Kırmızı Pelerin – Gülseren Budayıcıoğlu

Yayınevi:
Editör: Özlem Abut Otluoğlu

Gülseren Budayıcıoğlu, Kasım 2022’de Doğan Kitap etiketiyle raflardaki yerini alan son romanı Kırmızı Pelerin ile psikiyatri bilimini insanlara tanıtmak amacıyla yazdığı kitaplarına bir yenisini daha ekliyor. Sırtından kırmızı pelerinini, başından önü tüllü şapkasını eksik etmeyen Ayşa’nın hazin yaşam öyküsünün anlatıldığı kurgu ibret verici cinsten.

Sitede Yayınlanma Tarihi: 30 Ocak 2023

Ülke: Türkiye

Türü: Roman

Okur Yaşı: Genel Yetişkin Okur Kitlesi

Hedef Kitle: Gerçek yaşam öyküleri okumayı seven okurlar.

Sayfa Sayısı: 424 sayfa

İmla: ?

Ebat: 13,5 x 21 cm

Kategoriler:

İnceleme

Gülseren Budayıcıoğlu Madalyonun İçi, Günahın Üç Rengi, Hayata Dön, Kral Kaybederse, Camdaki Kız ve Hayatın Sesi adlı kitaplarından sonra okuyucusunun karşısına çocukluğunda tacize uğrayan, acılarından sırtına aldığı kırmızı pelerinle kendi etrafında dönerek kurtulmaya çalışan Ayşa’nın gerçek yaşam öyküsünün anlatıldığı Kırmızı Pelerin adlı romanıyla çıkıyor.

Manidar giriş yazısı

Kırmızı Pelerin’in ilk sayfalarında peş peşe sıralanan ithaf ve ön sözün ardından gelen uzun giriş yazısı manidar. Bir hekim olarak hastalarının özel hayatını yazdığı romanlar aracılığıyla geniş kitlelerle paylaştığı için kimi çevrelerce eleştirilen Gülseren Budayıcıoğlu’nun kendini yazar kimliği ile ifade etmesini çok anlamlı ve isabetli buldum. İnsanın kendi kaderini yaptığı seçimlerle tayin edebildiği fikrini “kader motifi” kavramıyla anlatmaya çalışan Budayıcıoğlu, giriş yazısında şöyle diyor:

“‘Kader Motifi’ kavramının hepinizin çok ilgisini çektiğinin farkındayım ve bu ilgi beni hep daha çok anlatmaya, daha çok yazmaya teşvik ediyor. Kader Motifi nedir, sizler kendi kaderinizin sizi nereye götürdüğünü nasıl bileceksiniz? İşte bunları da sizlere bilimsel yolla, uzun uzun anlatmak yerine, bir başka insanın kader motifinin nasıl oluştuğunu, onları nerelere götürdüğünü hikâyeler yoluyla anlatmaya çalışıyorum. Hikâyelerin kendine has bir gücü, bir büyüsü vardır, bu büyünün sizin gerçeklerinizi de size göstereceğine inanıyorum.”

Çöp kızdan kırmızı pelerinli kıza…

Gülseren Budayıcıoğlu’nun “kırmızı oda” olarak adlandırdığı ofisine gelen Ayşa’nın çöp kızdan kırmızı pelerinli bir kıza dönüşmesini ve ardından özgürlüğe giden zorlu yolculuğunu anlatan Kırmızı Pelerin, insana yer yer ağır gelse de yazarın üslubu sayesinde rahat okunuyor.

Kırmızı Pelerin bir değişim hikâyesi… Cılız bir çocuk olduğu için okuldaki arkadaşlarının “çöp kız” diye alay ettikleri Ayşa, uğradığı cinsel tacizin minik ruhunda yol açtığı yıkımdan ve yüreğini dağlayan değersizlik hissinden kurtulmak umuduyla kendi etrafında dönmeye başlıyor. Yıllar ve acılar birbiri ardına sıralanırken dönmeye devam eden Ayşa; kendini sırtında kırmızı ipek pelerini, başında önü tüllü şapkasıyla sahnede buluyor ve çöp kızdan göz alıcı güzellikteki kırmızı pelerinli kıza dönüşüyor.

Gülseren Budayıcıoğlu, şaşkın bakışlarına aldırmadan ilk terapi seansında kırmızı odada dönmeye başlayan Ayşa’yı Kırmızı Pelerin’de şöyle tarif ediyor:

“Bu dünyada değil, başka dünyalara uçmuş, kendinden geçmiş bir hali var. Şeb-i Arus törenleri geliyor aklıma…”

Kırmızı Pelerin’in karakter kadrosu kalabalık

Filmlerin nasıl oyuncu kadrosu varsa kitapların da karakter kadroları vardır. Kırmızı Pelerin’in karakter kadrosu oldukça kalabalık. Bu kalabalık, Gülseren Budayıcıoğlu’nun arka kapak yazısında yer alan ifadesini göz önünde bulundurunca apayrı bir anlam kazanıyor:

“Kitabın bir yerlerinde mutlaka kendinizle ve sizde iz bırakanlarla karşılaşacaksınız. Umarım onları iyi tanır, önce kendinize, sonra da onlara biraz daha hoşgörüyle yaklaşabilirsiniz.”

Gülseren Budayıcıoğlu, çocukken tacize uğrayan, kimsenin istemediği ve kabullenmediği minik Ayşa’nın hazin hikâyesi etrafında şekillenen Kırmızı Pelerin’de yolları öyle ya da böyle kesişen, örselenmiş farklı yaşamların birbiri üzerindeki etkilerini irdeliyor.

Romanda kimler kimler var… Ayşa’nın yanı sıra Ali ile Doğan’ın, Şahin’in, Sahir Ağa’nın, Kasım Ağa’nın, Mehmet’in, Nurşen ile Murat Usta’nın, Saffet’in, Mualla ile Muazzez’in, Cevat Bey’in ve Agah Bey’in yaşamlarından kesitler okuduğunuzda kendinizde iz bırakan olay ve durumlar ile karşılaşma olasılığınız artıyor.

Peki siz Kırmızı Pelerin‘i okudunuz mu? En çok dikkatinizi çeken neydi? Yorumlarda paylaşır mısınız?

Gülseren Budayıcıoğlu kimdir?

Ankara’da 1947 yılında doğan Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, psikiyatri ihtisasını yaptığı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde önce asistan daha sonra öğretim görevlisi olarak on yıl çalıştı. Ankara’da yıllarca muayenehane hekimliği yaptıktan sonra 2005 yılında Türkiye’nin ilk psikiyatri merkezi olan ve hâlen Ankara ile İstanbul’da şubeleri bulunan Madalyon Psikiyatri Merkezini kurdu.

Psikiyatri bilimini geniş kitlelere tanıtmak amacıyla Madalyonun İçi, Günahın Üç Rengi, Hayata Dön, Kral Kaybederse, Camdaki Kız, Hayatın Sesi ve Kırmızı Pelerin adlı kitapları yazdı. Kitaplarından uyarlanan televizyon dizileri ise şöyle: İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir, Masumlar Apartmanı, Kırmızı Oda, Camdaki Kız ve Yalı Çapkını. İstanbullu Gelin 2018 yılında Uluslararası Emmy Ödülleri’ne aday gösterildi.

2021 yılından beri Hürriyet gazetesinde köşe yazıları yazan Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi kitabı, 2020’de Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından “Yılın Kitabı” seçildi ve yine aynı yıl kendisine Medipol Üniversitesi tarafından “Yılın En İyi Farkındalık Yaratan Yazarı” ödülü verildi. Diğer kitapları ve kitaplarından uyarlanan dizilerle pek çok ödüle layık görülen Gülseren Budayıcıoğlu, iki çocuk annesi. Hâlen Madalyon Psikiyatri Merkezinin başkanlığını yürütüyor ve televizyonlarda yayımlanan dizilerin hikâye ve senaryo danışmanlığını yapıyor. İnsanların gerçek yaşamlarından esinlenerek hikâye ve romanlar yazmaya devam ediyor.

Diğer kitap incelemelerini okumak için tıklayın.

Yorumlar (0)

Yorumlar

Henüz Bir Yorum Yok

Be the first to review “Kırmızı Pelerin – Gülseren Budayıcıoğlu”

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir