ülke: Türkiye

Türü: Deneme

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Deneme türünden ve fikrî kitaplardan zevk alanlar

Sayfa Sayısı: 269 sayfa

İmla: ☺️

Ebat: 13.5 x 23 cm

Kategoriler:

İnceleme

Türk edebiyatında deneme denilince akla gelen isimlerin başında gelen Nurullah Ataç’ın Günlerin Getirdiği | Sözden Söze kitabı, birçok açıdan önemli fikirler taşıyor. İçerdiği elli beş bölümde birçok büyük şahsiyetten, Türkçe’den, diğer dillerden, dergilerden, çeviri eserlerden, Divan edebiyatından ve eleştiriden söz eder.

Cumhuriyet sonrası Türk edebiyatının birçok sorunla yüzleştiği dönemde eserini kaleme alan Nurullah Ataç’ın kitabı iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm Günlerin Getirdiği’nde ve ikinci bölüm Sözden Söze’de yazar kendi ağzından birçok sorunu dile getiriyor, yeri geldiğinde bir hayali karakter yaratıyor ve nihayetinde çeşitli sorunlara karşı kendince bir çözüm üretiyor.

Sorunlar, çözümler ve Nurullah Ataç

Daha çok hayata dair denemeleri seven okurlar için beklentileri karşılamayacak olan Günlerin Getirdiği | Sözden Söze kitabında yazar, yeri geldiğinde sert üslubuyla yeri geldiğinde ise kendi kafasında oluşturduğu hayali karakter Keziban ile birlikte kendi fikirlerini okurun önüne seriyor. Dil, tercüme, yazı, dergi, Divan edebiyatı gibi birçok sorunu işlerken kendince çözümler buluyor. Bu sorunları ve çözümleri anlatırken üslubu gereğince okuru yer yer gergin bir hâle sokuyor, düşündürüyor ve gülümsetiyor.

İki ayrı bölüm olan kitabın ilk bölümü 1946 yılında, ikinci bölümü ise 1952 yılında basıldı ve devamında yayınevi tarafından birleştirilerek tek kitap hâline getirildi. Her ne kadar üzerinden onlarca yıl geçse de içerisindeki sorunların ve çözümlerin birçoğu bence bugün de tazeliğini koruyor. Yazar, Türk edebiyatının sorunlarına getirdiği çözümleri Avrupa dilleriyle mukayese ederek ve tarihten örnekler vererek temellendiriyor.

Kitabın imlası açısından ise, 1950’lerin egemen üslubu olsa gerek, birçok kelimenin yazılış biçimi bugünkünden farklı. Yazar, kitabında bugün kelimesine buğün, okumayan yerine okumıyan, getirmeyen yerine getirmiyen gibi kelimeler kullanmış.

Üslup açısından ise, çoğunlukla sert bir dil hâkim. Özellikle yazar, bir şairi ya da bir meseleyi eleştirirken oldukça sert bir üslup kullanıyor.

“Her düşüncedeki eksiği, yanlışı ararsak bir yere varamayız; yalnız yıkmak olmaz, biraz da yapmalı.”

 Edebiyatı, denemeyi seven bir okur olarak Günlerin Getirdiği | Sözden Söze kitabı birçok sorumun cevabını bana sundu. Edebiyat dergileri, Türkçe’nin problemleri, yazı ve şiir gibi birçok ilgili olduğum konuda yazarın fikirlerini sunması ve bu fikirlerin günümüzde de geçerli olması benim için çok kıymetli oldu. Özellikle bir sorunun çözümünü yazarken verdiği örnekler yazarın fikirlerinin ve çözümlerinin ne denli güçlü olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Mesela dil problemi konusunda yazarın bu problemden bahsederken tarihimizdeki durumuna, Fransızcadan, Almancadan ve başka dillerden örneklerle tezini kuvvetlendirip okuru ikna edebildiğini gördüm.

Tabii ki kitabın olumsuz tarafları da vardı. Nurullah Ataç’ın üslubunun yeri geldiğinde ne kadar sert olabildiği yıllardır bilinen bir gerçektir. Ona fikir açısından ters düşen, tabiri caizse canını sıkan, yazar ya da şairleri sert bir dille eleştirir. Kitapta da buna rastlıyoruz. Bu kitapta da bazı isimlerde ya da konularda aşırı bir üslup kullandığı hatta bu üslubun okurken beni gerdiğini hissettim.

“Çok kullanılan her söz, ağızdan ağıza geçtikçe anlamında az çok değişiklik olacağından karanlıklaşır; o kadar ki gün gelir, hiçbir şey dememekle bir olur.”

Şu bir gerçek ki Günlerin Getirdiği | Sözden Söze kitabı, edebiyatın birçok meselesinin en ortasında yer alan bir yazarın, gördüğü, duyduğu ve yaşadığı birçok problemi kapsamlı bir şekilde inceleyerek çözüme ulaştırması neticesinde kıymetli bir kitap. Haldun Taner’in deyimiyle “Nurullah Ataç’ın zevkle okuyacağınız bu denemeleri yıllar önce yazılmış, ama yine de tazeliklerini, diriliklerini yitirmemişler. Ataç’ın çoşkuyla ve inançla kaleme aldığı, sorgulamayı hiç bırakmadığı konular, eleştiri oklarını sakınmadan yönelttiği edebiyatçılar var Günlerin Getirdiği ile Sözden Söze’de. Tiryakileri için.”

Neden okumalıyız?

Günlerin Getirdiği | Sözden Söze kitabının, özellikle dil ve edebiyat konularına ilgi duyan okurların başvurabilecekleri temel kitapların başında geldiğini düşünüyorum. Aklınızı kurcalayan birçok soruya bu kitapta cevaplar bulabilirsiniz. O dönemin edebiyat ortamını, problemlerini, çekişmelerini gayet güzel yansıtıryor. Kalemiyle ustalığını konuşturan Nurullah Ataç, her bölümde başka bir meseleye değinerek ve çok uzatmayarak okuru sıkmıyor. Örnekleri ve tarzıyla okurun kitaba bağlılığını arttırıyor.

Siz bu kitabı okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken mesaj neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Nurullah Ataç Kimdir? 

21 Ağustos 1898 yılında İstanbul’da doğdu. İlk yazısını 1921 yılında Dergâh dergisinde yayımlayan Nurullah Ataç, devamında gazete ve dergilerde deneme ve eleştiri türünde yazılar yazdı, Cumhuriyet dönemine damga vurdu ve devamında yazılarını kitaplaştırdı. Türk edebiyatında deneme türünde ürün veren ilk yazar ve eleştirmendir. Kaleminin ustalığı ve cesur tavrıyla birçok genç yazarı da etkileyen Nurullah Ataç, 17 Mayıs 1957 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetti. Elliye yakın çevirisi ve ondan fazla kitabı bulunan yazarın eserleri günümüzde Yapı Kredi Yayınları tarafından basılıyor.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Günlerin Getirdiği | Sözden Söze – Nurullah Ataç”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer İnceleme ve Tanıtımı Yapılan Kitaplar