Her Şeyin Hikâyesi ile hem doğanın ruhuna hem de insanın varoluşsal yaralarına dokunan Richard, Hayranlık adlı bu romanında, bu kez çok daha içe dönük, çok daha kırılgan bir anlatıyla okurunun karşısına çıkıyor. Roman, gezegenin hızla çöküşe sürüklendiği bir gelecekte, bir çocuğun hem kendine hem de dünyaya tutunma çabasını izliyor.
Hayranlık’ın ana karakteri Theo Byrne, bir astrobiyolog. Uzayın derinliklerinde yaşam olasılıklarını araştıran biri olarak dünyadaki en karmaşık yaşam formlarından biriyle, yani dokuz yaşındaki oğlu Robin’le baş etmeye çalışıyor. Robin, annesi Alyssa’nın ölümünün ardından yas içinde savrulan, duygusal patlamalar yaşayan ama doğayla da olağanüstü bir bağ kurabilen bir çocuk. Sınıf arkadaşlarının yüzüne yumruk atabilen bu küçük çocuk, saatlerce bir nehrin taşlarını inceleyerek kendini kaybedebiliyor.
Theo, Robin’i ilaçlarla tedavi ettirmek yerine daha “doğal” bir çözüm arıyor: Deneysel bir nörogeribildirim teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde Robin, vefat etmiş annesinin beyin sinyalleriyle kendi sinirsel yapısını eşleştiriyor. Bu “beyin eşleşmesi”, Robin’in dünyayı algılama biçiminde sarsıcı bir sıçrama yaratıyor. Robin artık yalnızca bir çocuk değil; doğaya, kayıplara ve yeryüzündeki adaletsizliğe dair acıyı neredeyse mistik bir biçimde hissedebilen biri oluyor.
Powers roman boyunca, baba-oğulun orman yürüyüşleri, yıldızlara bakarak geçirdikleri geceler, Robin’in resmettiği soyu tükenmekte olan hayvanlar ve kapitalist uygarlığın sessiz felaketi arasında, insanın içsel doğasıyla gezegenin dışsal yıkımı arasında güçlü bir paralellik kuruyor. Theo’nun bilimsel gerçekçiliği ile Robin’in sezgisel doğa tutkusu birbirine yaslanarak bir umut imgesi yaratıyor: Ya çocuklar dünyayı kurtarabilecek kadar saf bir bilinçle doğuyorsa?
Richard Powers, bu romanında yalnızca çevresel felaketi değil aynı zamanda ebeveynlik, yas, özlem ve umut gibi evrensel temaları ele alıyor. Duygusal yoğunluğu ve bilimsel sezgisiyle eleştirmenler tarafından Algernon’a Çiçekler, Solaris ve Yol gibi romanlarla karşılaştırılan Hayranlık aynı zamanda tümüyle kendine özgü, etkileyici bir anlatı da sunuyor.
Richard Powers Kimdir?
Çağdaş Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden olan Richard Powers, kendisine disiplinlerarası bir yaklaşım kazandıran bilgisayar bilimi ve edebiyat eğitimi alır. Powers, çevre bilinci en yüksek yazarlarından biridir. Her Şeyin Hikâyesi adlı romanıyla 2019’da Pulitzer Ödülü’nü kazanmış, bu kitapla birlikte ekolojik romanın sınırlarını yeniden tanımlamıştır.
Eserlerinde bilim, teknoloji, çevre, müzik ve nörobilim gibi çok farklı alanları ustalıkla bir araya getiren Powers, klasik anlatı biçimlerini hem içerik hem de biçim açısından zorlayan bir yazar.
Birçok edebi ödüle layık görülen Powers, aynı zamanda insanın doğayla, teknolojiyle ve birbirleriyle olan ilişkisinin sınırlarını sorgulayan felsefi bir yazar olarak kabul ediliyor.
Yaşamını Tennessee’deki Great Smoky Mountains bölgesine yakın bir ormanda sürdüren yazar, hem yaşam biçimiyle hem de yazarlığıyla “derin ekoloji” fikrini temsil ediyor.
Bewilderment by Richard Powers review – stars in their eyes
Bewilderment by Richard Powers review – environmental polemic
Yeni çıkan kitap tanıtımlarını incelemek için tıklayın.








Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok