Deng
Yazan: Yılmaz Şener
Düzenleyen: Yasemin Kaya
Yılmaz Şener’in İletişim Yayınları’ndan çıkan Deng romanı, iç içe geçmiş hikâyelerle bir gün içinde geçen olayları derinleştirirken aidiyet, zaman ve mekân temalarını sorguluyor. Kimsenin hatırlamadığı bir gün üzerinden ilerleyen roman, bir toplumun belleği ve coğrafyasıyla kurduğu güçlü bağı ele alıyor.
Türü: Roman
Yayın Tarihi: Temmuz 2024
Okur Yaşı: Yetişkin okuyucu
Hedef Kitle: Genel okuyucu
Editör: Emre Bayın
Kapak Tasarımı: Seda Mit
Kapak Fotoğrafı: DALL-E desteğiyle
Sayfa Sayısı: 279
İnceleme
Deng, zamana ve mekâna duyulan aidiyeti farklı karakterler üzerinden sorgularken, hayatın akışındaki belirsizliklerle yüzleşiyor. Her şeyin hızla akıp gitmesi ile yavaş yavaş ilerlemesi arasındaki ince farkı vurgulayan roman, insanın yaşadığı yerle olan bağlantısının karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Şener, romanında büyük bir ustalıkla tek bir günü ele alırken, o günün ardındaki geçmişin izlerini sürüyor. İnsanların hatırlamakta zorlandığı, ama var olduğuna emin oldukları olaylar üzerinden, zamanın hafızadaki yerini araştırıyor. Bu yönüyle roman, belirsiz bir hafızanın derinliğinde kaybolmuş gibi hissettiren bir atmosfer sunuyor.
Yılmaz Şener, Oksijen Dergisi’ne verdiği röportajda, Deng romanının isminin Kürtçe’de “ses” anlamına gelen Deng kelimesinden geldiğini ancak romanda bu kelimenin kasıtlı olarak Denk şeklinde değiştirildiğini belirtiyor. Bu isim değişikliğinin, yalnızca bir harf farkıyla bile bir halkın kimliğinin ve kültürünün nasıl yok edilmeye çalışıldığını simgelediğini vurgulayan Şener, bu durumu Diyarbakır, Van ve Batman’da Kürtçe tabelaların silinmesine benzeterek, bu tür müdahalelerin kimlikler üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor.
Arka Kapaktan
“Hayatı boyunca yaşayamamaktan korkan insan, bunu ölüm korkusu sanır. Düşlenen geleceği yaşayamama korkusu, aslında semirilmiş kaygılardan başka bir şey değildir. Hayatın içinde inşa edilmez ki ölüm korkusu, o zaten hayatın bir parçasıdır. Gelecek kaygısına benzemez ölüm, korkuyla sarılı şimdidedir hep.”
İç içe geçen hikâyelerden oluşan bir roman DENG. Yaşadığı yere dönüşen, ne olursa olsun her zaman “oralı” olan -çoğu zaman olmak zorunda kalan!-, her şeyden azade gözlerle dışarıdan bakan için cümbüşlü bir fotoğrafın içindeymiş gibi görünen insanların, bazen uzaktan gelen bir dengbêjin sesi gibi hüzünlü, bazen dalga dalga yayılan müjdeli bir haber gibi sevinç yüklü hikâyelerinden…
Yılmaz Şener, tek bir günde geçen, geçmişe dönüşlerle zenginleşen bu romanında zamana ve mekâna duyulan aidiyeti sorguluyor. Her şeyin hızla akıp gitmesiyle, adım adım ilerlemesi arasındaki mesafenin sandığımızın aksine o kadar da çok olmadığını gösteriyor.
Kitaptan Bir Bölüm
O günün hafızalardan silinmesine kimse bir anlam verememişti. Hiç yaşanmadı diyenler de vardı, yaşandığını ama kimsenin hatırlamadığını söyleyenler de. Bir gün önce çöken ve gün boyunca devam eden kalın sisten dolayı ertesi gün kimsenin uyanmadığını, o çarşamba gününü herkesin uykuda geçirdiğini, dolayısıyla o günün sadece rüyalarda var olduğunu söyleyenler de… İçten içe herkes o günün yaşandığını biliyordu, ama kimse neler yaşandığını hatırlamıyordu. Deng, yaşandığını kimsenin hatırlamadığı o bir günün hikâyesidir.
Kaynak: https://iletisim.com.tr/Images/UserFiles/Documents/Gallery/deng.pdf
Yılmaz Şener Kimdir?
Yılmaz Şener 1982 Sancak doğumlu. Bir süre Sabitfikir, Kitapçı, Tefrika, Kitapsever dergilerinde yazdı. 2017’de Bilinmeyen, 2019’da Kör Adım, 2021’de Elia, 2024’te de Deng adlı romanları yayımlandı. Kör Adım, Vedat Türkali Roman Ödülü’nde finale kaldı. Elia adlı romanının ise film çalışmaları devam ediyor. 2020 yılında Hypatia, Sigmund Freud, Montaigne ve Fernando Pessoa’nın biyografilerini kaleme alan ve halen yayın dünyasında çalışan Şener, İstanbul’da yaşıyor.
Yeni çıkan kitap tanıtımlarını incelemek için tıklayın.
Etiketler: Aidiyet, Geçmişe Dönüş, Varoluşsal Sorgulama.
Yorumlar
Henüz Bir Yorum Yok