Bir zamanlar, demokrasi kavramı halkın doğrudan katılımını sağlamak amacıyla ortaya çıktı. Ancak şimdi, bu hedefin pek çok yönüyle sınırlandığını ve hatta çelişkiye düştüğünü görüyoruz. Temsili demokrasi, halkın iradesini temsilciler aracılığıyla aktarırken, aslında bu temsil süreçleri çoğu zaman katılımı sınırlandırıp, demokrasiye yabancılaştırıcı bir yapı haline geliyor. Günümüzde pek çok ülkede aşırı sağcı ve otoriter rejimler, yerel ve küresel düzeyde seçimler ve sandık yoluyla değil, farklı yollarla iktidara geliyor. Bu durum, mevcut temsili sistemlerin, çoğunlukçuluk ve elitist eğilimleriyle birleşerek demokratik ilkelerin temelini sarsmaya devam ediyor. Artık, demokrasiyi sadece seçim ve oy pusulası olarak görmekten uzaklaşmamızın zamanı geldi de geçiyor.
Bu kitap, işte tam da bu noktada, temsilin yarattığı sınırların ötesine geçmeyi öneriyor. Temsil yerine doğrudan katılım esas alan yeni bir demokratik yaşam biçimi inşasını temel alıyor. Yazar bu yaklaşımla, hiyerarşilere ve vesayet mekanizmalarına karşı durmayı, mikro ölçekli, özerk ve katılımcı yerel yönetimleri güçlendirmeyi savunuyor. Ayrıca bürokrasinin erişilmez zirvelerinde hazırlanan ve çoğu zaman yurttaşların söz hakkı dışına itilen bütçeleri, halkın aktif katılımıyla yapılabilen katılımcı bütçeye dönüştürmenin önemini vurguluyor.
Arka Kapaktan
Farkındayız, seçim, sandık, parlamento, hükümet vb. yerleşik demokratik-kültürel kodlarımız doğrudan demokrasiyi hava gibi, su gibi, ekmek gibi bir insani ihtiyaç olarak görmemizin önünde büyük bir engel. Ama hayatımızı, kentimizi, mahallemizi, sokağımızı sahiplenme arzumuz ondan da büyük. Dünyamızın iç karartıcı görünümüne rağmen, doğrudan demokrasiler çağının belki de kıyısındayız.
Gönen Orhan Kimdir?
1987 yılından beri, gerek kamu sektöründe, özellikle yerel yönetimlerde, gerekse özel sektörde, halkla ilişkiler, çevre, kültürel miras ve siyasal iletişim alanlarında çeşitli projeler geliştirmekte ve uygulamaktadır. 1989 yerel seçimlerinden sonra, ilçe, il ve büyükşehir belediye başkanlıkları için seçim kampanyaları yürütme deneyimi kazandı. 1999 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim kampanyası sonrası, 2003-2004 yılları arasında Antalya Büyükşehir Belediyesi danışmanlığını üstlenmiştir.
2014’te gerçekleşen 30 Mart mahalli seçimlerde, Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde belediye başkanlığı seçim kampanyasını yönetti. Aynı dönemde, “360 Derece İletişim ve Halkla İlişkiler” yaklaşımını temel alan “AÇIK KAPI” projesinin pilot çalışması olan Turunç Masa uygulamasını ve yerel atık dönüşümüne odaklanan “Çevreci Komşu Kart” projelerini hayata geçirdi.
31 Mart 2019 yerel seçimleri kapsamında, CHP’nin Antalya-Muratpaşa ve İstanbul-Şişli belediye başkanlıkları için seçim kampanyalarını yönetme sorumluluğunu üstlendi. Sadece iletişim danışmanlığı ve seçim kampanyalarıyla sınırlı kalmayıp, Türkiye’nin bölge ve kent tanıtımlarına yönelik çeşitli projeleri de yürüttü. Ayrıca, kültür ve kültürel miras, turizm, çevre ve sanal müze gibi alanlarda özellikle yerel halkla ilişkiler çalışmalarına odaklanan projeler geliştirdi.
Kaynak: www.otonomyayincilik.com
Yeni çıkan kitap tanıtımlarını incelemek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok