Her kitapsever bilir ki kitaplar hakkında konuşmanın hazzı âdeta okumanın hazzıyla yarışır. Hele ki okunup bitirilen bir kitabın birilerine iyi geleceği, dertlere deva olacağı düşünülüyorsa… Şimdiye kadar Bookinton okurları için pek çok kitap öneri listesi hazırladık. Bugün “sıra dışı” bir listeyle devam ediyoruz: Dizi karakterlerine kitap önerileri!

Sanem Güven

“Aşkla yaralı Bihter ne okusun”dan “Ali Rıza Bey’in ağzının tadı nasıl kaçmasın”a… Kalbi kırıklar, yasak aşka düşenler, ailesini bir arada tutmak için kendini parçalayanlar… Bu liste biraz da sizin için…

Aşk-ı Memnu’nun Bihter’ine Kırık Bir Kalbi Nasıl Onarırsın? 

Öneren editör: Mürsel Çavuş

Aşk-ı Memnu dizisinin final gecesini hatırlayın. Sokaklar boşalmış, herkes evlerinde televizyonlarının karşısına geçmiş, kırık bir kalbin, genç ve güzel bir kızı yaşamdan nasıl kopardığını izliyordu. O gece herkesin yüreğindeki sızı herhalde şu soruyla beraber geldi: “Ah be, değer miydi?”

Aşkına kavuşamayıp intihar eden sevgililerin haberlerine her rastladığımızda sorduğumuz ve bir türlü anlamlı bir cevabını bulamadığımız bu soruya psikolog Dr. Guy Winch, Kırık Bir Kalbi Nasıl Onarırsın? kitabında yanıt vermiş. Winch insanların gerek sevgilisinden gerekse evcil hayvanından (aslında hayat arkadaşından) ayrıldığında yaşanan kalp kırıklığının toplumda yeterince ciddiye alınmadığından dem vuruyor. 

Kalbi kırık insanlar, toplumdan yeterli desteği göremiyor ve yalnızlığa terk ediliyor. Kalp kırıklığıyla tek başına kalan kişi de bazen bu kalp kırıklığını ya hiç aşamıyor ya da aştığını zannediyor ama bu travma başka olaylarda ve yerlerde tekrar ediyor veya o kişinin ilişkilere yaklaşımını tümden zedeliyor. Aşka bağımlılık geliştirenler, kalp kırıklığı nedeniyle bedeni, beyni ve zihni stresle yüklenenler, âşık olduğu kişiyi idealize edenler, kendini suçlayanlar, kaybı anımsatan her şeyden kaçınanlar veya acıya tutunup onu yoldaş ilan edenler… 

Fakat iyi haber, kalp kırıklığının çözümü var. Kitapta kalbi kırılan insanların hayatlarına “onsuz” nasıl devam edebileceklerinin yolları gösteriliyor. Kendine şefkat göstermenin, boşlukların farkına varmanın, onları doldurmanın, takıntılarla baş etmenin ve “onsuz” kim olduğumuzu hatırlamanın, duygusal acıyı görünür kılmanın ve yardım isteyebilmenin yöntemleri anlatılıyor. Keşke Bihter ve Bihter gibi kalp kırıklığı yaşayanlar bu kitabı okusa da “değer miydi?” sorusunu bir daha sormasak! 

Son not: Bu kitap kalp kırıklığı yaşayanlara nasıl davranmamız gerektiğini de anlatıyor, o nedenle hâlâ kalbi kırılmayan kaldıysa, onlar da okuyabilir.  

Terzi’nin Esvet’ine Aşk-ı Memnu

Öneren editör: Sanem Güven

Türk edebiyatının başyapıtlarından olan Aşk-ı Memnu’daki Firdevs Hanım’ın küçük kızı Bihter, gösterişli bir hayatın peşinden giderek kendisinden yaşça büyük Adnan Bey’le evlenir. Bu evlilikte istediği her şey vardır, Aşk hariç… 

Netflix’te iki sezonu yayımlanan Terzi dizisinde ise Esvet, tıpkı Bihter gibi aşksız bir evliliğin içindedir. Tıpkı Bihter gibi yasak aşkı Peyami Dokumacı’nın peşinden gitmeye hazırdır. Oysa kocası Dimitri’nin en yakın dostu olan Peyami Dokumacı, kardeş saydığı Dimitri’ye ihanet etmemeye kararlıdır. 

Bu üçlünün kaderi nasıl yazılacak bilmiyoruz ama insan düşünmeden edemiyor: Esvet acaba Aşk-ı Memnu’yu okusaydı, Bihter’in kurtuluşunun Behlül’de olmadığı gibi, kendi mutluluğunun da Peyami Dokumacı’da olmadığını görür müydü? Bazı durumlarda aşkın da yetmeyeceğini, ihanetin, sona eren dostlukların ve parçalanan ailelerin iki insanın arasındaki aşkı da usul usul yıkıp yok edebileceğini kabullenir miydi? 

Elbette her aşk farklıdır çünkü hiç kimse aynı değildir, hatta insanın kendisi bile biraz zaman geçtiğinde başka birisidir. Ama bazen bir kitap okuruz ve o kitap bizi tam olarak ne istediğimizi anlamaya götürür. Bence Esvet de Bihter’in hikâyesini okusaydı, ne yapacağına daha kolay karar verebilirdi. 

Magarsus’un Beton’una İnce Memed

Öneren editör: Yasemin Kaya

Blu TV’de yayımlanmaya başlayan Magarsus dizisi, Adana’nın Sarıbahçe köyünde narenciye ticareti yapan Kurak ailesinin aile içi çekişmelerini ve bölgede hâkimiyet kurmaya çalışan dış güçlerle mücadelesini anlatıyor. Dizide ailenin babası Halil Kurak’ın yeğeni rolündeki Beton, çocukluğunda depremde göçük altında kalarak anne ve babasını kaybetmiş, kapalı alan korkusu fobiye dönüşmüş. Ailenin evlatlığı konumunda. Bazen aile işlerinin göbeğinde bazen de aileden dışlanıyor. Dizide o toprağın insanı olduğu duygusunu en çok veren karakter Beton ki kendisi ailenin bekası için epey mafyatik güç savaşına girecek gibi görünüyor. 

Ona bir kitap önerme şansım olsa tercihim Yaşar Kemal’in şaheseri İnce Memed olurdu. Roman da dizi gibi Çukurova bölgesinde geçiyor ve korkusuz, dürüst, yardımsever köylü genci İnce Memed‘in köyde yaşayan halka eziyet eden Abdi Ağa’yla mücadelesini anlatıyor. 

Beton, İnce Memed’i okursa asıl mücadelenin haksızlığa ve zulme karşı yapılması gerektiğini Türk edebiyatının en önemli halk kahramanından öğrenmiş olur. Kim bilir belki de Yaşar Kemal’in “Her insanın içinde bir mecbur kurdu, bir İnce Memedlik, bir Köroğluluk kurdu var. Köroğlu gitti İnce Memed geldi. İnsanoğlunun içinde bu kurt oldukça insanoğlu ne olursa olsun yenilmeyecek,” satırlarında olduğu gibi, İnce Memed gider Beton gelir.

Yaprak Dökümü’nün Ali Rıza Bey’ine Gazap Üzümleri 

Öneren editör: Gökçe Kalaycı

Boşa çıkan ümitlerin, iki hüzünlü kahramanı: Tom Joad ve Ali Rıza Bey… Amerikalı ünlü yazar John Steinbeck’in kaleminden çıkan Gazap Üzümleri’nin başkahramanı Tom Joad, Büyük Buhran döneminde büyük umutlarla kente göç etmeye yeltenir ve bu yolda ailesinin parçalanışına şahit olur. 

Usta yazarımız Reşat Nuri Güntekin’in ölümsüz eseri Yaprak Dökümü’ndeki Ali Rıza Bey her ne kadar on dokuzuncu yüzyılın sonlarında dünyaya gelmiş olsa da ünlü dizi karakteri Ali Rıza Bey’in trajik hikâyesi modern zamanlarda geçer. Yayımlandığı dönemde reyting rekorları kıran diziyi izlememiş olanlar bile aşinadır Ali Rıza Bey’in o mahzun bakışlarına. Ağzının tadı hep bir şekilde kaçan Ali Rıza Bey, büyük şehrin girdabında, her şeyden fazla önemsediği onurlu duruşunu korumaya ve ailesini bir arada tutmaya çabalamakla tüketir ömrünün son demlerini. 

Peki, kitaplarla arasının çok iyi olduğunu bildiğimiz bizim Ali Rıza Bey, Gazap Üzümleri’ni okumuş muydu? Eğer okumadıysa bu kitabı kendisine şiddetle tavsiye ediyorum zira Tom ile büyük bir özdeşlik kuracağına eminim. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen ailesini ayakta tutmaya çalışan ve sınıf atlama hayalleri uğruna insanın nelerden vazgeçebileceğine acı bir şekilde tanıklık eden Tom Joad, Ali Rıza Bey’e yalnız olmadığını hissettirecektir mutlaka. 

İki eserde de tema olarak karşımıza çıkan sınıf atlama, büyük şehirde tutunma ve ailesine daha iyi bir gelecek hazırlama hayallerini göz önünde bulundurursak Ali Rıza Bey, Gazap Üzümleri’nin sayfalarını çevirdikçe içinden derin bir “Ah!” çekecek, bazen uzaklara dalıp gidecek ve hatta bazen gözleri dolu dolu, ertesi gün devam etmek üzere kitaba ara verecektir.

Kitap karakterleriyle özdeşlik kurdukça yalnız olmadığımızı hatırlar, yükümüzün hafiflediğini hissederiz. Gazap Üzümleri’nin Ali Rıza Bey’in kalabalıklar içindeki yalnızlığına deva olmasını diliyorum. “Aman Ali Rıza Bey, ağzımızın tadı kaçmasın.”

Diğer kitap öneri listelerini okumak için tıklayın.