Alexandra Alter’in 16 Ağustos 2023 tarihinde New York Times’ta yayımlanan haberine göre ABD’de tüketici haklarının korunması, rekabet koşullarına ve serbest piyasaya zarar veren iş uygulamalarının ortadan kaldırılması ve önlenmesinden sorumlu Federal Ticaret Komisyonu’nun (Federal Trade Commision) antitröst yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle Amazon’a karşı dava açmaya hazırlandığına dair emareler artarken bir grup kitabevi, yazar ve antitröst aktivisti Amerikan hükümetini şirketin kitap piyasasındaki hakimiyetini soruşturmaya çağırıyor.

Yasemin Kaya

Tekelleşme karşıtı politikaları güçlendirmeye odaklanan bir araştırma ve düşünce kuruluşu olan Açık Piyasalar Enstitüsü (Open Markets Institute), Yazarlar Birliği ve Amerikan Kitap Satıcıları Birliği ile geçtiğimiz çarşamba günü Adalet Bakanlığı ve Federal Ticaret Komisyonu’na bir mektup göndererek hükümeti Amazon’un “halka kitap satma rolündeki tekelini” engellemeye çağırdı. Açık Piyasalar Enstitüsü’nün yönetici direktörü Barry Lynn, Adalet Bakanlığı’na sadece Amazon’un kitap satıcısı olarak büyüklüğünü değil, aynı zamanda kitap piyasası üzerindeki etkisini de -özellikle de sitesinde belirli başlıkları öne çıkarma ve diğerlerini gizleme yeteneğini- soruşturması için baskı yapmayı amaçladıklarını söyledi. Lynn yaptığı açıklamada, “tek bir baskın şirketin gücünün, okuduğumuz kitap türlerini toplamda çarpıttığı bir durumla karşı karşıyayız. Demokraside bu tür bir güç yoğunlaşması kabul edilemez,” dedi. Söz konusu mektubun Federal Ticaret Komisyonu’nun Amazon’a karşı bir antitröst davası açma kararına yakın olduğu bir dönemde gelmesi konu üzerindeki tartışmalara yeni bir boyut getirdi. Amazon temsilcilerinin bu hafta olası davayı görüşmek üzere komisyon üyeleriyle bir araya gelmesi bekleniyor ki bu da yasal sürecin yakın olabileceğinin bir işareti olarak yorumlanıyor. 

ABD’de 10 kitaptan 4’ünü Amazon satıyor. 

Hükümetin şirkete yönelik soruşturmasında Amazon’un bir kitap satıcısı olarak rolünü inceleyip incelemeyeceği henüz belli değil. Yaklaşık 30 yıl önce küçük bir çevrim içi kitapçı olarak işe başlayan Amazon, o zamandan bu yana bulut bilişim alanında büyümesi, market zinciri Whole Foods ve film stüdyosu Metro Goldwyn Mayer’i satın almasıyla diğer sektörlerde de kendine yer edinen bir perakende devine dönüştü. Her ne kadar kitap satışı şirketin toplam cirosunun küçük bir dilimi haline gelse de Amazon kitap pazarında ezici bir güç. Veri araştırma ve analiz grubu WordsRated’ın analizine göre, ABD’de satılan fiziksel kitapların en az yüzde 40’ının ve e-kitapların yüzde 80’inden fazlasının satışı Amazon üzerinden yapılıyor. Amazon, 2008 yılında Audible’ı satın alarak aynı zamanda en büyük sesli kitap üreticilerinden ve perakendecilerinden biri haline de geldi.

Yukarıda bahsedilen Açık Piyasalar Enstitüsü ve diğer gruplara göre, Amazon’un yükselişi ABD genelinde fiziksel kitap mağazalarının satışlarında ciddi bir düşüşe neden olarak yayıncıları ve yazarları siteye bağımlı hale getirdi. Amazon aynı zamanda okuyucuların hangi kitaplarla karşılaşacağı ve satın alacağına yönelik kararlarını da etkiliyor. Sitede kitapları çok satması muhtemel gişe rekortmeni yazarlar ve ünlüler ön plana çıkarılırken daha az tanınan yazarların görünmesi zorlaştı.

Bazı antitröst uzmanları Amazon’un kitap satıcılığı rolünün hükümet tarafından incelenmesine karşı çıkıyor. Michigan Üniversitesi’nde antitröst üzerine çalışan işletme profesörü Erik Gordon, şirketin kitap dünyasındaki hakimiyetinin genel bir antitröst davasının bir unsuru olabileceğini ancak Federal Ticaret Komisyonu’nun muhtemelen başka bir yere odaklanacağını söyledi. “Kitap satış uygulamalarıyla ilgili olarak Amazon’a karşı büyük bir dava yok,” diyen Gordon sözlerine “Pek çok yayıncı ve yazar Amazon olmasaydı kazanacaklarından daha fazla para kazanıyor,” diye devam etti.

ABD Hükümeti kitap piyasasında tekelleşmeyi önlemeye çalışıyor. Yeni antiröst hedefi Amazon mu?

Google ve Meta gibi teknoloji devlerini dizginlemeye çalışan Biden yönetiminin sıkı düzenleme çabalarının hedefindeki şirketlerden biri de Amazon’du. Haziran ayında şirketin bazı kullanıcıları Amazon’un kendilerini Prime üyelik programına kaydolmaları için manipüle ettiği ve bu programdan çıkmalarını zorlaştırdığı iddiasıyla ayrı bir dava açtı.

Adalet Bakanlığı da kitap piyasasındaki konsolidasyonu önleme çabalarına katılıyor. Geçen yıl bir yargıç, bir antitröst davasında Biden yönetiminin yanında yer alarak Penguin Random House’un küçük rakibi Simon & Schuster’ı satın almasını engelledi. Anlaşmanın çökmesinin ardından sektördeki bazı kişiler Amazon’u bir sonraki muhtemel antitröst hedefi olarak gördü. Amerikan Kitap Satıcıları Birliği CEO’su Allison Hill, hükümetin Amazon’un kitap dünyasındaki rolünü ciddi bir şekilde ele almasından umutlu olduğunu söyledi. Hill açıklamasında, “Amazon o kadar uzun süredir denetlenmiyor ki eşit bir oyun alanı için verdiğimiz mücadele tartışmalı hale geldi; Amazon oyun alanının sahibi,” ifadesini kullandı. 

Kaynak: Alexandra Alter’ın 16 Ağustos 2023 tarihinde New York Times’ta yayımlanan “Authors and Booksellers Urge Justice Dept. to Investigate Amazon” başlıklı haberinden çeviridir.

Bonus Haber: Kitabı Neden çevrim içi satış kanallarından alıyoruz?

Kitapsever açısından kitabı fiziksel bir mağazaya gitmeden 7/24 satın alma imkânı okuyucuya belli bir konfor sağlıyor. Çevrim içi satış kanallarında stok, operasyonel ve işletme maliyetlerinin görece düşük olması satış fiyatlarını fiziksel mağazaya göre avantajlı hale getiriyor. 2020-2021 döneminde etkileri daha güçlü hissedilen COVID-19 salgını nedeniyle uzun süre evlerimizden çıkamayışımız ve pek çok fiziksel mağazanın kapalı olması da çevrim içi kanallar aracılığıyla kitap alımını artıran bir etken oldu.

Türkiye’de çevrim içi satışların payı konusunda iki veriyle karşınızdayım. İlki Türkiye Yayıncılar Birliği’nin hazırladığı Türkiye Kitap Pazarı Raporu. Birlik, 2022 yılı raporunda çevrim içi satışları ayrı bir tablo hâlinde yayımlamaya başladı. Buna göre 2022 yılında toplam kitap satışı içerisinde çevrim içi satışların payı %23,3 oldu. Bu oran 2021 yılında %20,9 idi. Türlere göre kırılımlara baktığımızda kültür yayınlarının yarısının çevrim içi satışlarda gerçekleştiğini görüyoruz. Yani iki kültür kitabından birini internetten satın almışız. 

Kaynak: Türkiye Yayıncılar Birliği Kitap Pazarı Raporu 2021, 2022.

İkinci veri kaynağım WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Organizasyonu) 2021 verisi de bu eğilimleri teyit eder nitelikte. Yıllık hazırlanan bu rapor, ülkeler arası karşılaştırma imkânı da veriyor. Aşağıda grafiğini verdiğim satış gelirlerinin satış kanallarına göre dağılımında İngiltere çevrim içi satışların payında %67 pay ile lider konumda. Maltalı kitapseverler kitaplarını fiziksel mağazalardan almayı tercih ediyorlar, payı %68. Çevrim içi satışın en düşük olduğu ülke %3 ile Meksika. Türkiye’de satış kanallarına göre homojen bir dağılım göze çarpıyor. Çevrim içi %36, fiziksel mağaza %33 ve diğer %31.  

Kaynak: WIPO Statistics Database and Federation of European Publishers (FEP), Eylül 2022.

Tek tuşla kitap almak iyi de ya içinde kendimizi kaybettiğimiz kitapçılar ne olacak?

Rekabetin artması ve insanların geniş bir ürün yelpazesine tek bir tuşla ulaşabilme rahatlığı kitap satışlarında çevrim içi platformları ön plana çıkarıyor. Yayınevleri artan maliyetler nedeniyle daha az sayıda ve daha pahalıya (sanki daha da düşük gramajlı kâğıda?)  kitap üretebiliyor. Okuyucu da artan kitap fiyatları nedeniyle kitapçılardan sadece vitrin alışverişi yaparak çıkıyor veya internet üzerinden harıl harıl kitap indirimlerini takip ediyor. Bağımsız kitapçılar artan maliyetlere dayanamayıp bir bir kapanıyor. (Kavaklıdere Dost Kitabevi’nin kapandığı haberini görünce bir yakınımı kaybetmiş duygusu yaşamıştım.) Şimdi bir de üzerine ABD’de Amazon’la başlayan tekelleşme tehlikesini tartışmaya başlıyoruz. Yayıncılık sektörü tüm taraflarıyla, kimseyi arkada bırakmadan yürünebilecek, yeni iş modellerinin yollarını arayıp bulmak zorunda. Kitapla kalın.

Diğer haberleri okumak için tıklayın.