Bookinton

Nobel Edebiyat Ödülü’nün Sahibi Han Kang Oldu


Koreli yazar Han Kang, “tarihsel travmalarla yüzleşen ve insan yaşamının kırılganlığını ortaya koyan yoğun şiirsel düzyazısı” nedeniyle 2024 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.

Yasemin Kaya-Utku Özer

Kitapları Türkiye’de de büyük beğeni toplayan Han Kang, Nobel Edebiyat ödülü kazanan ilk Koreli yazar. Uluslararası edebiyat çevrelerinde adını 2007 yılında yazdığı ve 2016 yılında İngilizce çevirisiyle Booker Ödülü’nü kazandığı Vejetaryen romanıyla duyurdu. Han Kang bu ödüle de aday olan ve kazana ilk Koreli yazar.

1970’te Güney Kore’nin Gwangju kentinde doğan Han Kang, çocukken Seul’e taşındı. Edebiyat yolculuğuna başladığı Yonsei Üniversitesi’nde Kore edebiyatı okudu. Babası Han Seung-won’un da tanınmış bir romancı olması, edebiyatla erken tanışmasında etkili oldu. Yazar olmaya daha on dört yaşındayken karar vermiş. Han Kang’ın edebiyat dünyasına ilk girişi şiirle oldu ancak kısa süre sonra kurguya geçiş yaptı. Yazarın April Kitap tarafından Türkçeye kazandırılmış dört kitabı bulunuyor.

Yazarlık Kariyeri ve Eserleri

Han Kang uluslararası çıkışını, et yemeyi bırakmaya karar veren bir kadının merceğinden toplumsal beklentileri ve kişisel isyanı inceleyen romanı Vejetaryen ile yaptı. Yazarın İngilizceye çevrilen ilk kitabı olan Vejetaryen, 2016 Booker Uluslararası Ödülü’nü kazandı. Kitap, parçalı anlatımı, yoğun psikolojik derinliği ve şiddet, arzu ve yabancılaşma temalarıyla dikkat çekiyor. Booker jürisinin, “etkileyici, zarif ve rahatsız edici bir kitap” olarak tanımladığı Vejetaryen, Güney Kore’nin en prestijli edebiyat ödüllerinden Yi Sang Edebiyat Ödülü’nü de kazanmıştı.

Romanın kadın okurlar tarafından daha çok benimsendiğini ve anlaşıldığını söyleyen Han Yang Vejetaryen için “Romanın ataerkilliğe karşı bir kıssa olarak okunabileceğine katılıyorum. Ancak bunun Kore toplumuna özgü olduğunu düşünmüyorum. Derece farklılıkları olabilir ama evrensel değil mi? Özellikle Kore toplumunun bir portresini çizmek için yola çıkmadım,” demiş ve işlediği temaların evrenselliğinin de altını çizerek kendisini Nobel’e götüren yolun sinyallerini de vermişti.

Bir diğer önemli eser ise 1980’deki travmatik Gwangju Ayaklanması’nı yeniden ele alan Çocuk Geliyor. Bu romanda Han Kang, eserlerinde yinelenen bir tema olan şiddetin hem bireysel hem de kolektif hafıza üzerindeki sonuçlarını araştırıyor. Kitabın sitemizde yer alan incelemesini buradan okuyabilirsiniz.

Han Kang’ın 2018 yılında Booker Ödülüne aday olan romanı Beyaz Kitap, hayatın yokluğunu ve varlığını keşfetmek için “beyaz” metaforunu kullanan, keder ve kayıp üzerine lirik bir eser.

Han Kang’ın bu yıl Türkçeye de çevrilen son kitabı Veda Etmiyorum da yine Güney Kore tarihinin karanlık zamanları ve travmatik hafızasına dair bir roman. Prix Mėdicis ve Prix Femina ödüllerine layık görülen kitabın önümüzdeki yıl İngilizce olarak yayımlanması bekleniyor.

Yazarın 2023 yılında İngilizceye olarak yayımlanan ancak henüz Türkçeye çevrilmeyen bir diğer önemli eseri ise Greek Lessons. Sesini kaybeden bir kadınla görme yetisini kaybetmeye başlayan Yunanca öğretmeni arasındaki beklenmedik bağın hikâyesini anlatan ve “duyuları harekete geçiren, canlı olmanın ne demek olduğunu canlı bir şekilde çağrıştıran bir roman,” olarak tanımlanan bu ilginç kitabı da en kısa zaman Türkçede görmeyi umuyoruz.

Temalar ve Yazım Tarzı

Han Kang şiir, öykü, roman gibi farklı türlerde eserler veren bir yazar. Eserleri genellikle fiziksel ve ruhsal olan, beden ve zihin, yaşam ve ölüm arasındaki gerilimle boğuşuyor. Yazım tarzı, seyrek ama duygusal yoğunlukla yüklü şiirsel düzyazısıyla tanınınıyor. İster kişisel ister ulusal olsun, tarihsel travmalarla ve bu olayların kimlik ve hafızayı nasıl şekillendirdiğiyle derinden ilgileniyor.

Anlatıları genellikle deneysel, karmaşık duygusal ve felsefi soruları aktarmak için doğrusal olmayan yapılar ve çoklu perspektifler kullanıyor. Aynı zamanda duyulara büyük önem veriyor. Kendi ifadesiyle, “Kurgu yazarken duyulara çok önem veririm. Görsel imgeler de dahil olmak üzere işitme ve dokunma gibi canlı duyuları aktarmak istiyorum. Bu hisleri bir elektrik akımı gibi cümlelerime aşılıyorum ve sonra, garip bir şekilde, okuyucu bu akımı fark ediyor. Bu bağlantı deneyimi benim için her seferinde olağanüstü oluyor.”

Kaynaklar ve daha fazlası için

Han Kang: ‘Writing about a massacre was a struggle. I’m a person who feels pain when you throw meat on a fire’

Han Kang interview: ‘I never imagined The Vegetarian would find so many readers’

https://www.nobelprize.org/prizes/literature/2024/press-release/

Diğer haberleri okumak için tıklayın.

Bir Yorum Bırakın

Epostanız gözükmeyecek.